B
ilindiği gibi, 1992 yılında Yahudilerin İspanya’dan Selanik ve çevresine gelmelerinin 500. yıl dönümü her tarafda kutlandı. Ancak Osmanlı Arşivindeki belgelerden, aynı hâdisenin 1892 senesine rastlayan 400. yıl kutlamalarının da Sultân Abdülhamid Han döneminde yapıldığını, elimizdeki arşiv belgeleri ortaya koymaktadır. Bu konudaki bir belgeyi takdim ediyoruz.
Avrupa’daki Yahudi dernekleri Federasyonunu, 1892 yılında Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid Han’a bir teşekkür mektubu göndermişlerdir. Bu teşekkür mektubu, daha sonra tahttan indirmeye çalıştıkları Abdülhamid Han ve Osmanlı devleti açısından ibretle okunmaya değerdir.
Cem’iyyet-i Umûmiyye-i Museviye tarafından Padişah Abdulhamid Han’a sunulan bu teşekkür yazısında özetle şöyle deniliyor:
1492 senesi ilk baharında İspanya’dan kovulan ve Osmanlı Devletine sığınan Museviler, orada her çeşit zulüm ve baskıya maruz kaldıkları halde, sizin saltanatınızın merhametine sığınarak huzur ve emniyetle memletinizde geçimlerini temin etmişler ve gün geçtikçe her açıdan ilerlemişlerdir.
Bütün asırlara örnek olmaya layık olan sizin saltanatınızın kanadı altında dahi her çeşit in’am ve sahabete mazhar olduklarından, sizin bu lütuflarınıza layık olmaya çalışmaktadırlar.
Cem’iyyet-i Umûmiyye-i Museviye’nin yardımlarıyla idare olunan Osmanlı memleketindeki Musevi mekteblerinde sizin ve devletinizin muhabbet ve sadakati öğretilmekle birlikte, emniyet içinde ziraat, ticaret ve sanayi de öğretilmektedir. Geçmişte ve imdi bize ve haklarımıza gösterilen bu sahâbet ve iltifat, daima gönüllerimizde kalacaktır.
Babalarımız ve dedelerimizin her çeşit zulme maruz kaldığı bu gnde, Museviler, sinagoglarında toplanarak böyle bir Padişahın merhamet kanatları altında yaşadıklarından dolayı Cenab-ı hakk’a şükür etmekle beraber ömür ve saltanatınızın devamına da dua eylemektedirler. Ayrıca sadakatlerini yenilemektedirler.
Cem’iyyet-i Umûmiyye-i Museviye ile dünyanın her tarafında yaşayan Museviler, Osmanlı Devletine ilticalarının bu 400. yıl dönümünde teşekkür ve tazimlerini arz ederler.
İşte bizim ecdadımız, İslâmiyetten aldıkları yüce ruhla, başta yahudiler olmak üzere bütün gayr-ı müslimlere böyle davrandıkları halde, bizzatihi Yahudiler, böyle iltifat ettikleri Sultân abdlhamid Han’a sonradan hıyânet etmişlerdir. Nitekim hal’ini kendisine haber verenlerden biri de, Emanuel Karasu denilen hahamdır. Hele yıllardır Yahudilerin Filistinli müslüman kardeşlerimize ettikleri, hiç bir zaman unutulmayacaktır. Bütün bu belgeleri, asrımızda insan hakları havariliği yapan, ancak söz konusu müslüman olunca yan çizen devletlere, müesseselere ve kalem erbabına ithaf etmek istiyorum. Belki ibret alınır diye ümit ediyorum.
Kaynak: Başbakalık Osmanlı Arşivi, YTMV,61/51
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz