O
smanlı İmparatorluğu’nda hat sanatçısı padişahlar, şair paşalar, sanatkâr devlet adamları eksik olmazdı. Devlet sanatçıların idaresindeydi. Onlardan biri vardı ki sanatını Ayasofya Camii’nin duvarlarına nakşetmiş, adını Washington Anıtı’na kadar ulaştırmıştı. O devlet adamı Kazasker Mustafa İzzet Paşa’dan başkası değildi elbette. Ancak; Gençliğimiz hat sanatından ve hattatlarımızdan habersizdir.
İşte Osmanlının sanatkâr paşasının hayatı ve sanat yolculuğu bir kitaba mevzu oldu. Araştırmacı Murat Özer’in kaleme aldığı “Ayasofya’nın Nişânesi-Kazasker Mustafa İzzet” adlı eser, Kuveyt Türk tarafından okuyucuya sunuldu. M. İzzet Paşa’ya dair rivayetlerin de olduğu eserde, sanatçının eserlerinin derli toplu bir listesi de ortaya konuluyor.
Vesikalarla dolu kitaptan öğrendiğimize göre “seyyid” yani Hazreti Peygamber soyundan gelen paşa, 1801’de Kastamonu Tosya’da hayata gözlerini açar. Babası trajik bir şekilde öldürülünce, İstanbul’a gelir. Seyyid Mustafa İzzet, okuduğu bir na’t sayesinde Sultan II. Mahmud’un alakasını çeker ve devrinin “Royal Academy”si olan Enderun Mektebi’nde seçilir.
Çömez Mustafa Vasıf Efendi, Yesarizade Mustafa İzzet Efendi gibi hat sanatı üstatları, kendisine hoca olur. Mustafa İzzet Efendi, kısa zamanda Sultan II. Mahmud’un yanından ayırmadığı isimlerden biri hâline gelir. Paşa bir ara inzivaya çekilse de yine saraya döner; şehzadelikleri zamanında padişahlara hocalık yapar, ‘’kazaskerlik ve nakîbül-eşraflık’’ vazifelerine getirilir.
Uçuşan kelebekler
Osmanlının çalkantılı dönemlerine şahitlik etse de buna rağmen sanattan hiç kopmaz… Celaleddin ve Râkım hat ekollerini kendi potasında eriten Mustafa İzzet Efendi, eski üstadlara hayrandır; Râkım Efendi’nin, Neslişah Türbesi kapısındaki yazılarını saatlerce seyreder “Bunlar insan işi değil” deyip ağlar. Sonradan gelen sanatçılar da, sıra dışı bir hayat süren Mustafa İzzet Efendi’nin yazılarını “uçuşan kelebeklere” benzetirler… Sultan Abdülhamid’e ilk biat eden devlet adamı olan ve 1876’da vefat eden Mustafa İzzet, levhalardan cami kitabelerine, Mushaflardan hilye-i şeriflere kadar yüzlerce eser yazar. Onlardan yaklaşık 370 adedi günümüze ulaşır.
En büyük hattı Ayasofya’ya yazdı
Mustafa İzzet Efendi’nin eserlerinden en meşhuru Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde bulunuyor… İzzet Efendi, Sultan Abdülmecid zamanında hâlen dünyanın en büyük el işçiliği hat eserleri kabul edilen hatları meydana yazar. Önce kâğıda yazılan hatlar, o zamanın imkânlarıyla kareleme tekniği ile büyütülür. Büyük hattat, kubbedeki 18 metrelik ayet istifinin yanında Dört Halife ve Hazreti Hasan-Hüseyin’in isimlerini mabede nakşeder. Hazreti Hüseyin levhasına ise gözyaşı şeklinde imzasını koyar.
Ayasofya müzeye çevrildiği zaman birçok kıymetli levhalar da, dışarı çıkarılarak başka yerlere götürülmek istendi. Ancak bu levhalar çok büyük olduğundan kapılardan geçirilemeyince daha sonra eski yerlerine geri konuldu.
Washington abidesinde imzası var
Mustafa İzzet Paşa’nın bir eseri de okyanus ötesinde yer alıyor. 150 sene önce hürriyeti temsil eden Washington Anıtı için bütün dünyadan yazılar istenmiş. Osmanlıdan da Sultan Abdülmecid’in isteği üzerine Mustafa İzzet Paşa’nın kaleme aldığı kitabe ABD’ye gönderilmiş. Osmanlı sanatının yüksekliğini yansıtan kitabe, abidenin 17. katında yer alıyor. Eserde, sanatkâr paşanın imzası bulunuyor.