Türkistan

İbn Battûtanın Kaleminden Harizm

Meşhur Müslüman Seyyah İbn Battûta Seyahatnamesinde diyor ki:


Ç

resimölü anlattığımız şekilde geçtikten sonra Huvârezm’e
(Harizm, Hvârizm) geldik. Türklerin en büyük, en güzel ve en bakımlı
şehirlerindendir burası. Temiz çarşıları, geniş caddeleri, sayısız binaları ve
eşsiz sanat abideleri ile muhteşem bir şehir. Halk sokaklarda deniz gibi
dalgalanıyor!

Bir gün hayvanıma binip çarşıya çıktım, tam ortaya
geldiğimde “Şavr” denen noktaya fevç
fevç ilerleyen kalabalıkla karşılaştım. Oradan çıkmaya gücüm yetmedi, geriye
dönmek istedim ama önümdeki yığınlar bu isteğimi imkânsız kıldı. Bir süre
şaşkın şaşkın bekledim; sonra var gücümü kullanarak sıyrıldım aradan.

Bazıları buranın Cuma günleri daha az kalabalık olduğunu,
zira “kaysâriya” (ana çarşı) ve
diğer çarşıların o gün kapatıldığını söylediler bana. Ben de Cuma günü bindim
atıma; büyük câmie ve medreseye gittim…

Bu şehir, Sultan Uzbek’in hükümranlığı altındadır. Onun buradaki
büyük emiri Kutlu Dümûr’dur. Ziyaret ettiğim medreseyi ve çevresindeki yapıları
o yaptırmış; büyük mescidi ise dindar bir kadın olan eşi Turâbek Hatun inşa
ettirmiş…

Huvârezm’de büyük bir hastane var. Hekimbaşı Şamlı olup
Sıhyûnî diye tanınıyor. Suhyûn, Şam (Suriye ve Lübnan) diyarındadır. 

Ben dünyada
huvârezm halkı gibi ahlâklı, merhametli, gariplere karşı şefkatli ve cömert bir
halk görmedim! Onların namaz kılarken yapageldikleri güzel bir âdetleri var;
buna da başka yerde rastlamadım:

Müezzinler kendi mescitlerinin çevresindeki evleri namaz
vaktinin geldiğini bildirmek için bir bir dolaşıyor; câmiye çağrılanlar arasında
cemaate gelmeyen olursa imam onu topluluğun ortasında cezalandırıyor! Bu iş
için her mescitte duvara asılı bir kamçı var! Beynamaz adam ayrıca câmi hayrına
yahut fakirleri doyurmak için beş dinar ceza ödüyor! Anlatılanlara göre bu âdet
eskiden beri devam etmekteymiş.

Kaynak: İbn Battûta Seyahatnamesi – YKY Yayınları

İlgili Gönderiler

1 / 63