Edebiyat

Türkistan Destanı

Hani erenler nerde, dönmez oldu yelkovan!
Türkistan’dan haber yok, ne gün dönecek kervan?
Çatlıyor Aral Gölü, Buharî etti sükût.
Karardı âlem bir ân, güneş mi etti sukût?
Kan aktı Seyhun nehri, Tuna oldu muhacir.
Kaşgar’ı dağladılar, Tebriz’i sardı zincir.
Güney Efgan içinde, “Rum Eli” dendi garba.
Kuzeylerde Moskof var, şarkı inletti zorba.
Bölündük ufalandık, olduk bin bir devletçik.
Hürriyetten dem vursan, korkarım yersin dipçik!
Şu güneş değil miydi, evimizdeki kandil?
Kurtlandı “Kızıl Elma”, bozuldu tarih ve dil.
Bağlanmış basiretler, mil çekilmiş gözlere.
Ahlakı yutmuş tufan, fitne dolmuş sözlere.

Nerede Muhdum Kulu, hani Ahmet Yesevî?
Sorsan cahil hocaya, bilmez ne der Mesnevî!

Çin Seddi’ni kim aştı, kim sarstı Viyana’yı?
Bağladık Hindistan’a, koskoca Sibirya’yı.
Kıskanır gökkuşağı, Türkistan bayrak olsa.
Tek safta tekbir alsak, düşmanı kaplar tasa.
Kara, hava ve deniz; onda madde ve mana.
Kaf dağındaki anka, şöyle seslendi bana:
Dün gece bir dev gördüm, heybetle uyuyordu
Asya’ya sermiş döşek, yastığı İstanbul’du.
Yay gibi iki kolu, kuşatmış Akdeniz’i
Akbabalar korkudan, her yana kurmuş mevzi.
Doydun uykuya ey dev, yetmez mi artık rüya?
Tarumar olmuş evin, ne gün olacak ihya?
Sensin devlerin devi: hanlar, sultanlar sensin.
Kardeşin padişahlar, hünkârlara yaversin.
Kaldır başını, doğrul; gel değiştir bu hali.
Tarihten vasiyet var, haydi kur istikbali.

İşte bu feryadımız, duyulsun ayan beyan!
Ayrılık yetti artık, uyan Türkistan uyan!

Nabzında atsın ülkü; şah damarında dava!
Kafatasında pişir, bu ulvî derde deva!
Orta yere atalım, Musa’nın asasını.
Sihirbazlar işitsin, ejderha narasını.
Yazalım yeni baştan, Türkistan’ın kamusu.
Türkistan bizlerindir, şerefi ve namusu.
Kaşgarlı Mahmut gibi, inşa ettik bir lügat.
Her sözümüz bir tuğla, her ferdimiz bir ırgat.
Bayrak oldu Türkistan, yeşerdi umudumuz.
Yükselttik gök kubbeye, yıldızlar verdi omuz.
İstikamet aşikâr, bir değil mi mazimiz?
Hudutlar kaldırılsın, bir olsun alfabemiz.
Sana göstermek için, gidecek durağını.
Kaldırıyor camiler, şehadet parmağını.

Söyle Türkistan söyle, birliğe koşalım mı?
Diriliş vakti geldi, aşkından coşalım mı?

Şair: Necip YILDIRIM hakkında detaylı bilgi için bakınız: NecipYILDIRIM.com

İlgili Gönderiler

1 / 4