Dil ve EdebiyatTürk Dili

Türkçe Sözlük Üzerine

T

ürk dilinin yazılı ilk metinlerinin bu gün en az üç mükemmel sözlüğü vardır. Fakat Türkiye Türkçesine ait olan mükemmel bir sözlüğü yoktur. Merhum Şemseddin Sami’nin 80 yıl kadar önce tek başına yayımlamış olduğu 29.000 kelimelik “kamus-ı Türkî” sinden beri Türkiye’de ciddi bir sözlük yayımlanmamıştır. Tanzimattan bu yana yazdan eserleri anlamak için mükemmel bir sözlüğe ihtiyacımız vardır. 150 yıldan beri yazılmış eserleri anlamak ancak bu şekilde mümkün olur.

Türk Dil Kurumu’nun “kamus-ı Türkî” ‘den bile az kelime ihtiva eden ve 6. baskısı yapılan “Türkçe sözlük” Türkçenin bugünkü ihtiyacını karşılamaktan çok uzaktır.

TDK’nun Türkçe Sözlüğünde “Osmanlıca sözcükler” adı altında Arap ve Fars asıllı Türkçeleşmiş kelimeler, “dilde kullanmadığı” ileri sürülerek tasfiye edilmiş ve edilmektedir. Böylece dilde kasıtlı olarak “kelime fakirliği” ne gidilmektedir. Bu sözlük’teki bir yanlış da “Osmanlıca sözcük” saydıkları kelimelere verdikleri karşılıklardır.

Türkçe Sözlüğü hazırlayanlara göre “kalp” kelimesinin karşılığı “ yürek”, “kafa” kelimesinin karşılığı “baş”, “akıl” kelimesinin karşılığı “us” dur. Eğer “kalp” “yürek” demek olsaydı, “merhametsiz” mânâsına gelen “kalpsiz” ile “korkak” manasına gelen “yüreksiz”’in aynı mânâyı taşımaları gerekmez miydi?

Yine “kafa” ile “baş” aynı mânâya gelseydi “kafasız” ile “başsız”‘ın da aynı mânâya gelmeleri gerekmez miydi? Halbuki “kafasız” “aptal, zeki olmayan”, “başsız” ise “başı olmayan; reissiz, lidersiz” mânâlarını taşımaktadır.

“Akılda “us” demek olsaydı “aklı olan, zeki” mânâsına gelen “akıllı” kelimesi ile “yaramazlık yapmayan, sakin” mânâsına gelen “uslu” kelimelerinin eş manâlı olmaları gerekmez miydi?

“Türkçe sözlük’te kalp kelmesinin l. yürek, 2. yürek hastalığı, 3. duygu, his” olmak üzere üç mânâsı verilmiş ve bu üç karşılık için de “kalp kırmak (birinde) kalp olmamak, kalbi çarpmamak,kalbine doğmak, kalbine girmek, kalbine göre olmak üzere 6 kullanılışı zikredilmiştir.”

Peki şu kullanışlar nerededir?

“ Kalp acısı, kalp adalesi, kalp ağrısı, kalp atması, kalp bilgisi, kalp çarpması, kalp damarı, kalp dış zarı, kalp iç zarı, kalp kapağı, kalp karıncığı, kalp kasları, kalp krizi, kalp kifayetsizliği, kalp kulakçığı, kalp mütehassısı, kalp sektesi, kalp sesleri, kalp yetersizliği… vs..

Kalbi ağrımak, kalbi kanamak, kalbi kan ağlamak, kalbi kırılmak, kalbi olmak, kalbi tıkanmak, Kalbi yağ bağlamak. vs.. kalbi bozuk, kalbi bütün, kalbi fesat, kalbi temiz, kalbi geniş… vs

Kalbini kazanmak, kalbini kırmak, kalbini kaptırmak, kalbini vermek… vs kalbine göre vermek, kalbine işlemek.. vs.

Kalbinde yer edinmek, kalbinde kin ve garaz tutmak… vs.
Kalpten öpmek, kalpten anlamak, kalpten gelmek… vs.
Kalp kelimesi Türkçeye Arapçadan girmiştir diye onu “yürek” kelimesi ile değiştirmeye kalkanlar yukarıda verilen şekillerin kullanılışlarını ve bunların asli ve mecazi ifadelerini de Türkçeden kovmak isteyenlerdir.

Türkçe bu kadar fakirleştirilmeye layık bir dil midir?

Pr. Dr. Osman F. Sertkaya

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 128