Kültürümüz

Tataristan Cumhurbaşkanı “Biz Türküz”

*Rüstem Minnihanov

resim

Rüstem Minnihanov, son dönemlerde münevverlerimiz arasında bir tartışma yaşanıyor; “Biz Tatar mıyız? Türk müyüz?” Ben geçmişte bu konuyu hiç düşünmemiştim. Kafa yormamıştım. Çünkü kendimi sadece Tatar olarak biliyordum, bu şekilde tanıtmak yeterli idi. Ama 1985 yılında Türkiye’yi ziyaret ettikten sonra gördüm ki Türkler ile bizim dilimiz bir, adetlerimiz, kültürümüz, dinimiz bir.  O zaman sormaya başladım. Ben kimim? Ben Tatar mıyım? Türk müyüm?”
 
Sonra Orta Asya ülkelerine Özbekistan’a, Kırgızistan’a, Kazakistan’a, Türkmenistan’a gittim. Kafamdaki soru işaretleri artmaya başladı. “Ben Tatar mıyım? Türk müyüm?” Sonra Altaylar’a gittim. Ve Orada da ortak yanlarımızı keşfettim.  Artık biliyorum ki biz Tatarlar Türkler, Kırgızlar, Kazaklar, Türkmenler ve diğer Türk halklar bir ananın bir babanın çocuklarıyız. Bu çocuklar arasındaki akrabalık bağı ne olabilir?
Tabii ki kardeş olacaklar. Demek ki bizim kanımız, canımız, ruhumuz tek ve ortak bir köktendir. Şimdi daha iyi anlıyorum ki biz gerçek akrabalarız. Fakat biz aynı baba ve anadan olsak da her çocuk gibi hepimizin ayrı hususiyetleri var. Farklı adlarımız var. Mesela benim adım Rüstem, kardeşimin adı Remzi, kız kardeşimin adı Raviye. Biz birbirimize benziyoruz. Ama yine de farklıyız. Farklı şartlarda yaşıyoruz. Aynı durum bizim halklarımız için de geçerli.
Mesela Türkiye’de yaşayan kardeşleri tabiat bile etkilemiş olabilir. Deniz var. Dağlar var. Komşu halklar var. Onlarla dostluk kurup akraba olup etkilenmiş olabilirler. Özbekistan’da kardeşlerimiz tamamen farklı şartlarda yaşıyor ve onlarında karakterleri o şekilde teşekkül ediyor.
Altay’dakiler de öyle. Her halkın karakterine tabiat bile tesir ediyor. Hayat şartları tesir ediyor. Tabii bunlara diğer faktörleri de eklemek lazım. Komşular gibi… Ama biz yine de akrabayız. Canımız ruhumuz bir ve bunu unutmuyoruz. Tabii ki biz kardeşler olarak biraz farklı olabiliriz. Ama bu bizim kusurumuz veya eksikliğimiz değil zenginliğimiz. Eğer her kardeşin kendi hususiyetleri, kendi kabiliyetleri varsa, kendi kültürü, edebiyatı varsa ve bunlarla hayatını zenginleştirebiliyorsa bu bir değerdir. Bu bizim bütün Türk halkların da ortak zenginliğidir. Ve bizim güçlü bir aile olduğumuzu gösterir.

İlgili Gönderiler

1 / 62