Sultan Abdülhamid HanSultanlar

Sultan Abdülhamid Han’ın İsmini Yaşatan Hayırlı Bir Hizmeti: Hamidiye Suyu

1

resim

9. yüzyılın son çeyreğinde tahta geçen sultan II. Abdülhamid Hân (1876-1909) günümüzde halen ismi yaşatılan ve İstanbul’u suya gark eden “Hamidiye Su Tesisleri ve Çeşmeleriyle” Osmanlı Su Medeniyetinde müstesna yerini almıştır. Hamidiye Su Tesislerinin yapılış nedeni, Haliç’in kuzey kısmında bulunan Taksim Su Tesislerinin bölgeye yetersiz gelmesinden dolayı bu bölgede ortaya çıkan su kıtlığıdır. 
İstanbul’un birçok sorunuyla ilgilendiği gibi bu su sorununu da yakından takip eden ve çözümü noktasında çalışmalar yaptıran II. Abdülhamid Hân, İstanbul halkına kaliteli içme suyu sağlamak için 1898’de Adliye Nazırı Abdurrahman Nureddin Paşa başkanlığında bir komisyon kurdurmuştur. Kurulan bu komisyonun üyeleri arasında, Sultan Hamid’in yakınlarından Emin Bey, istihkâm feriği Berthier Paşa ile Şarl Bongfski Paşa ve birkaç uzmandan bulunmaktaydı.
Araştırma Komisyonu, çalışmalarına Kağıthane’den başlamış Cendere vadisine kadar olan bölümü tetkik ettikten sonra bu vadinin menba suları noktasında zengin bir yatak olduğunu, bunun haricinde Cendere vadisini çevreleyen tepelerin arkasına geçildiği takdirde toplanacak su miktarının artabileceği ve sadece Galata bölgesine değil, Suriçi İstanbul’unda bulunan bazı mahallere bile su verilebileceği tespit edilmiş ve bütün bunlar rapor halinde padişaha sunulmuştur. 
Komisyondan gelen bu rapor neticesinde Sultan II. Abdülhamid, kendi isminden mülhem olarak “Hamidiye Suyu” olarak adlandırılacak bu tesislerin yapımı için “İrade-i Hümâyun” çıkartmıştır.
Tesisler için çalışmalara hemen başlanarak tespit edilen 50’den ziyade menbadan sular toplanmıştır. Hamidiye suyunun baş menbaları, Kırkçesme tesislerinin doru isâle kolu üzerinde ve Kemerburgaz’ın 2,5 km. kadar güneyinde yer alan Karakemer civarındadır. 
Sular maslaklarda toplandıktan sonra Kurudere boyunca devam edip Kovukkemer’e doğru yeni menbalarla batıdan gelen bir kolu alarak güneye yönelir ve böylece elli altı menbaın suyunu yirmi maslakta toplayarak Cendere terfi istasyonuna ulaşır. Buradan bir kol Kâğıthane deresinin sol sahilini takiben Kâğıthane’ye ve oradan da Haliç’teki mezbahaya kadar uzanır. 
Tesisin büyük bölümü 1900 yılında tamamlanmış, suyun verilmesi 26 Mayıs 1902 tarihinde gerçekleşmiştir. Tesisin maliyeti ise 2 milyon Fransız Frankı, yaklaşık 100 bin altın lira olarak belirtilmektedir. Hamidiye Suları bu şekliyle, Haliç’in kuzeyinden Ortaköy’e kadar olan bölgeye içme suyu sağlayan ve genç bir alan içinde 133 çeşmeye su akıtılan bir ağa sahip olmuştur. 
Hamidiye suyu, sertliği Fransız ölçüsüyle 3 derece civarında bulunan temiz menba sularından meydana gelmiştir. Bu sebeple İstanbul’un makbul sularından olup mevsime göre değişen debisi ortalama olarak günde 1200 – 1300 m3 kadardır.  

Abdullah Zülgaip Akkuş

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 42