W
ashington’daki Milli Kongre Kütüphanesinde zengin bir Türk kitap koleksiyonunun bulunduğunu duymuştum. Washington’a gittiğim zaman Kongre kütüphanesinin yakın ve uzakdoğu bölümünün idarecilerinden biri olan Bodurgil’e görüştüm.
İstanbul’daki Robert Kolej’den mezun olan Bodurgil, on yıl evvel Amerika’ya gelmiş ve Kongre Kütüphanesinde çalışmaya başlamış. Bodurgil bana yeni yeni ufuklar açtı. Beraberce kütüphaneyi gezdik. Türkiye’ye ait zengin koleksiyonları gördük.
Türkçe eserler bakımından hakikaten zengin olan bölümden bahsetmeden evvel Milli Kongre Kütüphanesini anlatmak isterim. İlk kütüphane 1800 yılında Washington’da Kongre binasında kurulmuştu. 1897 yılında, kütüphane, o zaman arazisi ile 7 milyon dolara mal olan bir binaya taşınmıştır. 1939 yılında da 9 milyon dolara mal olan beş katlı ek bir bina yapılmıştır. Kütüphane, Kongre ve hükümet üyelerinin yanı sıra halka da açıktır.
Muazzam bir basılı kitap, elyazması, nota, harita ve mikrofilim koleksiyonununa sahip olan ve içerisinde dünyanın her tarafından toplama eserler bulunan kütüphanede konferanslar, konserler verilir. Bu kütüphanenin Türkiye’ye ait bölümünde eski veya yeni, kayda değer bütün önemli eserler, gündelik gazetelerin bazıları, hattâ resmî gazete bile mevcuttur. Bunların çoğu mikrofilm üzerine tespit edilmiştir.
II. Sultan Abdülhamid’in Tuğrası
En kıymetli ve en eski eserler, daima belirli bir ısıda tutulan, özel hava tertibatlı odalarda muhafaza edilmektedir. Kütüphanede en ilgi çeken koleksiyonlardan biri de kırmızı deri kaplı, üzerleri altın yaldız kakmalı otuz altı tane albüm. Bu büyük boy albümlerin her birinin kapaklarında bir tarafında II. Sultan Abdülhamid’in tuğrası ve “Es-Sultân İbni’s-Sultâni’s-Sultân El-Gaazî Abdülhamîd Hân-ı Sânî Hazretleri’nin taraf-ı eşref-i mülûkânelerinden, Memâlik-i Müctema-i Amerika Kütüphane-i Millîsi’ne ihdâ buyurulmuştur. 1310” * yazılıdır.
İleri Bir Görüş
Albümlerin öbür kapağında ise Osmanlı arması ve aynı yazının İngilizce’ye tercümesi vardır. Tarih olarak da 1310’un karşılığı 1893 yazılıdır. Bütün bunlar altın kakmalıdır. Bu albümler, Osmanlı İmparatorluğu’nun hasta adam diye isimlendirildiği ve çeşitli aleyhte propagandaların yapıldığı bir zamanda Sultan Hamid’in emri ile hazırlanmış, Türkiye’deki eğitim, sağlık, san’at, askerlik ve diğer çeşitli alanlarda yapılanlar fotoğraflarla tespit edilmiştir. Basın ataşeliği, turizm temsilcilikleri henüz kurulmamış olduğu için Türkiye’de olup bitenleri dışarıya anlatmak üzere bu usûle başvurulmuştur.
Albümlerin her birinde yirmi ilâ kırk arası büyük boyda fotoğraf mevcuttur. Resimleri, o zamanın en ünlü fotoğrafçılarından Abdullah Kardeşler ve Febüs, birkaç tanesini de Kurmay Albay Albay Ali Rıza Bey çekmiştir.
1200’den Fazla Vesika
Albümlerde Harbiye Mektebi, Galatasaray Lisesi, Topkapı Sarayı, surlar, çeşitli büyük camilerimizin dış ve iç resimleri, hattâ planları, büyük şehirlerden manzaralar, tersane, donanma ve kışlalar vardır.
Bunların yanında, o zaman imparatorluğun birer parçası olan Halep, Beyrut, Şam, Selânik, Rodos, Manastır’daki ilk ve ortaokullar, hastaneler, garnizonlar ve diğer çeşitli manzaralar da tespit edilmiş.
Bin iki yüzden fazla fotoğrafın bulunduğu bu albümlerde, binalarıyla, sokaklarıyla, kıyafetleriyle hattâ gelenekleriyle yakın tarihimiz canlanmaktadır. Öğrendiğime göre, Türkiye tarihini tetkik eden kimseler için bu, paha biçilmez bir menbadır, pek çok profesör ve öğrenci bundan istifade etmektedir.
* Sultan II. Abdülhamîd Hân tarafından Amerika Birleşik Devletleri Milli Kütüphanesine hediye edilmiştir.
Kaynak: Hayat Tarih Mecmuası
Sara Korle