zerbaycan Cumhuriyeti’ne
bağlı bir özerk cumhuriyettir. Kuzeyi ve doğusu Ermenistan ile, güneyi ve
batısı da İran topraklarıyla çevrilmiş olup, batısında yer alan Türkiye ile on üç
kilometrelik bir sınırı vardır.
Bu sınır
bölgesi Türkiye tarafından “Dil Ucu”
olarak adlandırılmakta olup, Türkiye ile Nahçıvan’ı birbirine bağlayan yol Dil
Ucu’nda Aras nehri üzerine inşa edilen “Hasret
Köprüsü”nden geçmektedir. Özerk Cumhuriyet de, tarihî Nahçıvan Hanlığı
gibi, kendisine başkentlik yapan Nahçıvan şehrinin adı ile anılmaktadır. Şehir bugün
yaklaşık 70.000 nüfusa sahip olup, Özerk Cumhuriyetin toplan nüfusu ise 400.000
civarındadır.
Tarihte Nahçıvan
Nahçıvan,
Güney Kafkasya’da bulunan tarihî bir şehir ve bu şehrin merkezliğini yaptığı
bir bölgenin adı olup, Aras nehrinin sol tarafında bulunur ve bu nehir
vasıtasıyla İran topraklarından ayrılır.
Nahçıvan
şehri ve etrafı, tarih çağlarının hemen tamamını yaşamış olan önemli tarihî
merkezlerden biridir. Coğrafî konumu bakımından tarih boyunca doğu ile batı
arasında her zaman önemli geçiş ve irtibat noktalarından birini oluşturmuştur.
İran’da kurulan
Sasanî Devleti ve Anadolu’yu elinde bulunduran Bizans arasındaki mücadelelerde
iki taraf arasında sık sık el değiştiren Nahçıvan, Halife Hz. Osman zamanında “Habib bin Mesleme” tarafından
fethedildi. Fethi müteakip Arap valiler bu bölgeyi başlıca askerî ve idarî
merkezlerden biri haline getirdiler. Bölge, İslâm Devleti tarafından Bizans’a
karşı üs olarak kullanılıyordu.
Bu ilk
valilerden sonra çeşitli Arap hanedanlarının idaresinde kalan Nahçıvan, Türklerin
Orta Asya’dan Anadolu’ya yönelişlerinde de önemli bir geçiş koridoru vazifesi
yapmıştır. XI. Yüzyılda Selçuklular tarafından fethedilen bu bölge, Azerbaycan
ile birlikte bir süre Selçuklu şehzadeleri ve daha sonra da Selçuklu valileri
tarafından idare edildi.
Nahçıvan’da
1136-1225 yılları arasında İldenizli Atabeğler (İldenizliler, İldeniz Oğulları,
Azerbaycan Atabeğleri) hüküm sürmüşlerdir. Şehir, Atabeğler yönetimi sırasında
ekonomik ve sosyal hayat bakımından oldukça önemli bir merkez haline gelmiştir.
Daha sonra
Nahçıvan ve civarı Harizmşahların eline geçti ve kısa bir süre onlar tarafından
idare edildi. Daha sonra bölge, bütün Azerbaycan gibi Moğol istilâsına uğradı
ve Moğollardan Hülagu Han tarafından kurulan İlhanlılar Devleti yıkılıncaya
kadar da bu devletin en önemli merkezlerinden biri haline geldi.
Daha sonra
Nahçıvan ve civarının, Azerbaycan’ın pek çok bölgesi ile birlikte ve sırasıyla
Kara Koyunlular, Timurlular, Ak Koyunlular, Safeviler ve Osmanlılar eline
geçtiğini ve dolayısıyla yörenin, Selçuklu fethinden itibaren Türk dünyasının
önemli beldelerinden biri haline geldiğini görmekteyiz.
Gerçekten de,
şehir ve civarı, iki yüzyılı aşkın bir süre Osmanlılarla Safeviler arasında
devamlı bir mücadele sahası olan Azerbaycan da, bu mücadelelerden en fazla
etkilenen bölge oldu. Zaman zaman bu yüzden çok yıprandı. Zaman zaman da her
iki taraftan ciddi sayılabilecek bayındırlıklara ve refaha kavuşturuldu.
Sovyet dönemi,
bütün Azerbaycan için olduğu gibi Nahçıvan Türklerinin Çarlık döneminden kat
kat ağır sıkıntıların yaşandığı bir dönem oldu. Bolşevik zulüm ve işkencede
Çarlık dönemine rahmet okuttular. Bu dönemde Azerbaycan’a bağlı Özerk bir
cumhuriyet haline getirilen Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki Zengezur bölgesi
tamamen Ermenilere verilerek ülke ikiye bölünmüş oldu.
Günümüzde Nahçıvan
Yukarıda da
ifade ettiğimiz üzere Nahçıvan bugün Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı bir Özerk
Cumhuriyet statüsündedir. Moskova ve Kars Andlaşmaları ile özerkliği kabul
edilen Nahçıvan’ın “Özerk Cumhuriyet”
olarak teşkili ise 1924 yılında gerçekleştirildi. Yani, sözkonusu tarihte
Anayasası hazırlanarak Özerklik Statüsü’nün yapısı ve işleyişi belirlendi.
Nahçıvan 1991
yılına kadar Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı olarak Sovyetler
Birliği’nin bünyesinde kaldı. Azerbaycan’ın 1991 yılında bağımsızlığını ilan
etmesi ile Nahçıvan da hürriyetine kavuştu.
Şu anda
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ni yöneten en yüksek kanuni organ “Nahçıvan Alî Meslici”dir. Alî Meclis,
halk tarafından seçilen 70 milletvekilinden oluşmaktadır. Alî Meclis Sadrı (Başkanı)’nı
da milletvekilleri seçmektedir. Yine bu Alî Meclis, Nahçıvan Hükümeti’ni yani “Nazır’lar Kabineti”ni (Bakanlar Kurulu’nu)
de seçimle teşkil etmektedir.
Hükümet şu
bakanlıklardan oluşmaktadır: Tehsil Nazırlığı (Eğitim Bakanlığı), Kend
Teserrufatı Nazırlığı (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı), Gençler ve İdman
Nazırlığı (Gençlik ve Spor Bakanlığı), Medeniyet Nazırlığı (Kültür bakanlığı),
Su Teserrüfatı Nazırlığı (Su İşleri Bakanlığı), Maliye Nazırlığı, Dahilî İşler
Nazırlığı, Milli Tehlükesizlik Nazırlığı (Milli Güvenlik Bakanlığı), Özerk Cumhuriyet’te
bazı nazırlıklar yerine komiteler vardır. Mesela: İstatistik Komitesi, Emlak
Komitesi, Toprak Komitesi gibi.
Özerk Cumhuriyet’in
mülkî idare yapısı ilçeler (rayonlar) esasına göre düzenlenmiştir. Başlıca
ilçeleri şunlardır: Nahçıvan merkez rayonu, Ordubad rayonu, Culfa rayonu,
Şahbuz rayonu, Babek rayonu, Sederek rayonu.
Özerk Cumhuriyet’
in nüfusu, yukarıda ifade edildiği üzere 400.000 civarında olup, başşehrin
nüfusu da 70.000 kadardır. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti topraklarının önemli bir
kısma Iğdır Ovası’nın uzantısı mahiyetindedir. Ülke toprakları her taraftan
dağlarla çevrilmiş durumdadır. Nahçıvan ile Ermenistan arasında Küçük Kafkasya dağ
silsilesi yer almaktadır. Bölgedeki tipik kara iklimi Nahçıvan’da da hüküm
sürmektedir. Yazlar Sıcak (35o-45o) ve kurak, kışlar ise soğuk (-30o/-35o)
geçmektedir. Nahçıvan’ın en önemli akarsuları ise Aras Nehri, Arpaçay, Elince
Çayı ve Gilân Çayı’dır.
Ülke topraklarında
başlıca buğday, arpa ve tütün ekimi yapılmaktadır. Bağcılık ve meyvecilik de
gelişmiştir. Son yıllarda ise Türkiye’nin teşviki ile bol miktarda şeker
pancarı yetiştirilmeye başlanmıştır.
Nahçıvan’ın
toprakları şifalı sular ve özellikle maden suları bakımından çok zengin olup,
bunlar belli ölçüde değerlendirilmektedir. Babek rayonunda tuz yatakları,
Ordubad rayonunda da bir miktar demir cevheri bulunmaktadır.
Nahçıvan,
ekonomik bakımdan çok geri kalmış bulunmaktadır. Bağlı bulunduğu Azerbaycan ile
sınırının bulunmayışı ve özellikle Ermenistan ile çok uzun ve kapalı sınırlara
sahip bulunuşu İran ile ekonomik ve ticari münasebetlerinin azlığı, ülkeyi
kapalı ekonomik şartların hüküm sürdüğü bir konumda bırakmıştır. Ekonomik ve
ticari ilişkilerinin en iyi olduğu ülke Türkiye’dir. Günlük ticari ilişkiler
genellikle Iğdır ilimizle gerçekleştirilmektedir.
Nahçıvan Özerk
Cumhuriyetinde eğitim hizmetleri oldukça gelişmiştir. Yeterli miktarda ilk ve
orta dereceli okuldan başka, çeşitli meslek elemanları yetiştiren bir adet orta
dereceli okul ile bir “Devlet
Üniversitesi” ve üç de özel üniversite bulunmaktadır. Ayrıca ilim merkezi
(Bilim Kurumu) olarak adlandırılan bir tür ilimler akademisi de mevcut olup,
burada bilim adamları, kendi alanları ile ilgili bilimsel çalışmalar
yapmaktadırlar.