Kültürümüz

Seyid Onbaşı Mermiyi Nasıl Kaldırdı?

M

resim

ehmet oğlu Seyid, ‘‘o arslan nefer’’, ‘‘göğsündeki kat kat îman kal’asıyla’’ bir insanın kaldıramayacağı ağırlıktaki mermiyi ‘‘Yâ Allah Bismillah’’ bir hamlede sırtladığı gibi topun basamaklarından çıkıp namluya sürmüş. ‘‘Gökler ölüm indirmede, yer ölü püskürmede’’. An işte o anmış!… Mermi tam bir isâbetle ‘‘Ocean’’ın bacasından içeri girmiş ve koca zırhlı ‘‘Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ’’ olan ‘‘En keşif orduların’’ haçlı hayallerini de peşinden sürükleyerek Çanakkale Boğazı’nın karanlık sularının dibine gitmiş. 18 Mart 1915.
Cevat Paşa gözlerinden boşanan yaşlarla secdeye kapandıktan sonra Seyid’e sormuş: Seyid, oğlum, sen bu mermiyi ne yaptın da, nasıl yaptın da kaldırdın, demiş. Seyid önüne bakmış ve: Kumandanım, anamın bana küçükken öğrettiği bir duâ vardı, birden o geldi aklıma, onu okudum, mermi kendiliğinden kalkmış gibi oldu, demiş. Paşa hem ağlıyor hem de merakla: Evlâdım, hangi duâydı o, hangi duâ? Seyid, kahramanlara mahsus sessiz büyüklüğüyle anasının öğrettiği duâyı tekrarlamış: ‘‘Lâ Havle Velâ Kuvvete İlla Billâhi’l-Aliyyi’l-Azîm’’.
Mehmet oğlu Seyid’e 18 Mart Deniz Zaferi hâtırası olarak onbaşılık rütbesi ile aç, susuz, uykusuz, yorgun herbiri emsalsiz bir kahraman olan askerimize verilebilen ekmekten bir fazlasının verilmesi düşünülmüş ise de Seyid Onbaşı rütbeyi kabul etmiş ama arkadaşlarım açken benim boğazımdan geçmez diyerek bu bir fazla ekmeği kabul etmemiş.

İlgili Gönderiler

1 / 62