O
ndokuzuncu asrın ilk yarısında ise Doğu Türkistan’daki mücadelelere de katıldılar. Ruslar XIX. asrın ortalarına doğru Kırgızların topraklarına ulaştılar. En verimli Kırgız arazilerine Rus göçmenleri yerleştirilmeye başlandı. 1847de Kopak, 1854de Alma Ata (Almatı/Vernıy) kaleleri kurulduktan sonra Kırgızların kuzeyindeki Uzun Ağaç, Pişpek ve Tokmak mevkileri de Ruslar tarafından ele geçirildi.
1861’de Isık Göl havalisi de onlar tarafından zapt edildi. Nihayet 1867’de kurulan Türkistan Valiliğine bağlı Yedisu idari bölümüne Kuzey Kırgızistan bağlanmıştı. Diğer kısmı Hokand hanlığının tam olarak düşmesinden sonra ise Fergana ve Sır Derya eyaletleri ile birleştirilmişti.
Rus istilasına karşı mücadele, Kırgızlar için çok büyük can ve mal kaybına sebep olmuştur. Dağlara ve çöllük arazilere çekilmek zorunda kalan Kırgızlar gittikçe fakirleşti. 1903-1930 yılları arasında nüfusları % 7-10 ve malları da % 27 oranında azaldı. 1897 yılında halk arasında bir isyan patlak verirken, I. Dünya savaşı sırasında bir çok ayaklanma oldu. İlk ayaklanma 6 Ağustos 1916’da başladı. 673 bin şehit verildiği gibi 200 bin kişi Sibirya’ya sürüldü. İsyan sırasında ele geçirilen Kırgız lideri Kanat, Rusları kendine ve halkına zulüm etmekle suçlamış ve kafasını duvarlara vurarak intihar etmiştir.
Rus baskısından kaçan yüz elli bin Kırgız, Doğu Türkistan’ın kuzeyine göç etti. Neticede Kırgız nüfusu % 30- 40, malları da % 60-70 orasında azalmış oldu. Nihayet Rus zulmüne karşı 1917’de patlak veren Basmacı ayaklanması 1924’e kadar sürdü. Aslında 1917 devrimi sırasında başta Pişbek (Bişkek) olmak üzere Kırgız illeri ile aydınları “Şurai İslâmiye” ve benzeri siyasi adlar altında teşkilatlanmışlar ya da başka bölgelerdeki teşekküllere katılmışlardı.
17 Şubat 1918’de ilk kurultaylarını toplayarak ilk defa kendi mukadderatlarını konuşmak ve karar vermek imkanını elde ediyorlardı. Ayrıca bütün iktisadi ve arazi meseleleri ile medeni meselelerini ele almışlardı. Bundan sonra Yedisu’daki Müslüman Fırkasına katıldılar ve 1922’de bağımsız Kırgızistan fikri ortaya atıldı.
1924 yılında ilk defa muhtar bir ülke olarak kurulan Kırgızistan (Türkistan Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne dahil). 1926’da Moskova’ya bağlı Kara Kırgız Muhtar Cumhuriyeti oldu. Aslında 1925’te Kara Kırgız adı Kırgız olarak değiştirilmişti. Nihayet 5 Aralık 1936’da Kırgız Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti statüsünü almıştır. Buna rağmen Kırgızlar arasında bağımsızlık ateşi sönmemiş ve 1926 yılında Nann’da bir isyan çıkmıştır.
Komünist partinin ülkede kontrolü sağlamasından sonra halkın elinde olan her şey devletleştirilmeye başlanınca kollektif çiftlikler (kolhoz ve sovhoz) ortaya çıktı. Ellerinden mallarının çoğu alınan Kırgızlar, sürüleriyle birlikte Çin’e gitti. Diğer taraftan bilinçsiz sanayileşme ve maden işletmeciliği yüzünden hava ve su kirliliği meydana geldi. II. Dünya Savaşı sırasında çok sayıda Kırgız, Sovyet ordusunda görev almıştı. Savaştan sonra ise Almanlarla işbirliği yapmakla suçlanan Tatar, Ahıskalı, Çeçen, İnguş, Ukraynalı gibi topluluklar Kırgızistan’a sürüldü.
1989 sayımlarına göre Kırgızların nüfusu 2.530.988 olup bunun % 88’i Kırgızistan’da yaşamaktadır. Diğer taraftan Özbekistan ve Tacikistan’da hatırı sayılır olmak üzere Rusya Federasyonu ve Kazakistan’da da Kırgız nüfusu mevcuttur. Bunun dışında Afganistan’da kırk bin, Çin Halk Cumhuriyetine bağlı Doğu Türkistan’da yüz on üç bin Kırgız bulunmaktadır. Doğu Türkistan’daki Kırgızlar çoğunlukla Kızılsu eyaletindedirler. Afganistan’ın ise Pamir veya Vahan bölgesini yurt tutmuşlardır. Konar göçer bir hayat sürmektedirler. Günümüzde ise Kırgızistan’ın nüfusu 4.728.000’e ulaşmıştır.