smanlılar Bursa’nın fethinden sonra, bir ticâret merkezi olan İzmit’i fethetmek için bu bölgelere akınlara başladılar. İzmit’i fethetmek gayesi ile Kocaeli yarımadasının fethi için gönderilen Akça Koca ile Konur Alp, çevresindeki birçok kale ve köyleri fethederek İzmit kalesi önlerine kadar geldiler. Hatta bu emirlerden Akça Koca, bugün kendi ismi ile anılan Kocaeli bölgesini fethetikten sonra İzmit’i de muhasara etmiş, ancak 1328 yılında vefatı üzerine bu teşebbüs yarım kalmıştı.
Akça Koca’nın vefatından sonra İzmit çevresindeki bazı yerler tekrar Bizans hâkimiyetine geçmişti.
İznik’in alınmasından bir sene sonra İzmit yeniden muhasara edildi. Orhan Gâzi’nin idare ettiği bu muhasarayı haber alan Bizans imparatoru III. Andronikos’un, İzmit’e yardıma gelmesi üzerine Orhan Gazi kuşatmayı kaldırdı ve İmparatorla anlaşmak yoluna gitti.
Orhan Gazi ile Bizans İmparatoru arasındaki ilk diplomatik münasebet olan bu anlaşmaya göre; Bizanslılar İzmit ve çevresindeki yerler için Osmanlılara yıllık 120 bin altın ödemeye razı oldular.
1333 senesinde, Bitinya’nın zahire anbarı ve cephesi olan Gemlik fethedildi. Daha sonra Armutlu ve Anahor bölgelerini ele geçiren Osmanlılar böylece İzmit dışında kalan bütün Marmara sahillerine hâkim oldular. Ayrıca İznik’in fethinden sonra Osmanlıların âdilâne davranışlarını gören İzmit civarındaki bazı yerler karşı koymadan teslim oluyorlardı.
Orhan Gazi ve oğlu Süleyman Paşa’nın halka iyi muamele etmeleri neticesinde, Taraklı Yenicesi, Göynük ve Mudurnu savaşılmadan ele geçirildi.
Osmanlı kuvvetleri, Bizans İmparatoru ile yapılan anlaşmadan 3 yıl sonra İzmit’i yeniden kuşattılar.
Bizans, her fırsatta Osmanlı beyliğini ortadan kaldırmak istiyordu. Osmanlılar Bizans kalelerini, sebepsiz yere kuşatmıyorlardı. Bu sırada kale muhafızı Paleologos hanedanından Yuannis, şehrin idaresini kardeşi Prenses Marika’ya bırakarak İzmit yakınlarında bulunan Koyunhisar kalesine kaçtı.
Orhan Gazi ve beraberindekiler İzmit’i kuşatmaya devam ederken Aykut Alp ve Kara Ali Bey emrindeki kuvvetler Koyunhisar kalesi üzerine gittiler. Burayı fethettikten sonra savaşta ölen Yuannis’in başını İzmit önüne getirdiler. Kardeşinin kesik başını gören Prenses Marika serbest bırakılması ve İstanbul’a gönderilmesi şartıyla şehri Orhan Gâzi’ye teslim etti.
Osmanlılar Bursa ve İznik kalelerinin fethinde olduğu gibi burada da anlaşma şartlarına riayet ettiler ve hiç kimsenin canına ve malına dokunmadılar. Prenses Marika, maiyetiyle birlikte gemiye binerek İstanbul’a gitti.
İzmit’in fethi ile Kocaeli yarımadası Osmanlıların eline geçmiş oluyordu. Yalnız Şile’den Üsküdar’a kadar olan Karadeniz kıyıları ile Amasra, Bizans’ın elinde idi. Ancak, bu bölgeler, Osmanlılara tehlike oluşturamayacak kadar dağınık bölgelerdi.
Bursa, İznik ve İzmit’in fethinden sonra Osmanlılar, Batı Anadolu’daki Türk beyliklerinin en güçlüsü haline gelmiş oldular. Orhan Gazi, İzmit ve çevresinin idaresini oğlu Süleyman Paşa’ya bırakarak Bursa’ya döndü.
Böylece Bizans tekfurları, senelerdir her fırsatta yok etmek istedikleri bu küçük Osmanlı Beyliği’nin büyümesini kolaylaştırdılar.