rbil, Kerkük şehrinin 96 km kuzeyindedir. 1950 yılından önce Erbil merkezinin nüfusunun çoğunu Türkler teşkil ediyordu. Erbil’de pek çok alim, edebiyatçı, şair ve devlet adamı yetişmiştir.
Irak Türkleri edebiyatında yurt sevgisi, Türklerle meskûn bölgelere bağlılık göstermek, onlara hitap etmek suretiyle tecelli eder.
Irak Türklerinin büyük şairlerinden olan Reşit Akif Hürmüzlü, Erbil’in acıklı durumunu gözönünde tutarak ona hitaben yazdığı manzumesinde Erbil’i güzel tavsif etmiştir:
Ey aslı ulu, nesli necip, sevgili Erbil
Beş bin senedir hür yaşamış bilgili Erbil
Mısralarıyla başlayan bu manzumede Erbil’in tarihî değeri, şanlı mazisi, büyük bir yer almaktadır:
Ey kalesi bir burc-i zafer, çölleri cennet
İskenderi, Daraları teshir eden Erbil
Mazileri parlak, şerefi yüksek olan yurt
Tarihi bütün şanla şerefle geçen Erbil
Ey bildiğini, ilmini, dünyaye tanıtmış
Ey herkese dost, milletleri kardeş bilen Erbil
Şair, Erbil’in yetiştirdiği kıymetli kimselere işaret etmiş, Erbil şehrinin eskiden Türk kültürü üzerindeki büyük tesirinden bahsetmiştir:
Şiirin, edebin mavtınısın işte Garibî
Şiiriyle bütün ülkeyi nurlandıran Erbil
Ustadi sehi “Yakup ağa” şiir ile meşhur
“Razzak ağa”ya mulhim-i eş-ar olan Erbil
Bütün bu kıymetleri hatırlattıktan sonra şair, Erbil şehrinin bugünkü durumunu, şehrin Türklüğünü imha etmek için yapılan teşebbüsleri açığa vurarak, bunu edebî bir tarzla kaleme alıyor:
Zengin lügatin her tarafa nur saçıyorken
Birden bire inkârine de yeltenen Erbil
Tarih sana bir safha-i nur açmış iken sen
Yüz dönderiyorsun, bizi inkâr eden Erbil
Ve Erbil’in eskiden beri bir Türk diyarı olduğunu söylüyor:
Selçukların ahfadısın ey himmeti âli
İnsanlığa hizmetle, atılan, parlayan Erbil
Haktır seni tan etse, itap eylese yaran
Gonca gibi aslın unutup sormayan Erbil
Bir taki zaferdir duruyor kabr-i Muzaffer*
Nisyanda bırakma O “Emir”i uyan Erbil
Gel ver elini, birleşelim, kardeşinim ben
Mihnet günü bizden size gelmez ziyan Erbil
Hür yaşamışsın daim, bunu ecdadına sor
Ey kanı temiz, kendisini er bilen Erbil
*Erbil Atabegliğinin meşhur Türk hükümdarı Muzafferüddîn Kökböri. Muzafferüddîn Kökböri Erbil’de kültür ve imar faaliyetlerinin yanısıra, sosyal yardım müesseseleri kurdu. Camiler, hankâhlar, medreseler ve hastaneler yaptırdı ve bunların masrafını karşılamak için vakıflar tahsis etti. Erbil surlarını tamir ettirdi. Çarşılar yaptırıp sokakları düzelttirerek, Erbil’i büyük bir şehir haline getirdi. Bir kültür ve sanat merkezi olan Erbil’de her yıl Resulullah Efendimizin doğum günü muhteşem merasimle kutlanırdı. Dört bir taraftan gelen âlimler, insanlara vaaz ve nasihat eder, mevlüt merasimlerine ayrı bir verirlerdi.
Kökböri haçlılarla bizzat savaşmasının yanında esir müslümanlarıda fidyesini vererek kurtarırdı yaptırdığı hastaneyi haftada 2 kere ziyaret eder hastaların muhtaç akrabalarına yiyecek gönderirdi. Bir dul hanımlar evi ile yetimhane yaptırdı. Annesiz süt çocuklarına süt anneleri tuttu.
Mavtın: vatan.
İtap: azarlama.
Tan: ayıplama, kınama.
Mulhim-i eş-ar: en güzel şiirleri ilham ettiren.
Erşet Hürmüzlü