M
usul Atabegliğinin kurucusu. Babası Büyük Selçuklu Devleti’nin Halep vâlisi Aksungur’dur. Babasının ölümünde yedi yaşında bir çocuk olan Zengi, Kür Boğa, Mûsâ et-Türkmânî, Çökürmüş, Çavlı, Mevdûd ve Aksungur Porsukî gibi emirler tarafından eğitilip yetiştirildi. 1111 ve 1113 senelerinde Emir Mevdûd’un Haçlılar üzerine tertib ettiği seferlere katıldı. Taberiye Muhâsarasında büyük bir kahramanlık göstererek Mevdûd’un îtimâdını kazandı.
Mevdûd’un ölümünden sonra Musul’a tâyin olunan Aksungur Porsukî tarafından Aşağı Irak bölgesinde Selçuklu hâkimiyetini tesis için Vâsıt’a gönderildi. Abbâsî Hâlîfesi El-Müsterşid-billah’a karşı isyân eden Hille Emîri Dübeys bin Sadaka’nın kuvvetlerini bozguna uğrattı. Bu başarısı üzerine Vâsıt ve Basra kendisine iktâ olarak verildi. Irak Selçuklu sultânı Mahmûd 1118-1131 yılında İmâdeddîn Zengi’yi oğlu Alparslan’ın atabegliği vazifesi ile berâber Musul vâliliğine tâyin etti (1127). Atabeg Zengî, aynı yıl Haleb’i aldı.
Bu sırada Haçlılar, Akdeniz’in Sûriye sâhilini tamâmen ele geçirmişlerdi. Şam’dan, Rakka ve Rahbe’ye uzanan yoldan başka bütün ticârî yollar kesilmişti. Haçlılar ile uzun yıllar mücâdele veren Dımaşk Atabeği Tuğtegin’in ölümü, Müslümanları büyük bir liderden mahrum bırakmıştı. Bu boşluğu doldurmak isteyen Atabeg İmâdeddîn Zengi, Haçlıların elindeki Barin Kalesi üzerine yürüdü. Yardıma gelen Kudüs Kralı Fulk’u ağır bir yenilgiye uğrattı. Trablus Kontu Raymond ve birçok şövalyeyi esir aldı. Durumun ümitsizliğini gören Barin Kalesi müdâfîleri kaleyi teslim ettiler.
Zengi’nin bu faaliyetleri üzerine Bizans İmparatoru İkinci Yohannes, Antakya önlerine kadar geldi. Bölgedeki Haçlı kuvvetleriyle birleşerek Buzaa, Kefertab ve Esarib kalelerini zaptetti. Ancak Haleb ve Şeyzer kalelerini kuşatmalarından bir netîce elde edemediler. Bu sırada Haçlı komutanlarıyla anlaşmazlığa düşen Bizans İmparatoru, Suriye’den çekildi. Bu fırsatı kaçırmayan Atabeg Zengî, Antakya kontluğu topraklarına girerek kaybettiği yerleri tekrar kazandı.
Kuzey Irak, Sûriye ve El-Cezîre bölgelerini fetheden Musul Atabegi, 1140 yılında Irak Selçuklu sultânı Mes’ûd’un emri üzerine Haçlıların elindeki Urfa üzerine yürüdü. Üç piskopos tarafından korunan ve Haçlılar için fevkalâde önemli olan bu kaleyi kısa bir sürede fethettikten sonra, komutanlarından Ali Küçük’ü buraya vâli tâyin etti. Ondan şehri îmâr etmesini ve herkese adâletli davranmasını emretti. 1146 yılında Caber Kalesini kuşatan İmâdeddîn Zengi, 14 Eylül gecesi kendi hizmetkârları tarafından uyurken öldürüldü. Rakka’da Sıffin şehitleri yanına defnedildi.
İmâdeddîn Zengi, idârî işlerde titiz, siyâsî ve askerî kâbiliyeti yüksek bir zâttı. Haçlılarla yılmak bilmeyen mücâdelesi, Barin ve Urfa’yı fethetmesi ile Müslümanların büyük kahramanlarından biri oldu. Bu, Haçlıların bölgede ilk mağlubiyetiydi. Musul ve Haleb’de kurduğu hânedânın, Halep’teki kolu Eyyûbîlerin hâkimiyetini kabul etmesine, Musul’daki kolu da Moğolların istilâsına kadar devam etti.