smanlı padişahlarında hükümdarlık alametleri olarak taç yoktu.Tahta oturma merasimleri ise, biat merasimi, yahut muayede denilen bayramlaşma ve elçilerin kabulü gibi fevkalade hadiseler dolayısıyla ve istisnaî olarak gerçekleşirdi..
Osmanlı padişahlarının hükümdarlık alameti olarak Ebâ Eyyüp el- Ensârî Hazretleri’nin türbe-i saadetlerinde, celâdetli bir halife olması sebebiyle Hazreti Ömer’in kılıcı kuşandırılmak suretiyle hükümdarlıkları gerçekleşirdi.
Biat merasimi, bir padişahın tahta geçtiği ilk gün yapılmak adet olduğu halde kılıç kuşanma biraz geciktirilirdi. Tanzimat’a kadar gayr-i müslimlerin Eyüp semtinde toprağa basmaları yasak olduğundan yabancı elçilerin tebrikleri Edirnekapı surları dahilinde kurulmuş olan bir Otağ-ı Hümayun‘dan gerçekleştirilirdi.
Yeniçerliğin kaldırılmasına kadar Edirnekapı’da bu suretle yabancı elçilerin tebriklerini kabul eden yeni padişahlar, oradan Karaköy’deki kışlaların merkezine gelirlerdi. Burada kışla ağasının ikram ettiği bir tas şerbeti içtikten sonra kesedara boş kâsenin altınla doldurulmasını emrederlerdi.
Yeniçeri Ağası bu altın dolu kaseyi alarak, padişahın huzurundan adım adım geri çekilirken
“-Padişah-ı nevcâh hazretlerinden” yani, yeni padişahtan:
“Asker kullarının niyazı odur ki ilk seferimiz Garbi Roma üzerine ola!” der; bu temenniye padişah:
“- İnşallah” mukabelesinde bulunurdu. Bunun üzerine kışla dâhilinde bütün yeniçeriler hep bir ağızdan vaveyla şeklinde:
” -İnşallah” diye bağırırlar ve böylece merasim biterdi.
Kaynak: Bir Mazlum Padişah Sultan Vahideddin – Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu