Haberler

Hazin Bir Göç Hatıratı: Dumanlı Yıllar

B

u satırların yazarı geçtiğimiz sene Türkiye Kazaklarının önemli tarihi şahsiyetlerinden Nurgoçay Bahadır’ın Arap harflerle Kazak Türkçesinde 1984’de 200 sayfa kadar yazılmış hatıratını Almatı’da hem bugünkü Kazakistan harfli transkripsiyonu ve dipnotlarda diğer kaynaklarla karşılaştırmasıyla birlikte orjinal el yazma nushayı neşretmişti.
 
Buna benzer şekilde bir kitap daha İstanbul’da geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Eser Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye göçün kahramanlarından Kaynas Gayretullah’in 50 sayfalık Arapça harfli Kazak Türkçesindeki hatıratıdır.
 
Dun elimize geçen ve “Dumanlı Yıllar” ismiyle yayınlanan eseri oğlu ve Türkiye Kazaklarının önde gelen yazarlarından Hızırbek Gayretullah yayına hazırlamış.
 
134 sayfadan oluşan kitabın ilk 80 sayfası latin harfli ve Türkçe açıklamalı metin yer almakta ve kalan 50 sayfada merhum Kaynaş Bey’in Türkiye’ye geldikten sonra göç ile ilgili olarak kaleme aldığı hatıratının orjinali faksimile olarak yer almaktadır.
 
Bilindiği gibi, 1918’de Tarbagatay’da dünyaya gelen Kaynaş Bey, Türkiye Kazaklarının göç liderlerinden Alibek Hakim’in öncülüğünde Kesmir’e ve oradan 1953 yılında Türkiye’ye gelmişti. 1972 Şubatı’nda İstanbul’da vefat etti.
 
Hızırbek Gayretullah’in önsözde yazdıklarından anladığımıza göre, bir aydın, bir toplum adamı sorumluluğu taşıyan Kaynaş Bey göç esnasında yaşadıkları ve gördüklerinin gelecek nesillere aktarılması için hiç vakit kaybetmeden hatıratını yazmaya girişmiş. Çünkü, Kaynaş Bey Tükiye geldikleri yıl, yani 1953 senesinde Sirkeci’deki Göçmenevi’nde hatıralarını Kazak yazı geleneğine uygun olarak manzum olarak yazdırdı. Hatıratına bir de önsöz eklemiştir.
 
Merhumun şehadet parmağı savaş esnasında bir kurşun yarasıyla koptuğu için iyi yazamıyordu. Bu sebeple hatıratını kardeşleri Sıddık, Sadik ve hanimi Gülsara’ya dikte ettirdi.
 
Görüldüğü gibi Kaynaş Bey tarihe verdiği önemi zor şartlar altında hatıratını kaleme alarak göstemiştir. Ayrıca Kaynaş Bey hatıratında sadece kendi başından geçenleri değil, bir tarihçi gibi kendi kendilerinden önceki göç hadiselerini, bildiklerini ve işittiklerini de kısa ve öz olarak kaleme almıştır.
 
Bu yüzden eserde XX. yüzyılın başındaki Böke Batur göçü, 1930’lı yıllardaki Barkol Olayları, daha sonraki Elişhan Batur, Sultan Şerif Teyçi, Zayip Teyçi, Kusayin Teyçi, Delilhan Canimhanoğlu göçleri hakkında şiir diliyle çekici olarak bilgi vermektedir.
 
Kaynaş Bey yazısında Osman Batur’un mücadelesine de yer verilmekte ve onun Kanambal’da kalması, göçe katılmaması anlatılmaktadır.
 
Hatıratta daha sonra doğal olarak kendi içinde bulunduğu Alibek Hakim göçü ve arkadaşları hakkında malumatlar yer almaktadır. Hatırat Gaskölden Kesmir’e hareket edildiğinde sona ermektedir.
 
Kitap bir göç kahramanın kendi dilinden ve elinden çıkmış birinci elden tarihi kaynak niteliğine haizdir. Yayına hazırlayan Hizirbek Gayretullah orjinal metni de esere dahil ederek kitabin tarihi değerini arttırmıştır.
 
Temennimiz bu tip eserlerin çoğalmasıdır. Ayrıca göç kahramanlarının torunları olan bugünkü gençlerimiz şu anda hayatta olan dede ve ninelerini roportajlar şeklinde göç esnasında yasadıklarını kaleme alırlarsa veya en azından seslerini dijital ses kayıt cihazları ve hatta cep telefonlarıyla kayıt edebilirlerse tarihe büyük hizmet etmiş olacaklardır.
 
Bu vesileyle Kaynaş Bey’e Allah’tan rahmet diliyoruz. Böyle bir eseri yayınladığı için Hizirbek Gayretullah’i kutluyoruz.
 

Doç. Dr. Abdulvahap Kara
 

 

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 74