ir dil üç sistemden oluşur: Ses sistemi, gramer sistemi ve söz dağarcığı. Dil, ses, gramer ve sözlük bakımlarından sürekli olarak değişir veya gelişir. Söz dağarcığı bir dilin en kolay ve en çabuk değişen yanıdır. Dil, duyulan ihtiyaca göre durmadan kendi kök ve eklerinden yeni söz ve biçimler ortaya çıkararak sözlüğünü arttırır. Bu iç gelişmelere paralel olarak dil, yabancı baskılara da uğrar. Bu baskı sonunda yabancı dillerden bir çok alıntı sözler aktararak söz dağarcığını yeni kavramlarla zenginleştirir. .
Buna göre sözlük, bir yandan sürekli olarak gelişen, bir yandan da yabancı alıntılarla dolan bir dağarcıktır.
Ancak dil, bu iç ve dış değişmelerle de kalmaz. Bu gelişmeler sürerken bir yandan da türlü faktörler baskısıyla birtakım sözleri eskitir veya düşürür.
Bu gözlemler birçok örneklerle açıklanabilir. Bu küçük yazıda, yalnız bir kavrama, “insanın düşünme, anlama ve tedbir alma gücü” ne verilen adları gözden geçirmekle yetinelim.
Eski Türkçede bu kavram için “Es” sözünün kullanıldığını biliyoruz. Bu söz Uygurca, Kumanca gibi eski Türk diyalektlerinde yaygın olarak kullanıldığı halde, çağdaş Türk diyalektlerinde dar bir alanda saklanmıştır. Bugün bu sözü Kırgızlar “es”,Tatar ve Başkurtlar “is” ve Çuvaşlar “as” kullanırlar. Çağımızda ancak birkaç diyalektte yaşayan bu söz, eski bir Türkçe alıntı olarak Macarcaya da geçmiştir “esz”.
Daha sonraki çağlarda Türk diyalektlerinin bir bölümünde Es’in yerini Us sözünün aldığını görüyoruz. Bugün daha çok Oğuz alanında kullanılan Us sözü sonradan eskimiş, terk edilmiştir. Türkçede bu sözün Uslu, Usluluk ve Uslanmak gibi birtakım biçimleri kalmıştır.
Ancak, eski “Us” kökünden -lu ekiyle yapılmış olan Uslu biçimi Türkçede artık eskiden olduğu gibi “akıllı” anlamına gelmez. Uslu “Yaramazlık etmeyen, edepli, müeddep” olarak kullandır. Bunun gibi, Us kökünden gelen Uslanmak fiili de “akıllanmak” olarak geçmez. Bu fiil yaşayan Türkçemizde “uslu olmak” anlamını almıştır. Bu bakımdan Uslu, Uslanmak biçimlerinin Us kökünden geldiğini bugün daha çok ilgili uzmanlar bilir. Demek Türkçe Us sözü “akıl” karşılığı olarak artık ölmüştür.
Eski Türkçe Us’un ölümü üzerine dilimize Arapça bir alıntı olarak akıl girmiş ve Türkçemize Akıllanmak, Akıllı, Akıllılık, Akılsız, Akılsızlık gibi birçok biçimler kazandırmıştır.
İşte Es, Us ve Akıl örnekleri, “insanın düşünme, anlama ve tedbir alma gücü” gibi bir kavramın bile dilde ne kadar kolay değiştiğini anlatmıştır, sanırım.
Bilindiği gibi, son yıllarda Arapça Akıl yerine Türkçe Us’u kullanmak isteyenler çıktı.
Yukarıda, Türkçe Us sözü “akıl” olarak artık öldü, demiştim. Acaba bu sözü “akıl” karşılığı olarak diriltmek imkânı var mıdır?
Us‘u “akıl” olarak kullandığımızı düşünelim: Uslu bir çocuk “akıllı bir çocuk” anlamına gelebilir mı? Geldiğini kabul edelim. Bu defa “yaramazlık etmeyen, edepli, müeddep” anlamına gelen Uslu yerine yeni bir karşılık mı arayacağız? Çünkü Uslu hem “yaramazlık etmeyen”, hem de “akıllı” anlamları bildiremez.
Uzatmayayım. Verdiğim bilgi ve örneklere göre, eski Türkçe Us‘un akıl yerine kullanılması güçtür, çok güçtür. Daha açık olarak söyleyeyim: Akıl’a muhtacız. Dilde de, hayatta da…
Prof. Dr. Hasan Eren