eni ilhak edilmiş olan Mora ve Yunan sahilleri ile Anadolu sahilleri arasında gidip gelen Türk gemilerinin yolları üzerinde bulunan Eğriboz adası, Venediklilerin Ege üzerinde en mühim üslerinden birisini teşkil etmekte idi. Mora sahillerinde bulunan ve henüz Venediklilerin elinde olan bir takım şehirlerin güvenliği bakımından pek mühim olan Eğriboz, aynı zamanda Türk sahillerine ve denizlerde dolaşan Türk gemilerine saldıran hıristiyan korsan gemileri ile Venedik donanmasının sığındığı bir yerdi.
Eğriboz, Venediklilerin elinde kaldıkça, bu bölgede seyahat eden Türk gemicilerinin ve hatta ada civarında bulunan Türk topraklarının emniyet altında bulunması imkansız idi. Bütün bunları dikkate alan Osmanlı pâdişâhı, Venedik donanmasının adalarda ve Enez’de yaptığı tahribata karşılık olmak üzere Ege denizinde Türk topraklarına çok yakın ve onların ileri karakolu sayılan bu adayı almak için hazırlıklara başladı.
Nitekim eski sadrazam Mahmud Paşa’nın idâresi altında büyük bir donanma 1470’de Gelibolu’dan hareket ederek yol üzerindeki Şıra adasını zaptettikden sonra Eğriboz’u kuşattı. Öte taraftan bizzat Fâtih Sultan Mehmed Han da 70-100 bin kişilik bir kuvvetle karadan Eğriboz karşısına gelmişti.
Adanın karaya en yakın olan yeri üzerine gemilerini toplayan Fâtih Sultan Mehmed Han, üç gün geceli gündüzlü çalışmak suretiyle kara ile adayı birbirine bağlayan bir köprü inşa ettirdi. Bu suretle adaya yaya ve atlılardan başka top da nakledildi. Pâdişâh da bu köprüden geçerek surlara yakın bir yerde çadırını kurdurdu. Bu sırada Venedik donanmasının kalenin imdadına geldiği haberi alındı.
Fâtih Sultan Mehmed Han, bunun üzerine İstanbul ve Belgrad’da olduğu gibi gemilerden bir kısmını karadan yürüterek kalenin arka tarafına indirdi. Venedik donanmasının yolunu kesti. Nitekim Venedik donanması geldiğinde karadan da denizden de kaleye zorunda kaldı. Bununla beraber Venedik amirali Nicolas Canale, Türklerin kurmuş oldukları köprüye hücum etti. Fakat bir netice alamadı. Bu durum üzerine Venedik donanması bütün kuvvetiyle limana girerek Türk donanmasına saldırdı. Top, tüfek ve oklarla yapılan bu müthiş savaşta Venedikliler ağır bir hezimete uğradı.
Kaptan Zuan Longo ve Zuan Tran dâhil olmak üzere bir çok Venedikli öldürüldüğü gibi, gemilerinin büyük bir kısmı da batırıldı. Venedik donanmasının bu bozgununa rağmen kaledekiler büyük bir iştiyakla müdafaaya devam ettiler.
Nihayet yirmi güne yakın bir muhasaradan sonra 11 Temmuz 1470 Çarşamba günü gecesi başlayan hücum sabaha kadar sürdü ve 12 Temmuz Perşembe günü sabahleyin ada bütünüyle Osmanlı hâkimiyeti altına alınmış oldu. Uzakta bekleyen Venedik donanması kale burçlarında Osmanlı bayraklarının dalgalandığını görür görmez kalenin düştüğünü yakın adalara bildirmek üzere bir gemilerini ateşledi ve ada civarından uzaklaştılar.