fganistan hükümdarlarından. 1788 (H.1203) te doğdu. 1863 (H.1280)de vefât etti. Babası Barakzay kabîlesinin reîsi Payende Handır. Dost Muhammed Han, Payende Hanın yirmi bir oğlundan yirmincisidir. Babasının vefatında çok küçük yaşta olan Dost Muhammed Han, on iki yaşına kadar annesinin akrabalarının yanında büyüdü. Afganistan hükümdarı Mahmûd Şahın vezirliğini yapan ağabeyi Fetih Hanın himayesinde önemli makamlara tâyin edildi.
Afganistan üzerine gönderilen Sihler, yaptıkları savaşları kazanarak 1818 (H.1234)de Multanı, 1819 (H.1235)te Keşmiri ve 1821 (H.1237)te de Derâ İsmail Han kalesini işgal ettiler. Sâdece, Peşâverde üstünlük sağlayamadılar. Bu sırada daha önceden İngilizlere sığınan Şücâülmülk (Mahmûd Şahın kardeşi), İngilizlerin teşviki ile topladığı kuvvetleri alıp, Kandehar üzerine yürüdü. Dost Muhammed ve kardeşleri bu sefer dikkatlerini Kandehar üzerine çevirdiler. Bu durumdan istifâde eden Sihler, büyük bir ordu ile Peşâver üzerine yürüdüler ve netîcede Peşâveri işgal ettiler. Fakat Dost Muhammed Han, Şücâülmülkü hezîmete uğratınca, yeniden Hindistana kaçmak zorunda kaldı. Bunun üzerine Sihler de çekildiler. Kandeharın idaresini kardeşi Kuhendile bırakıp, kendisi Kabilde emirliğini îlân etti. Şah yerine emir dendi.
İngilizler Yine Sahnede
Hindistandan büyük bir kuvvetle Peşâver üzerine yeniden yürüyen Sihler, İngilizlerin desteği ve hîlesi ile Peşâveri aldılar. Sihlerin Peşâveri işgali, Müslümanlara çok ağır geldi. Bunun üzerine Dost Muhammed Han, 1836 (H.1252) senesinde cihâd îlân edip, bütün Müslümanları savaşa çağırdı. Sihlere karşı oğlu Ekberin kumandasında bir ordu gönderdi. Camrud yakınlarında yapılan çetin bir savaşta, Sihler ağır bir mağlûbiyete uğradı. Sihleri Kuzey Hindistanda güçlü bir hâle getiren liderleri Ranjit Singh, Hindistanın büyük bir bölümünü hâkimiyeti ve sömürgesi altına alan İngilizlerle dost idi. Onların her istediğini yerine getiriyordu. İşte bu durum, Dost Muhammed Hanı tereddüte düşürdü. Zafer kazanıldığı hâlde, Peşâveri geri almaya teşebbüs edemedi. Fakat bu tereddüt, hem kendisi için hem de Afganistan için çok kötü neticelere sebeb oldu.
Hindistanda geniş bir sömürge kuran İngilizlerin umûmî vâlisi Lord Auckland, 1838 (H.1254) senesinde Dost Muhammed Hanı Afgan emirliğinden düşürüp, yerine Dürrânîlerden Şücâülmülkü hükümdar olarak Afgan tahtına geçirmek için harekete geçti. Şücâülmülk, daha önceden Hindistana sığınmış ve bir İngiliz uşağı gibi hareket etmeyi kabullenmişti. İngiliz valisi, önce Şücâülmülk ile Sih lideri Ranjit Singh arasında bir dostluk anlaşması yaptırdı. Dost Muhammed Hanı devirmek için yapılacak askerî harekâtta, Sihlere güvenmiyen İngiliz umûmî valisi, İngiliz askerlerini kullanmaya karar verdi. 1838 (H.1254) senesi Aralık ayında Pencabda toplanan İngiliz kuvvetleri, İngiliz umûmî vâlisi Lord Aucklandın genel sekreteri ve baş danışmanı Sir William Macnaghtenin sevk ve idaresine verildi 1839 (H.1255) senesi Mart ayı ortalarında harekete geçen İngiliz ordusu, Kuvvettayı ve Nisan ayı sonuna doğru da Kandeharı kolaylıkla işgal etti. Kandeharın idaresi, Dost Muhammed Hanın kardeşinde idi. İngiliz kuvvetlerine karşı koymadan Kandehardan ayrıldı.
Kandeharı işgal eden İngiliz kuvvetleri, gerekli hazırlığı yapıp, 1839 (H.1255) Haziranında, Gazne kalesini ele geçirmek için harekete geçtiler. Kolayca bu kaleyi alıp, Kabil yakınlarına geldiler. Kabilde bulunan Dost Muhammed Han, İngiliz entrikaları sonucunda yalnız bırakıldı. Bunun üzerine kendine sâdık kuvvetlerle Hindukuş dağlarına çekildi. Daha sonra Buhara emirliğine sığındı. Bundan sonra İngilizler, kuklaları Şücâülmülkü 1839 (H. 1255) senesi Ağustos ayının başında, Afgan tahtına geçirdiler. Böylece Afganistan, İngilizler tarafından işgal edilmiş oldu. Şücâülmülk başta olmasına rağmen, İngilizler memleketin idaresine müdâhale ediyorlardı. Bu sebeple kuklaları Şücâülmülk ile araları açıldı. İstilâ hareketini yöneten İngiliz Macnaghten, on bin İngiliz askerini; Celâlâbâd, Kandehâr, Gazne ve Kabilde yerleştirdi.
Dost Muhammed Han, 1840 (H.1256) senesinde Özbeklerin de desteği ile Afganistana döndü. Hindukuş dağlarından Kuhistan bölgesine inip, Nijrao yakınlarında bir İngiliz süvari bölüğünü bozguna uğrattı. Daha sonra İngilizlerle başa çıkamayacağını düşünerek Kabile gidip Macnaghtene mücâdeleden vazgeçtiğini söyledi. Bu hâdiseden bir kaç ay önce, İngilizlerin meşhur dostu Sih lideri Ranjit Singh ölmüştü. Bundan sonra da İngilizlerle Sihlerin arası açılmaya başladı.
İngiliz Zulmüne Karşı Mücadele Başladı
Şücâülmülk ile İngilizler arasındaki anlaşmazlıklar zamanla arttı. Ayrıca kabîle reislerine İngilizlerin yaptığı müdâhaleler, halkın tepkisine yol açıyordu. Ulaştıkları netîceden pek hoşnût olmayan İngilizler, Afganistandan geri çekilmeyi düşünmeye başladılar. Ancak İngiliz yöneticilerinin kararsızlığı, İngiliz ordusunun Afganistanda kalmasını uzatıyor ve halkın tepkisi de gittikçe artıyordu. Nihâyet İngiliz askerlerinin zulmü ve Afganistan halkının namusuna musallat olmaya kalkışmaları karşısında, Afgan halkı mücâdeleye başladı.
İngiliz zulmüne karşı ilk mücâdele Kabilin dış mahallelelerinden Sor Bizarda, başladı. Daha sonra yaygınlaşıp tam bir millî seferberlik haline geldi. Halk, memleketin dört bir ucundaki köy ve kasabalardan akın akın Kabile toplanmaya başladı. Ancak kabîle reislerinin idaresinde dağınık bir hâlde hareket eden halk, henüz tam bir birlik içinde hareket edemiyordu.
Bu sırada, Dost Muhammed Hanın oğlu Muhammed Ekber Han, halkı bir araya toplayıp duruma hâkim oldu ve bu hareketi yönetmeye başladı. Afganistanı istilâ eden İngiliz askerlerinin komutanı Macnaghten, uzun müddet vazifeli olduğu Hindistanda böyle zor durumlarla çok karşılaşmıştı. Orada, birlikte hareket edemiyen grupların reislerini elde ederek duruma hâkim oluyordu. Ancak bu sefer eski plânını ve hilesini yürütemedi. Dost Muhammed Hanın oğlu Muhammed Ekber, Macnaghten ile anlaşmak istedi.
Bu maksatla görüşmek üzere Kabil nehri kıyısında buluştular. Bu görüşme sırasında Macnaghten yakalanıp, İngilizlerin Afganistanı boşaltmasına kadar rehin tutulmak istendi. Fakat bu sırada Macnaghten, Muhammed Ekberi öldürmek için ani bir saldırıya geçti. Ekber daha atik davranarak onu öldürdü. Macnaghtenin öldürülmesiyle, Afganistandaki istilâcı İngilizlerin askerî kuvveti sarsıldı. İngilizler bu durum karşısında Afganistandaki istilâcı birliklerinin başına, başarılı binbaşı Eldred Pottingeri geçirdiler. Bu binbaşı, Muhammed Ekber ile bir andlaşma yapıp, sonra da Afganistandan çekilmek üzere Kabilden ayrıldı. Kabilden beş-on kilometre ayrılır ayrılmaz, Afgan kabileleri İngiliz askerleri üzerine hücum ettiler. Muhammed Ekber mâni olmak istediyse de mâni olamadı. İngiliz askerlerinden iki yüz kişilik bir grup kurtulabildi. Bu durum Londrada şok tesiri yaptı. İngiliz hükümeti istifa etti. Yeni kurulan hükümet, Lord Aucklandı Hindistan umûmî vâliliğinden azledip, yerine Lord Ellenboroughyı umûmî vali tâyin etti.
Korkunç İngiliz Vahşeti
Bu yeni vâli, Afganistan üzerine yürümek için hazırlıklarını tamamlayıp, onar bin kişilik iki İngiliz ordusu ile Kandehar ve Celalabâd üzerinden ilerlemeye başladı. Uğradıkları her yerde büyük katliâm yaptılar. Ahâliyi şehit edip, meskûn bölgeleri yağma ve harâb ettiler. 1842 (H.1258) senesi Eylül ayının ortasında, Kabile yürüyerek ikinci defa işgal ettiler. Kabil halkı şehri terketti. Kabilde ancak ihtiyarlar kaldı. İngilizler, Ali Merdâne câmii başta olmak üzere Kabili baştan başa yakıp yıkarak harâb ettiler. Kabil halkı, İstalif kasabasına sığındı. Bunu öğrenen ingiliz birlikleri, burayı kuşatıp bütün halkı hunharca katlettiler. Bu katliâma katılan Chamberlin adında bir ingiliz teğmeni, yazdığı hatıratında yetmiş bin Afganlı Müslümanın şehit edilişini şöyle anlatmaktadır:
“Halkın yalvarmalarına ve göz yaşlarına hiç bakılmadı! Aman verilmeyip tüfeklerle kasıtlı olarak nişan alındı ve tetikler çekildi!.. Doğrusu biz, kiralanmış katillerden başka bir şey değildik!”
Afganistanda bu katliâmı yapan İngilizler, 1842 (H.1258) senesinin Aralık ayında, Hindistandaki üslerine döndüler. Bu arada Hindistana sürgün ettikleri Dost Muhammed Han, Afganistana döndü. Memleketi harâb, halkı perişan ve çok mahzun bir hâlde idi. Afgan halkı arasında birlik bozulmuştu.
Dost Muhammed Han Yeniden Birliği Sağladı
Dost Muhammed Han, kısa zamanda halk arasında yeniden birliği sağladı. Harâb hâldeki memleketi de îmâr etmeye başladı. Diğer taraftan Sihlerle İngilizlerin arası zamanla daha da açıldı. 1845 (H.1261)de yapılan savaşta, Sihler ağır bir mağlûbiyete uğradı. Bunun intikamını İngilizlerden almak isteyen Sihler, Dost Muhammed Handan yardım istediler. Yardım gönderilmesine rağmen yine yenildiler. Bu arada kardeşi Kuhendil 1855 (H.1272) senesinde vefât etti.
Bunun üzerine Dost Muhammed Han, Kandehar ve çevresinin idaresini merkez Kabile bağladı. Adaletli idaresi sebebiyle Afgan halkı ondan çok memnun oldu. Afganistanın önemli ve ayrılmaz bir parçası olan Heratın idaresi, Şücâülmülkün yeğeni Muhammed Yûsufun elinde bulunuyordu. Herat halkı ise, Dost Muhammedin âdil idaresini istiyordu. Heratı idaresinde bulunduran Muhammed Yûsuf, Dost Muhammedin bu şehri almasından korkarak, İran şahı Nâsıruddînden yardım istedi.
İran Şahı bu teklif üzerine 1856 (H.1273) senesinde ordusunu Herata göndererek şehri işgal ettirdi. İngilizler ise, bu bölgede dâima kendi menfaatlerini göz önünde tutuyorlar ve bu istikâmette siyâset tâkib ediyorlardı, önce anlaştıkları ve dost oldukları devlet ile yerine göre anlaşmayı bozarak, bir diğer tarafı destekliyorlardı.
İranın Heratı işgali, İngilizlerin menfaatine dokunuyordu. İran üzerinden Hindistana ulaşabilecek tehlikelerin geçiş noktası olan Heratın, İran Devletinde kalmasını istemediler. İran, Heratı alınca, İngilizler hemen harekete geçip, İrana karşı harp ilân ettiler. Netîcede 1857 (H.1274) senesi Mart ayı başında, İranlılar Heratı boşaltmak zorunda kaldı. İngilizler 1863 (H. 1280) senesine kadar Heratı kendi menfaatleri doğrultusunda kontrolleri altında tuttular.
Nihâyet hâdiseler, Heratın Dost Muhammed Han tarafından alınması, İngiliz menfaatine uygun düşecek şekilde gelişti. Dost Muhammed Han, 1862 (H.1279) senesi Temmuz ayının sonunda Heratı muhasara etti. Sekiz ay süren bu muhasaradan sonra, 1863 (H.1280) senesi Mart ayının yirmi yedisinde aldı. Heratı da Afganistana bağladıktan sonra, Afganistanın birliğini sağladı.
Uzun mücâdeleler netîcesinde Afganistanın birliğini sağlayan Dost Muhammed, 1863 (H.1280) senesinde 80 yaşında iken Heratta vefât etti. Ahmed Şah Dürrânîden sonra, Afganistanın en meşhur devlet adamlarından biri idi. Onun vefâtından sonra yerine oğlu Şîr Ali geçti.