MakalelerTürkistan

Doğu Türkistan

T

ürkistan denen büyük ülke, son asrın politik şartları gereği Türk’e yabancı 3 devlet arasında bölüşüldü. Toplam 5.761.000 kilometre kare olan ülkenin Batı Türkistan denen bölümü (3.994.400 km2) Rusya, Doğu Türkistan denen bölümünü (1.646.800 km2) Çin ve Güney Türkistan denen bölümünü (120.000 km2) Afganistan, sömürge haline getirdi.

  Çarlık yıkılıp Sovyetler Birliği oluşunca, komünist yönetim Türkistan kelimesini yasakladı. Rus idaresindeki Batı Türkistan’ı 5 ayrı cumhuriyete böldü ve her Türk boyuna ayrı milliyet statüsü tanıdı. Bugün Batı Türkistan bağımsızdır.  
 
Türk Kırılmakla Tükenmez

  Türkistan’ı aralarında bölüşen 3 devlet, milyonlarca Türk’ü yok etti. Ancak Türk, kırılmakla tükenmez. Büyük Türkistan’ın nüfusu, aşağı yukarı Türkiye nüfusu kadardır.

  Çin, yönetimindeki Doğu Türkistan, 2 Türkiye büyüklüğündedir. Satuk Buğra Han’ın Türkler’ce kutsal türbesi bu ülkede, Kaşgar şehri bönliyösündedir. Karahanlı hanedanından ve Mete soyundan Türk hakanı Satuk Buğra han, 1921 yılında tahta oturunca, Abdülkerim adını aldı. Hanefi-Maturidi mezhebinden İslam’ı, Türk hakanlığının tek resmi dini ilan etti. 

  Gök Tanrı, Buda, Mani, hatta Hıritiyan ve Musevi olan Türkler’i İslam dinine soktu. Ve cihan tarihinin akışı değişti. Gök Tanrı dini ile Anadolu’ya gelip Türkiye devletini kurabilmemiz, açık denizlere ulaşabilmemiz, asla mümkün değildi. 

 Türklerin Uygur Boyu

  Böylesine bir Türk yurdu olan Çin sömürgesi Doğu Tükistan’da Türkler’in Uygur boyu yaşar. Ancak Kazaklar ve diğer Türk boyları da vardır.

  Çin İmparatorluğu daha 18. asırda Doğu Türkistan’a musallat oldu. Dehşetli bir Çinli-Uygur savaş dönemi açıldı. Türkler hiçbir zaman Çin’e baş eğmediler. Sömürge statüsüne razı olmadılar.

  Ruslar’ın Kuzey Kazakistan’da yaptıklarını Çinliler, Doğu Türkistan’ın bilhassa doğu kesiminde uyguladılar: Türk nüfusunu öldürmek ve göçmen göndermek. Buna rağmen 1953’te bile Doğu Türkistan’da Çinli nüfusu 300.000’den ibaretti. Ancak komünist rejim, o tarihten bu yana, milyonlarca Çinli’yi iskân etti.

Çinlilere Rus Desteği

  Uygur-Çin savaşlarından biri 1937’de geçti. Çinliler, Uygur ordusunu alt edemedi. Ruslar’ı çağırdılar. 15 Ağustos 1938 Yarkent meydan muharebesinde müttefik Çin-Rus ordusu, General Abdüniyaz’ın komutasındaki 80.000 Uygur askerini şehid etti. Atatürk’ün Abdüniyaz Bey’i desteklediği bugün biliniyor.

  Doğu Türkistan 1866’dan 1882’ye kadar Osmanlı’ya tabi oldu. Adriyatik’te olan sınırımız rahatça Çin Seddi’ne dayandı. Ancak 93 Harbi yıkımından sonra Türkiye, Doğu Türkistan’a destek veremedi. 1882’ de Çinliler ülkeyi bir defa daha istila ettiler.

   Çin, yönetimindeki Türk, Moğol, Mançu, Tibetli gibi kavimlere, hatta Döngen denen ve Çince konuşan Müslüman Çinliler’e karşı soykırım metodu uygulamıştır. Bu ırklardan olan insanların her gün bir uzvu kesilmek, aç köpeklere yedirilmek suretiyle imhası ünlüdür. Bugün Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’da bir Çin işkence müzesi vardır. İsrail’de Nazi işkence müzesi olduğu gibi…

  Ama devir, imparatorluklar dönemi değildir. Hakim milletin imparatorluktaki diğer milletlere sömürge halkı muamelesi yaptığı, eşit vatandaş statüsü uyguladığı iki imparatorluk, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan monarşileri bile yıkılmıştır. Devrimiz aynı zamanda insan hürriyeti ve hakları tanımayan Marksist komünist rejimler dönemi de değildir.

  Ekonomide liberalizm geçen bir Çin’in komünist diktatörlükte ısrar etmesi, tarih kanunlarına uymaz. Çin’deki, Kuzey Kore’deki, Küba’daki komünizmin çökeceğine eminim. Genç bir Çinli kuşak iktidara gelecektir.

  Doğu Türkistan (veya Uyguristanile Tibet’in bağımsız devletler olacağını kestirmek, çok da derin görüşe ihtiyaç göstermez.

Nüfus Faktörü!

   Çin, büyük ve akıllı bir ekonomik kalkınma içindedir. Ancak nüfus faktörü dolayısıyla kişi başına düşen gelirde batı standartlarına ulaşması 22. asırda bile kabil değildir.
  
  Hiçbir devletin rejimi Türkiye Cumhuriyeti’ni ilgilendirmez. Bundan dolayı bizim şu veya bu rejim hakkında söylediklerimiz bir tespitten ibarettir. En fazla bir temennidir. Rejim İhraç etmek gibi bir politikamız yoktur. Çin ile, çok dostane ilişkiler kurmak isteriz.

  Ancak hiç bir devlet, bizim Türkiye dışı Türkler’le ilgilenmemizi eleştiremez. Böyle bir ilgisizlik her ciddi devlet için şerefsizlik teşkil eder. Türkler’i ne güzel kesip biçiyorsunuz, bu sizin iç meselenizdir. Tavrını alanlardan milletçe hesap sorarız.

  Yeni Türk devletleri oluşmasından pek çok Batılı ve Müslüman devletin üzüldüğünü biliyoruz. Ancak onların üzüntüsüne katılmayı kimse bizden isteyemez. Zaten böyle bir şey yaparsak bütün dünyadan küçük devlet  muamelesi görürüz.

   Rusya’nın dostluğu bizim için önemlidir. Çin, Ermenistan gibi devletlerle de en samimi iş birliği içinde de olmak isteriz. Ancak Türklerin yok edilmesine ilgisiz kalamayız. 1918 de tek bağımsız arap devleti yoktu. Bugün sayıları 20’yi aştı. Çağımız dünyası, Türk devletlerine de alışacaktır.

   Tibet’teki kıyım içi ayağa kalkan Doğu Türkistan’da kan gövdeyi götürürken sesini çıkarmayan, herkese medeniyet dersi veren milletleri küçümsemek bizim hakkımızdır.

Yılmaz Öztuna

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 242