Türkistan

Türk Birliği Ve Alfabe

M

arksist sistem çökünce,ortaya yeni Türk cumhuriyetleri çıktı. Batı dünyasından bazı kalemler, 21. yüzyılın Türk yüzyılı olacağını yazdılar. Sandılar ki yeni Türk cumhuriyetleri ve Türk topluluklarıyla, Türkiye arasında kuvvetli bir siyâsi, iktisâdi ve kültür münasebeti başlayacaktır. Düşündükleri gibi olmadı. Çünkü Moskova, kendi hâkimiyetleri altındaki Türk toplulukları üzerinde, çok ciddi bir kültür siyâseti uygulamıştı.

Bu çok önemli konuyu biraz açıklamak istiyorum: Moskova, kendi hâkimiyeti altındaki Türklerin Türklüklerini unutturabilmek, Türkistan Türkleriyle, Türkiye Türkleri arasındaki kültür bağlarını koparmak için çok ciddi bir gayret içinde oldu. Önce aramızdaki alfabe birliğini bozmak istedi. O dönemde Osmanlı Devleti’nde ve Türk cumhuriyetlerinde Arap harfleri kullanılıyordu. Türk asıllı bir Sovyet vatandaşını Türkiye’ye gönderdiler. Bizim Lâtin alfabesine geçmemizi tavsiye ettiler. Böylece Türkiye ile Asya Türk cumhuriyetleri ile alfabe birliğimizi bozmak istediler. Bozamayınca Moskova, yönetimi altındaki Türk cumhuriyetlerine Kiril alfabesini dayattı.

Kesinlikle inanıyorum eğer biz de Kiril alfabesine geçmiş olsaydık, Moskova o Türk topluluklarına bir başka alfabe uygulayacaktı. Niçin? Türkiye Türklüğüyle, Türkistan ve Azerbaycan Türklüğü arasında kültür birliğinin olmaması için.

Lütfen dikkat buyurun: Moskova sadece Türkistan ve Azerbaycan Türklüğünün alfabesini değiştirmedi. Onlara dedi ki: “Siz Türk değilsiniz. Siz Özbek’siniz, Kazak’sınız, Kırgız’sınız, Türkmen’siniz, Azeri’siniz. Sizin diliniz Özbekçedir, Kazakçadır, Kırgızca’dır. Türkler sizin düşmanlarınızdır. Sizi Türklere karşı Kızıl Ordu korumaktadır.”

Türk cumhuriyetlerine gittiğimde dehşetle gördüm ki Moskova, 1880 – 1990 yılları arasında, uyguladığı kültür siyâseti sâyesinde, soydaşlarımızın büyük bir kısmını anadillerinden, Türklükten koparmıştır. Oralardaki soydaşlarımızın belirli bir kısmı “Biz Türk değiliz. Biz Özbek’iz, Kırgız’ız, Kazak’ız, Türkmen’iz, Azeri’yiz.” diye konuşmaktadırlar. İnandım ki komünist sistem çökmeseydi, 2090 yılında Türkistan’daki soydaşlarımızın çok büyük bir kısmı, tamamen Ruslaşacaklardı.

Dünyâda, Pakistan’dan başka dostumuz yoktur. Müslüman Arap devletlerinden bir teki bile yanımızda değildir. Müslüman İran bile, son Azerbaycan-Ermenistan savaşında Ermenilere yardımcı oldu. Türkiye kalkınmak ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için kayıtsız şartsız yeni Türk cumhuriyetleriyle siyâsi, iktisâdi ve kültür beraberliği içinde bulunmak mecburiyetindedir.

Bunun, sayılamayacak kadar büyük faydaları vardır. Bu bakımdan Türkiye, Ankara’da veya diğer Türk cumhuriyetleri başkentlerinde ilmî toplantılar düzenlemelidir. Mutlaka ama mutlaka bütün Türk topluluklarında yeniden alfabe birliği sağlanmalıdır.

Alfabe birliği sağlanınca Türkiye’de basılan târih kitapları Türk cumhuriyetlerinde de okunacak, aynı soydan geldiğimiz anlaşılacaktır. Farklı alfabeler kaldırılmalıdır. Ve ilim adamlarımız, tarihçilerimiz, siyâset adamlarımız; Türk cumhuriyetlerinde, komünist sistem yüzünden Türklüklerini inkâr eden soydaşlarımıza yeniden Türk oldukları ve Türkçe konuştukları hususunda ikna etmelidir. Bu yeni kültür siyasetinin hem Türkiye’ye hem de bütün Türk cumhuriyetlerine sayılamayacak kadar büyük faydaları olacaktır.

Türkiye’de çeşitli sebeplerle meydana gelen Dilimizdeki Dikenler, alfabe farklılığı sebebiyle Asya’daki Türk soydaşlarımızı bizden uzaklaştırmaktadır.

Bir başka hususu daha bilgilerinize sunmak istiyorum: Haydar Aliev zamanında, Türkiye’de hazırlanan dizi filmlerin, Azerbaycan Türkçesine çevrilmeden Azerbaycan televizyonlarından gösterilmesi yasaklandı. Bu yasak hâlâ devam ediyor. Bu durumu öğrenince çok üzülmüş ve sinirlenmiştim. Sebebini araştırdım, Türkiye Türkçesinde Türk dilbilgisi kaidelerine aykırı kelimelerle, Türkçe karşılığı varken, yabancı dillerden alınan ve dizi filmlerimizde sıkça kullanılan argo kelimelerin, bir başka ifade ile Dilimizdeki Dikenlerin, Azerbaycan Türkçesinde kök salmasını önlemek için bu karar alınıp uygulamaya konulmuş.

Azerbaycan yönetimi, Azerbaycan Türkçesini dikenlerden korumak için tedbir alıyor. Bizim de almamız lâzım. Bu kitap, dilimizi dikenlerden kurtarmak maksadıyla bir dil ve kültür seferberliği başlatılmasına vesile olmak maksadıyla hazırlanmıştır.

İlgili Gönderiler

1 / 63