Kültürümüz

Selçukluların Sünnî Türk – İslam Tarihindeki Önemi

S

resim

elçuklular
devri, bazılarının iddia ettikleri gibi, İslam dünyasında ilim ve kültürün
gerilemesi devri değildir. Bu devirde de büyük mütefekkirler ve alimler çıkmaya
devam etti. Abbasi devletinin çözülmeye başlaması ve Bizans’ın yükselme devrine
girmesi sonucu Akdeniz’de Ortadoğu ve Kafkaslarda İslam gerilemeye başladı.
Bizans Şam ve Irak’ı tehdit eder hale geldi. 
Selçuklular gelinceye kadar üstünlük Bizans’ta idi.

Diğer taraftan
Fatimîler ve Büveyhîler Şiî idiler. Büyük çoğunluğu Sünni olan İslam dünyasında
kendi mezheplerini yaymaya çalışıyorlardı. Selçukluların gelişleri Bizans ve onun
arkasındaki Ermeni, Gürcü tehditlerini bertaraf etmekle kalmadı. Aynı zamanda
İslam dünyasını için için kemiren Şiî ve batıni propagandasını da önledi.

Hatta,
Gazali gibi âlimler bu batinî propagandasını dış düşmanlardan da tehlikeli
gördükleri için, eserlerine daha çok onlara karşı yazdılar. Selçuklular Ehl-i
sünnet oldukları için Sünni mezhepleri korudular. İslam dünyasının içten
çürümesine son verdiler. Birliği muhafaza etmeye çalıştılar.

Bir Sünni
eğitim müessesesi olan medreseyi Arap ülkelerine getiren yine Selçuklular oldu.
Onların sayesinde önce Hanefi ve Şafii, daha sonra Hanbeli ve Maliki
mezheplerinde eğitim yapan medreseler kuruldu. Camilerin yanında medreseler
mutasavvıfların bulunduğu hanikahlar da birer eğitim kurumu haline geldi.
Medrese ve hanikahların yaygın hale gelmesi okuyup yazmayı tabana yaydı.

Nizami
Mülk’ün vezirlik devrinde Bağdat – Musul başta olmak üzere ülkenin önemli
şehirlerinde Nizamiye medreseleri kuruldu. Aynı sıralarda Sultan Alpaslan’ın da
Hanefi medreseleri kurduğu bilinmektedir.

Aslında
Türklerin gelişi ile Arap ülkelerinde ilim ve imar hareketleri canlanmıştır.
Araplardan, Türklerden pek çok alim yetişmiştir. Bu sırada Şam ve Mısır’da
kuvvetli bir ilmi hareket başlamış ve bütün Eyyubîler ve Memlûklar döneminde
devam etmiştir.

Bu devirde
Türkler İslam dünyasını Haçlılara karşı korudular ve düzeni sağladılar. Araplar
ise Türklere kültür bakımından hocalık ettiler.

Mısır ve ona
bağlı yerler Abbasi Hilafeti nüfus dairesine girdi. Hakim ideoloji Sünnilik
oldu. Hanefi mezhebi Arap ülkelerinde yayıldı. Ülkeye Türk askerî aristokrasisi
sahip oldu.

Ortadoğu ve
kuzey Afrika’da birinci cihan harbinin sonuna kadar sürecek uzun bir Türk devri
başladı. Bugün Arap ülkelerinde mevcut olan eski eserlerin, İslami mirasın
yüzde sekseni Türk hakimiyetine aittir.

Bazı
tarihçilerin iddia ettikleri gibi, Zengiler , Eyyubîler ve Memlûklar devleti
ayrı devletler değildir. Her üçü de Selçuklu devletinin uzantısı olup tek bir
Türk devletidir. Her üçünün dayandığı maddi ve manevi unsurlar aynıdır. Her üç
devletin bayrağı sarı zemin üzerinde kırmızı kartal arması (renk) taşır. 

Eğer
Seçuklularla başlayıp Memlûklularla sona eren bu Türk devletleri olmasaydı Arap
ülkelerindeki siyasi karışık önlenemez, Arap ülkeleri Bizans ve Avrupa’nın
hakimiyeti altına girebilirdi.

İlgili Gönderiler

1 / 62