Haberler

Bosna, şehitlerine ağlıyor

S

rebrenitsa’da acılar zamana direniyor. Sırpların, 18 yıl önce katledip çukura attığı 409 Boşnak’ın artık mezarı var. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, Avrupa’da yaşanan en büyük insanlık trajedisi olan Srebrenitsa soykırımının 18. yıl dönümünde, anma törenlerinin yapıldığı Potoçari’de yine gözyaşı ve hüzün hakim oldu.

 Srebrenitsalı anneleri, bu anlamlı ve acılı günde yalnız bırakmamak için Bosna Hersek’in yanı sıra, Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinden gelen binlerce insan, törenlerin yapılacağı Potoçari’deki şehitlikte toplandı. Tuzla kentinin Nezuk kasabasında, 3 gün önce başlatılan “ölüm yürüyüşü”ne katılan yaklaşık 5 bin kişi yürüyüşlerini Potoçari mezarlığında tamamlarken, yürüyüşe katılanlar geceyi, Potoçari çevresinde kurdukları çadırlarda geçirdi.

“Beyaz zambaklar”
gibi dizilen uçsuz bucaksız mezar taşlarının bulunduğu Potoçari Mezarlığı’nda toplanan binlerce insan, dua edip kurbanların ardından gözyaşı döktü. Bu gözyaşları, 18 yıl önce katledildikten sonra bedenleri parçalanan, toplu mezarlardan yıllar sonra çıkarıldıktan sonra kimlikleri güçlükle belirlenen kurbanlar için akıtıldı. Srebrenitsa’da, 11 Temmuz 1995’te katledilen 8 bin 372 Boşnak’tan, kimlik tespit işlemleri tamamlanan 409’u, dün kılınan cenaze namazıyla mezarlarına nakledildi. Toprağa verilen soykırım kurbanları arasında doğduğu gün katledilen bir bebek de yer aldı. 

 
Artık Adı da Var, Mezarı da…
409 cenaze, gözyaşları ve dualarla Potoçari Şehitliği’ne defnedildi. Doğduğu gün Müslüman diye katledilen bebek ise ailesinin arzusu üzerine Fatima ismiyle toprağa verildi.
 Geçmişi unutmak en büyük kötülük 
Törenlere Türkiye’yi temsilen katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Geçmişte yaşananları unutmak, soykırım şehitlerinin anılarına ve aziz ruhlarına yapılan en büyük kötülük olacaktır” dedi.

Bakan Çelik, Boşnakların acılarını paylaşmak ve onlara destek olmak üzere Srebrenitsa’da bulunduğunu belirtti. Çelik;

“11 Temmuz sadece geçmişteki acıları hatırlatan hüzünlü bir gün değildir. Srebrenitsa bizlere dini, etnik kökeni ne olursa olsun tüm halkların bir arada yaşayabime erdem ve mutluluğuna ulaşabilmesi gerektiğini anlatan bir çağrıdır. Bosna Hersek,  Türk halkının gönlünde çok müstesna bir yere sahiptir. Türkiye her zaman  Bosna Hersek’in ve Boşnak kardeşlerimizin yanında olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir” dedi. 

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 74