alkan savaşları boyunca Bulgarlar, zapt ettikleri bölgelerin halklarını zorla Bulgar Ortodoks Kilisesine bağlamak politikası güttüler.
Müslümanlar için din değiştirmek çok daha zordu. Bir Türk Müslümanı dinini değiştirmekle atalarını reddetmiş oluyor, âdetlerinin birçoğundan vazgeçiyor, eski diniyle birlikte etnik kimliğini ve ailesini de inkâr etmiş oluyordu. Vaftiz edilmek, inançlı bir Müslümanın nazarında, sonsuza dek lanetlenmek demekti.
Bu sebeple Müslümanların din değiştirmesi tamamen zora dayanıyordu. Yahudi ve Müslümanların 15. yüzyılda İspanya’da başlarından geçtiği gibi, Balkan Müslümanları da zorla din değiştirmek ihtimalinden kurtulmak için ellerinden geleni yaptılar. Elbette en çok başvurdukları çare kaçmaktı, fakat Bulgar birliklerinin gerisine düşmüş olanlar, dinini değiştirmekle ölüm arasında seçim yapmaya zorlanıyorlardı.
Bulgarlar birçok Türk’ü dinini değiştirmeye zorladılar. Mesela Eski Kavala’nın bazı yörelerindeki zorla din değiştirtmek gayretleri, Türklerin kitle halinde Kavala şehrine göçmesine sebep oldu. Osmaniye’de ise sadece dinini değiştiren Türkler ölümden kurtuldular.
Bulgarların dinini değiştirmeye özel gayret gösterdiği topluluk ise Rodop Dağlarında yaşayan Pomaklar oldu. Pomaklar yüzlerce yıl önce İslamiyet’i kabul etmiş, Slav dili konuşan Müslümanlardı. Fakat Bulgar komşularıyla ortak olan âdetlerinin çoğunu muhafaza etmişlerdi. Onları, Bulgar kimliğinden ayıran sadece İslamiyet olduğuna göre, din değişimine zorlanmak için adaydılar.
Pomak halkını Hristiyanlığı kucaklamaya teşvik etmek için” Pomak köylerine silahlı asker ve komitacılar eşliğinde Bulgar Ortodoks papazları yollandı.
İşte din değiştirtmek için kullanılan yöntemlerden birisi:
Maléche yaylasındaki Pechtchévo’da özel bir komite kuruldu. Bu komitenin başkanlığına Bulgar kaymakam yardımcısı Chatoyev getirildi. Üyeleri arasında Bulgar okulların müdürü John İngilisov ve kaymakam yardımcısının kardeşi olan Papaz Chatoyev bulunuyordu. Bu komite, Maléche’nin bütün Müslümanlarına Hristiyanlığı kabul ettirmekle görevlendirildi. Eski mavzerler ve sopalarla silahlandırılan yerli halktan 400 köylü, bu komitenin emriyle, komşu köylerdeki Türklere saldırıp onları zorla Verovo’daki kiliseye tıktılar. Bu insanların hepsi, hapsedildikleri kilisede vaftiz edildiler.
İşte bir başka örnek:
Müslümanlar gruplara ayrıldılar. Bu grupların her birine, genellikle Bulgar tarihinde veya kilisesinde önem arz eden değişik isimler, vaftiz isimleri olarak tahsis edildi. Sonra bir piskopos yardımcısı {exarchist} bu grupların birinden diğerine dolaşarak, eşi emsali görülmemiş biçimde Hıristiyanlığın temel ilkelerini henüz öğrenmekte olan öğrencilerini birer birer önüne çekerek, bir eliyle alınlarına kutsal sudan serpip onları diğer eliyle ağızlarına soktuğu sosisi ısırmaya zorladı.
Kutsal su vaftiz olunduğunu işaret ediyordu, sosis ise bu insanların Müslümanlığı inkâr ettiğini; çünkü Kur’an domuz eti yemeyi yasaklar. Din değiştirme töreni, ellerine tutuşturulan bir belgeyle son buluyordu.
Fiyatı 1-3 Frank arasında değişen bu belge, İsa’nın vaftiz oluşunun resmi ile süslenmişti. Bugün Trakya’dan gelen bir arkadaşım bana, Makedonya’da gördüklerimin aynısının orada da yapıldığını söyledi ve yanında getirdiği iki adet vaftiz belgesini gösterdi. Arkadaşım bana, dini değiştirilen erkeklerin fes takmayı bırakmaya ve kadınların da sokakta yüzü açık olarak dolaşmaya zorlandığını da ilave etti.[1] Pomaklar ve Türklerin kendi dinlerine bağlılığı devam ettiğine göre, bu zoraki din değiştirmelerin uzun vadede başarılı olduğu söylenemez.
Prof. Dr. Justin McCarthy