Türkistan

Sovyetlerin Sinsi Propaganda Planları Nasıldı?

P

resim

ropagandanın, az-çok idrak kabiliyeti olan bir kimse için, icabında atom kudretinden daha müessir bir silah olduğu aşikardır. Tarih boyunca bu hususu layıkıyla idrâk edebilen ve hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen, propagandanın en ufak ve en ince teferruâtına kadar hiçbir noktasını ihmal etmeyerek bütün şartlarıyla tesir ve şümulümü artıran, sevk ve idaresinde yüksek kabiliyet gösteren yegâne devletin Sovyet Rusya olduğu bugün münakaşa götürmez bir hakikâttir. 

I. Dünya harbinin sonlarına doğru Çar ordularını ve Rus halkını aldatmak suretiyle iktidâra gelen Bolşevikler, neticede hedefleri dünyanın istilası olan Kızıl rejimlerini bütün Rusya’da tesis eder etmez, memleketin bütün kaynaklarını seferber ederek, bir taraftan ağır harp sanayinin inkişafına dört elle sarılırken diğer taraftan buna muvazi olarak aynı önem ve kıymeti ifade ettiği propagandaya büyük meblağlar tahsisle, bu sahada dev hamleler yapmaya başladılar. Çünkü dünyanın dıştan zaptı silah, kuvvet ve kudretle mümkün ise içten zaptı ancak propaganda ile mümkün olacaktı. Propagandanın başlıca unsurları ise basın ve yayındır.

Neşriat Vasıtasıyla

Sovyetler Birliği’ne dâhil kukla cumhuriyetlerin merkezlerinde ve Rusya’nın sair münasip şehir ve kasabalarında, en modem makinelerle teçhiz edilerek faaliyete geçirilen büyük matbaa işletmeleri, radyo istasyonları ve film stüdyoları vücuda getirildi. Sovyetler bu işletmelerde büyük mikyasta basın ve yayına başlayarak muhtelif dillerde, gâyet zarif milyonlarca kitap, risale, broşür ve sair propaganda varakaları neşredip dağıttı. 

Komünizmin din düşmanlığı malûmdur. Dini afyon telakki eden bu rejim, bütün husumetine rağmen, zemin ve zamanın icaplarına göre koyu din taraftarı nikabına bürünerek, bastırdığı zarif kapaklı milyonlarca nüsha Kur’ân-ı Kerim’i Müslüman memleketlerinin cahil halkına parasız dağıtarak, dini kendi propagandasına âlet ettiği de görüldü. 

Bundan başka bütün Asya ve Afrika memleketlerinde komünizmin lehine, dolayısıyla Batı aleyhine yazı yazmak ve neşriyât yapmak isteyen her çeşit milletten her çeşit yazarı bulup meydana çıkararak onları bu yolda teşvik ve neşriyâtlarını finanse etti. Bunlarla iktifâ etmeyen Sovyetler, Asya-Afrika memleketlerinde neşredilmekte olan binlerce gazete, mecmua, bülten ve sair matbuayı da satın alarak kendi emellerine hâdim kılmasını da bildi. 
Sovyetler, tesisine yukarıda işaret olunan muazzam radyo istasyonları vasıtasıyla her gün fasılasız çeşitli dillerde yaptıkları itham, iftira ve tahrikten ibâret yalan haberleri, cazip bir şekilde dinleyiciye duyurmak ve inandırmak maharet ve ustalığını gösterdi. Stüdyolarda ise Sovyetlerin kuvvet ve kudretini, bilhassa Sovyetler birliğine dâhil Türk-Müslüman kukla cumhuriyetlerdeki inkişâfatı mübalağalı surette beyaz perde de aksettiren filmler çevirterek Asya ve Afrika’nın Müslüman muhitine dağıttı ve bu yerlerde icabında meccanen gösterdi.

Harice Adam Göndererek 

Sovyetler iktidara geldikleri günden beri, her sene çeşitli vazife ve sıfatlarla 20’den 300’e kadar ajandan, müteşekkil heyetleri teyyâre ile Asya ve Afrika memleketlerine gönderdi. Meselâ son 9 sene zarfında hac bahanesiyle Hicaz’a gönderdiği ajanların miktarı 249’dur. Bu ajanlar gittikleri memleketlerde en büyük devlet erkânından en küçük bir ferdine kadar her çeşit halk sınıflarıyla temasa geçtiler. 

Cami ve mescitlerde vaazlarda bulundular. Umumi yerlerde ise konferanslar ve konserler tertip ettiler. Mübalağalı Rus filmlerini gösterdiler- Sovyetler bunlarla da iktifâ etmeyerek propagandalarını sistemli surette devam ettirebilmeleri için Asya ve Afrika memleketlerinin en ücra köşesine kadar ajanlarını gönderdiler. Hatta bu yerlerdeki mahalli elemanları elde ederek, kendilerine bağlamaya muvaffak oldular. 

Rusya’ya Davet Ederek

Rusya’da komünist rejimin kuruluşundan beri gerek bütün dünyada gerekse Asya ve Afrika memleketlerinde Batı aleyhtarlığıyla tanınan sol temayüllü siyasi ve dini şahıslarla edip, muharrir, şair, sanatkar ve gazeteci gibi kendilerine müzahir unsurları bütün masrafı Sovyetlere ait olmak ve Sovyet muvaffakiyetlerini yerinde ferden veya heyet halinde görmek ve tetkik etmek üzere Rusya’ya davet etmiştir. 

Bu ziyâretçilere fevkalade hüsn-ü kabul göstermek, izzet-i ikram etmek ve hediyelere gark etmek suretiyle, bunların memleketlerine avdetlerinde, kendi propagandasını yapmasını sağladığı gibi bu unsurları kendisine daha kuvvetli bağlarla bağladı. 

Propagandanın Tesiri

Meselenin en dikkat çeken noktası, Sovyetler propagandadan ziyade propagandanın müessiriyet ve şumûlüne ve hedef edilen yerlere daha çok ehemmiyet vererek bu hususlarda daha hassas ve titiz hareket etmektedir. Bunun tabii bir neticesi olarak bugün Asya ve Afrika memleketlerinde Rus propagandası o derece müessir olmaktadır ki, bu memleketlerde Rus propaganda varakalarına rastlanmayan bir ev, Rus radyolarını dinlemeyen bir ferd yoktur denilse yerindedir. 

Meselâ Hicaz’da mukim Türkistanlılar Kızıl neşriyâttan nefret ettikleri halde, Sovyet radyo istasyonlarına fevkalade cazip programlar halinde sunduğu Türkistan milli havalarını dinlemek, milli musiki ve nağmelerinin ahenklerinden zevk alarak, vatan hasretini bir nebze olsun gidermek arzusuyla Rus ve Çin radyolarının neşriyâtını katiyyen kaçırmadan dinlemektedir. 

Sovyetler her memleketin ve her cemiyetin dinine, mahalli şartlarına, halkın hâlet-i ruhiyesiyle umumi arzusu ve temayüllerine göre hitap etmeye, kısacası her muhitin arzusuna uymaya çok dikkat ve itina göstermektedir. Sovyetlerin propaganda tekniğine fevkalade ehemmiyet vererek üzerinde bilhassa durduğu, propagandaya başlamadan evvel lazım olan bütün evsafı haiz ve uygun karakterde elemanları bulup yetiştirdiği ve bu unsurlar vasıtasıyla propagandasını yürüttüğü bilinen bir gerçektir. Çünkü Sovyet propagandası için asıl olan şey, her şeyden evvel vicdansızlık, vatansızlık, milli, ırkî, yüksek duygulardan mahrumiyet, hıyanet, iftira, bühtan ve yalandır. 

İlgili Gönderiler

1 / 63