Türkistan

Türkistan’da İslam Harfleri İle Türk Külliyatı

T

resimürk dünyasında Sovyet ve Çin ihtilalinden evvel İslam harfleri kullanılıyordu.

E. R. Tenişev bir makalesinde şöyle bir tespit ortaya koyar: “O Kırgızıskom Yazıkev Donatsionalny Period” (Milletleşme döneminden önceki Kırgız Edebiyat dili Hakkında): “Şüphesiz Müslüman Türk Toplumları, bilhassa Özbek, Uygur, Türkiye Türkü, Azerbaycanlı ve Tatarların münevver temsilcileri yüzyıllarca Arap Alfabesi’yle her konuda ve her şekilde eserler verdiler.”
Bazı Kırgız münevverleri 19. asrın ortalarından 1917 Ekim İhtilali’ne kadar Arap alfabesiyle eserler verdiler. Bunlardan Haydar Tilbe, Moldo Niyaz, Moldo Kılıç Osmanalı Sıdıkov, Aldaş Moldo, Eşenalı Arabayev, Abılkâsım Cutakiyev vb.ni sayabiliriz. (Prof. Dr. Salimcan Cigitov, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sovyet Döneminden Önce Kırgız Edebiyâtı)
Yine ayrıca Arap-İslâm harfleriyle meydana getirilen bir Kazak edebiyâtı da vardır. Altınordu ve Kazak Hanlığı döneminde 13-15. yüzyıllar arası mühim temsilciler yetişmiştir. Bunlardan bâzıları halk şâirleri, bâzıları nâsirdir.  Meselâ Zâhiriddin Bâbür, Muhammed Haydar Dulâtî, Kadırgılı Jalâirî, Abulgâzî Bahâdır Han.
19. yüzyılın meşhur şâirlerinden ve san’atkâlarından Şal Kulekuli, Dulât Babatayuli, Muhambet Ötemisuli, Köteş Rayumbekuli, Şokan Velihanov, Abay Kunanbayev, Nurjan Nauşabuli, Mağjan Jumanbayev, Muhtar Auezov vb.
Son zamanların Özbek edebiyatından evvel onun 15. yüzyıldaki temsilcisi Çağatay edebiyatı ayrı ve çok geniş bir bölümdür. Bunlar Çağatay yazı dilini de geliştirmişlerdir. Türk edebiyâtının Çağatay dönemine âit meşhur şâir ve yazarları arasında şunları saymak mümküdür: “Ali Şîr Nevâyî, Hüseyin Baykara, Sekkâkî, Lutfî, Yûsuf Emîrî, Haydar Tilbe, Ahmed Merza, Gedâî… (Bu şâir ve yazarlar aynı zamanda dîvân edebiyatımızın da mümtaz eserlerini vermişlerdir.)
Açık olan konu şudur: Bütün dünyâ İslâm âlemi uzun bir dönem Arap harflerini kullandıkları için bu alfabeye sâdece İslâm harfleri demek de uygundur. Veyâ daha geniş düşünerek Arap kaynaklı İslâm harfleri de denilebilir. Hristiyanlar, yâni Katolik ve Protestanlar İncil alfabesi Lâtinceyi Ortodokslar, İncillerinin alfabesi olan Kiril alfabesini kullandıkları gibi, Müslüman âlemi de bin yıl gibi uzun bir devre Kur’ân-ı kerîm elif ba’sı olan İslâm harflerini kullandılar. 
Karahanlılardan, Tîmûrîlerden, Harezmlerden, Gaznelilerden Selçuklu ve Osmanlıya kadar uzanan geniş bir kültür ve medeniyet coğrafyasında muazzam devletler kurdular. Hristiyan dünyâsının kâbusu olan Orta Çağ, İslâm dünyâsınının yüz akı oldu Kütüphâneler edebî, askerî, fennî, tıbbî, ahlâkî, coğrafî ve dînî kitaplarla doldu. Bunların hepsi de İslâm harfleri ile yazıldı. 
İşin acı tarafı, ortak bir din, alfabe ve kültür birliği olan Orta Asya Türk dünyâsı ile Osmanlılar zamânında gerekli bağlantıların kurulamamış olmasıdır. Gerek Çarlık Rusya zamânında, gerekse Rus ve Çin komünist sistemlerinde bu soydaşlarımızdan maalesef kopuk yaşadık. Nostaljik bir Tûran ülküsü, idealistleri hep ümitli tuttu ama son zamanlardaki Türk Devletleri Teşkilâtı kuruluncaya kadar düşünceler sâdece gönüllerde yaşadı. 
Biz Türk ve Müslümanlar olarak dünyânın en büyük asker ve ekonomik potansiyeline sâhibiz. Geç kalınmış bu Büyük Türk Birliği’ni aktif olarak kurmak, dünyâ barışı için de bir emniyet duygusu uyandıracaktır. 
Bugün, Türkiye’nin patolojik düşmanları elbette bu birliğin kurulmasını bir kâbus gibi görmektedirler. Ama onların kâbusu olan 300 milyonluk Türk Dünyâsı varlığı, gecikmiş Tûran ülküsünün beşâret (müjde) rüyâsı olacaktır.   
   

İlgili Gönderiler

1 / 63