Y
az tatilimizin 1 aylık kısmını, hanımımın aile büyüklerini ziyarete geldiğimiz Bakü’de geçirdik. Kardeş vatandaki müşahedelerimi aktarmak istiyorum. Azerbaycan, kararlı, cesur liderliği; güçlü, kahraman ordusu ve Türkiye’nin desteğiyle 2020 yılında Karabağ zaferini kazandı. 2023 Eylül’ündeki antiterör emeliyatı (operasyon) ile Hocalı, Hocavend, Hankendi şehirlerinde tam kontrol sağlandı. Çarlık Rusya’sının eseri! 200 yıllık Karabağ meselesi askerî üstünlükle, 3 yıllık sabırlı, kademeli, ferasetli siyasetle çözüldü.
Kardeş ülkede, Karabağ’a “böyük qayıtış” (büyük geri dönüş) heyecanı yaşanıyor. İşgalcilerin harap ettiği Karabağ’da mayın temizleme çalışmaları sürüyor. Öte yandan süratli bir inşa ve imar faaliyeti muvaffakiyetle yürütülüyor. Sakinlerine kavuşan kadim Türk beldeleri tekrar canlanıyor; ruh buluyor. Türk-İslam kimliği ve medeniyeti, restorasyon çalışmalarıyla, yeni yapılan azametli mescit ve camilerle tekrar vücut buluyor. Şuşa’da, Ağdam, Hocalı’da, Laçin’de okunan ezanların sedası, huzurun, medeniyetin ve hürriyetin geldiğini ilan ediyor.
Geri dönen Azerbaycanlı muhacirlerin bahtiyarlıklarını, sevinçlerini izlerken duygulanmamak imkânsız. Uşaklıklarını, (çocukluğunu), gençliklerinin güzel hatıralarını tebessümle; yaşanan vahşeti, soykırımı ızdırapla hatırlıyorlar. Öz topraklarında yeniden hayat kurmaları için masraftan kaçınılmamış. Yollar, mektepler, hava limanları hazırlanmış. Karabağ Üniversitesi bu yıl tedrisata başlayacak. Mülki (sivil) ahali; iş yapan firmalar, üniversite talebeleri ve memurlar için teşvikler veriliyor; avantajlar sağlanıyor. Bölgeyi, türlü zenginlikleri, muhteşem tabiatıyla iktisadi açıdan parlak günlerin beklediği muhakkak.
Azerbaycan’da, büyük zaferin ardından “Galip Halk, Galip Millet Psikolojisi”nin yaşandığı söylenebilir. Millî ruh ve hissiyat zirvede. Bunu, 26 Haziran’da kutlanan “Silahlı Quvveler Günü” kutlamalarında da hissettik. Gazetelerde, TV yayınlarında zaferin coşkusu, milli ve güçlü ordunun ehemmiyeti, askerlerin kahramanlıkları ve Azerbaycan-Türk kimliği vurgulandı.
Bakü’de Azerbaycan matbuatından (yazılı basın) Şerq (Şark), 525. gazete ve haftalık çıkan “Türküstan” gazetelerini okuduk. Tirajlar azaldığından bazı gazeteler 5 gün çıkıyor. Bu neşriyatlarda hem münhasır bir yazı geleneği hem de amatör, coşkulu bir yayıncılık iştiyakı, gayreti var. Günlük haberlerin ekseriyeti Zengezur meselesi, Ermenistan’la kalıcı sulh muahedesi (antlaşması) hakkındaydı.
Temmuz ayında, Şuşa’da toplanan Türk Devletleri Teşkilatı gayriresmî toplantısı, Türk birliği çalışmaları heyecanla aktarılıyordu.
Bakü’de, cadde ve küçelerde (sokak) vatanı uğrunda feda-i can eden kahramanların resimlerini görüyorsunuz. Tandır ekmeği aldığımız fırının girişinde;
“Şehit balaları için çörek (ekmek) pulsuzdur. Bedeli ataları tarafından ödenmiştir” yazıyordu.
İş yerinin sahibesi emektar, çalışkan teyzemizle hasbihâlimizdeki;
“Karınca misali ay oğul! Elimden gelen bu” cevabıyla da gözlerimiz nemlendi. Aynı yazıyı başka dükkânlarda da gördük…
Son olarak, TV’de izlediğim bir yarışmadaki hadiseyi paylaşacağım. Genç bir yarışmacının vakarı, ağır duruşu dikkatimizi celp etti. Şarkısı bitince spiker kendisinin Karabağ gazisi olduğunu söyledi. Jüri üyelerinin gözleri doldu. Stüdyodaki talebeler kahraman genci dakikalarca ayakta alkışladılar. Sanatçı istirham edince oturdular.
“Galip” Azerbaycan’ın aziz şehitlerini rahmetle yâd ediyoruz. Cenab-ı Allah kadim milletimizi korusun.
Şehitler verilerek kurtarılan Karabağ’a dönen Azerbaycanlı kardeşlerimize huzur dolu bir hayat temenni ediyoruz.
