TarihZaferlerimiz

Antakya’nın Fethi

1

082 senesinde Selçuklu Sultanı Süleyman Şah, kendisinden barış isteyen Bizans İmparatoru Aleksios’un teklifini kabul etti ve anlaşma yapıldı. Kocaeli yarımadasındaki Dragos çayı iki memleket arasında sınır kabul edildi. Ayrıca Süleyman Şah bundan sonra imparatora “başı sıkıştığı zaman” yardım edecekti.

Süleyman Şah Antakya’yı fethe karar verdi ve yeter miktarda kuvvetle, kimseye sezdirmeden, yalnız geceleri yürüyerek on iki gün içinde Antakya’ya geldi. Sessizce 280 kişiyi surlara çıkardı. Muhafızlar şaşırdılar. Ermenilerden son derece nefret eden halk, karşı koymamak için iç kaleye çekildi. 
Ertesi gün beliren küçük direniş Muncukoğlu kumandasındaki imdat kuvvetleri sayesinde kırıldı; Bizans’ın Suriye’deki son Hıristiyan kalesi olan bu mühim şehir aralık ayında feth edildi. Süleyman Şah, bütün İslâm kumandanları gibi halka iyi davrandı, genel af ilan etti, esirleri serbest bıraktı, milletin malına el sürmedi. Meşhur Kısiyan kilisesi camie çevrilerek yüz yirmi müezzinin aynı anda okuduğu ezandan sonra ilk Cuma namazı kılındı. 
Süleyman Şah, Antakya’ya bağlı bulunan Ayıntab (Antep), Artah, Bağras, İskenderun, Süveydiye ve diğer kasaba ve kaleleri birer birer aldı. Sonra başarılarını12 Ocak 1085’de  “Büyük Sultan”a müjdeledi. Sultan Melikşah’ı çok memnun eden bu zaferler, bütün İslâm ülkelerinde heyecanla kutlanmıştır.
Yıl 1087. Elbistan, Hani, Göksün, Keysun ve Maraş, Poltaci (veya Baltacı) Bey tarafından feth edilmiştir.
Harput, Eğin, Arapkir, Çemişkezek ve Hanzid (bugünkü Palu-Genç bölgesinde) Çubuk Bey tarafından alınmıştır.

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 63