S
ultan Abdülhamid Han devrinin mühim hizmetlerinden birisi de kütüphâneler idi. Bugün de kullanılan birçok kütüphâne defterleri onun zamanında yapılmıştı. 1876’da tahta çıktığında açtığında Yıldız Kütüphânesi’ni kurdu.
Bu kütüphâne, husûsî ve umûmi diye iki kısımdan oluşuyordu. Husûsî kısmı Sultan Abdülhamid Han’ın şahsına aitti. Umûmî kısım ise herkese açıktı. Kütüphanedeki kitaplar, devrin ilim, fen, edebiyat ve sanat eserleriydi. Bunların yanında fıkıh, tarih, hukuk eserleri ve haritalar da çoktu.
Yıldız Kütüphânesi, 50 bin cildi aşan zengin bir kütüphane idi. Dünyanın en kıymetli el yazması kitapları vardı. Avrupa’dan birçok mecmua ve Osmanlı Devletini alakadar eden birçok kitap, mecmua, harita, resimler vardı.
Sultan Abdülhamid Han bunları titizlikle incelerdi. Sultana yurtdışından gelen, hediye kitaplar, haritalar, albümler de burada bulunurdu. Bazı haritaları Sultan Abdülhamid Han kendisi yapmış ve zamanında Osmanlı Devletine bağlı olan eyaletlerin durumunu bu haritalar üzerinde incelemişti. İstanbul’u gösteren harita ve planlar, Galata köprüsü planı ve Fransa, İngiltere ve Almanya’dan hediye gelen gravürler ve haritalar vardı. Burada çok değerli bir harita vardı ki, dünya tarihini Milattan Önce 4. yılından alıp Sultan Abdülhamid Han’a kadar gelmiş-geçmiş hükümdarları ve devletlerinin sınırlarını gösteriyordu.
Kütüphânenin müze kısmında da tarihi ehemmiyeti büyük olan eski eserler vardı. Pâdişahların kendi el yazmaları ile divanları, en eski Kur’ân-I Kerim yazmaları, el yazması kitaplar vardı. Meselâ Muhyiddin-i Arabî hazretlerinin kendi eliyle yazdığı Ruhu’l-Kuds ve Münaşahat eseri de burada idi.
Ö. Serdar Akın