Kafkasya - Kırım

Rusların Güney Kafkasya’yı İşgali ve Etnik Siyaset

Y

resim

aklaşık iki asırdır müstemleke güçlerinin kışkırtmasıyla
Anadolu’dan Güney Kafkasya’ya terör ve hıyanet rüzgârları estiren,
coğrafyamızın istikrar ve huzurunu bozan Ermeni silahlı güçleri için nihayet
hesap günü geldi. 

Gelinen noktada, tarihî Müslüman Türk yurdu olan Revan
Hanlığı topraklarında safha safha meydana getirilen Ermeni proje devletinin işgalci
siyaseti, elbette ki Rusya’nın Kafkasya ve Anadolu siyasetinden tecrid edilerek anlaşılamaz. Meselenin siyasi-stratejik önemi, tarihî seyri ve arka
planındaki hesaplarla alakalı ana hatlarıyla bilgi sunmakta fayda görüyorum…

Çarlık Rusya’sının 1552 yılında Kazan Hanlığı topraklarını
işgal etmesinden itibaren Karadeniz’den Hazar’a uzun asırlara yayılan bir
Türk-Rus mücadelesi başlamış, Terek ve Kuban Nehirlerinin kıyılarına kadar
ulaşan Çarlık Ordusu, önce Kuzey Kafkasya’nın tamamını ardından da Güney
Kafkasya’yı işgal etmeye başlamıştır. 

Çarlık Rusya’sı, Moskova dinî-ideolojik
paradigması çerçevesinde Kafkasya’da kalıcı hâle gelebilmek için Ermeniler
başta olmakla burada yaşayan Hristiyan milletleri tespit ederek onlarla iş birliğini
geliştirmiş, işgal ettiği Azerbaycan topraklarının etno-demografik haritasını
değiştirmek için bazı projeler uygulamıştır. Bunların en önemlisi Ermenileri
dünyanın farklı bölgelerden getirerek Revan ve Karabağ Hanlığı topraklarında
toplamak, oradaki Türk Müslüman nüfusu da göçe zorlayarak bölgede hâkimiyet
kurmak olmuştur.

Yalan üretmekte mahir olan Ermenistan idaresi, güya Güney
Kafkasya’nın yerleşik halklarından birisi olduklarını iddia etseler de, Rus işgali sonrasında kayıt altına alınan belgeler, dönemin Rus yetkililerinin
itirafları, Ermenilerin belli bir hedef doğrultusunda işgal sonrasında
sistematik olarak Revan ve Karabağ Hanlığı topraklarına yerleştirildiklerini
ortaya koyuyor. 

1828 yılında Rusya’yla İran arasında imzalanan Azerbaycan
topraklarını güney ve kuzey olarak ikiye bölen Türkmençay Antlaşması’ndan sonra
Revan topraklarına yönelik kitlesel Ermeni göçüyle ilgili Tahran’a gönderilen
diplomatik heyet içinde de yer alan Nikolay Şavrov açık ve net tespitler
yapıyor: “XIX. asırda Güney Kafkasya’da sayıları 1,3 milyon olan Ermenilerin 1
milyondan fazlası bizim tarafımızdan bölgeye yerleştirilmiştir.”

Petro devrinden itibaren bölgede dağınık hâlde yaşayan
Ermenilerin; Bakü, Derbent ve Şemahı gibi yine Müslüman Türk yurtları olan
bölgelere toplanması, onlara bu vilayetlerde bir muhtariyet tesis etme fikrinin de Çarlık rejiminin güvenlik bürokrasisi arasında tartışıldığını
biliyoruz. Bu Ermeni devleti projesinin niçin Revan ve Karabağ Hanlığı
topraklarında uygulamaya sokulduğunu ise her iki hanlığın coğrafi mevkî göz
önünde tutarak cevaplamak lazım. 

Revan topraklarında kurulan bugünkü
Ermenistan’ın tarihî safahat içerisinde Türkiye’nin doğu vilayetlerine doğru
genişleme hayali kurduğunu, Türkiye ile olan sınırlarının Rus Ordusu tarafından
korunduğunu, Anadolu’dan Türkistan’a uzanan Türk coğrafi bütünlüğünü bozduğunu
göz önünde tutarsak neden Revan Hanlığı sorusunu cevaplayabiliriz. 

Çarlık
Rusya’sından Sovyetlere rejimler değişse de değişmeyen Türk karşıtı politikalar
sonraları daha da geliştirilmiş, bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Bolşevikler
tarafından işgal edilince millî münevverler, siyaset adamları büyük bir kıyımdan
geçirilerek ülke idaresi Ermenilere teslim edilmiştir. 1929 yılında Azerbaycan
Komünist Partisi’nin Genel Sekreteri olan Ermeni asıllı Levon Mirzeyan’ın
imzasıyla Nahçıvan’ın statüsüyle ilgili antlaşmalar da ihlal edilerek “Zengezur
Koridoru”
olarak adlandırdığımız topraklar Ermenistan’a hediye edilmiştir.
Böylece Türkiye’yle Türkistan arasındaki kara bağlantısı kesilmiştir ki
Azerbaycan Türklerine karşı yapılmış olan bu büyük ihanet ayrı bir yazının
konusudur.

İlgili Gönderiler

1 / 36