Ç
eşitli zamanlarda Rumeli’den Anadolu’ya gelen muhacirler için ekseri Evlâd-ı Fâtihân tabiri kullanılır. Kimdir Evlâd-ı Fâtihân? Rumeli’deki Türklerin hepsi Evlâd-ı Fâtihân mıdır? Evlâd-ı Fâtihân, Rumeli’de oturan Rumeli fatihlerinin torunları ile fetihleri genişledikçe buraya Anadolu’dan getirilip yerleştirilen Türkmenlere verilen isimdir. Bunlardan bir askerî teşkilat kurulmuştu. Yörük vilayetleri de denilen Manastır, Pirlepe, Florina, Cuma, Tikveş, Radoviş, İştip, Doyran, Ustrumca, Avrethisari, Yenica, Vodina, Serez, Demirhisar, Zihne, Drama ve Langaza şehirlerinde yaşarlardı. Çoğu Konya civarından getirildiği için yerli halk bunlara ‘’Konyar’’ derdi.
Konya’dan Gelmişiz!
Rumelilerin çoğunun Konya’dan geldiğini söylemesini yadırgamamak lâzımdır. Çünkü Konya büyük bir vilayettir. Karaman, Mersin, Antalya, Niğde ve Aksaray’ı içine alır. Selçuklu saltanat merkezi olduğu için, kalabalık bir Türk nüfusunu barındırıyordu. Osmanlılar Rumeli’ye geçtiğinde uçsuz bucaksız tenha bir arazi ve boş köylerle karşılaştı. Bazısının zannettiği gibi halkını sürmedi. Fetih esnasında Balkanlar zaten harp, kıtlık ve sâri hastalık sebebiyle neredeyse boşalmıştı. Buraya Konya, Kastamonu, Balıkesir gibi mahallerden ahali nakledildi. Bu şehirler eski birer beylik merkeziydi. Biraz da bu sebeple nüfus yoğunluğu fazlaydı. Böylece hem yeni topraklar şenlendirildi. Hem de eski beyliklerin hatırası zihinlerden kaldırılarak, millî birliğe hizmet edilmiş oldu. Ancak belki ilk iskân Konya’dan olduğu için, Rumelilerin neredeyse hepsi Konya’dan geldiklerini söyler.
Önce Gelenler de Var
Rumeli, eskiden beri Türklerin yerleştiği bir mıntıka idi. Bizanslılar, 9. Asırdan itibaren Anadolu’dan dalga dalga gelen çok sayıda Türk aşiretini buraya geçirmişti. Bunlar Selanik, Serez, Tesalya, Vardar, Varna gibi yerlere yerleştiler. Orhan Gazi zamanında geçilen Rumeli’ye Osmanlıların ilk göçü Sultan I.Murad zamanında oldu. Manisa yörükleri Serez’e, Aydın yörükleri de Filibe’ye yerleştirildi. Üküp ve Niş arası da Türklerle şenlendirildi. Sultan II.Murad ve Fatih zamanında, Karamanoğulları ile mücadeleler esnasında Konya, Karaman ve Ankara civarında hayli Türkmen göçürüldü. Bunları teşvik için toprak, tımar verildi; imtiyazlar tanındı.
Rumeli’ye Türk göçleri sadece Anadolu’dan değildir. Karadeniz’in kuzeyinden de mühim miktarda Türk nüfusu mıntıkaya yerleşmişti. Yıldırım Sultan Bayezid, Bulgarlardan aldığı Dobruca’ya Kırım Tatarları yerleştirdi. Timur istilası üzerine yüzbini aşkın Kıpçak Türk’ü Romanya ve Tuna üzerinden gelip Edirne, Filibe ve Tatar Pazarcığı havâlisine yerleşti. Bulgaristan’ın kuzeyindeki Türkler umumiyetle bunlardandır. Böylece bir asır içinde Rumeli’ye yerleşen Türk nüfusu milyonu buldu ve zamanla her yerine yayıldı. Müslüman Arnavut, Boşnak ve Rumların arasında kalanlar, zamanla bu dindaşlarının dilini benimsedi.
Bunlar Bize Benziyor!
Rumeli, Osmanlı ülkesinin en kültürlü, nezih, dindar ve müreffeh mıntıkasıydı. Buraya yerleştirilecek olanlar, umumiyetle görgülü topluluklarından seçilirdi. Yanlarında din adamları ve dervişler bulunurdu. Köy ve kasabalarını cami, medrese ve tekke mihveri etrafında teşkil ederlerdi. Rumeli’de, Macaristan’a kadar, adım başı bu dervişlere ait tekke ve türbe kalıntılarına rastlanır. Bu yeni sâkinlarin, bâriz bir takım üstün vasıfları, yerli halkta alâka uyandırdı. Kitle Hâlinde ihtidâ hareketlerine sebebiyet verdi. Mühim sayıda Bulgar, Makedon, Hırvat, Arnavut ve Rum Müslüman oldu. Müslüman Hırvatlar Boşnak, Bulgarlara Pomak ve Makedonlara Torbeş denir. Rum asıllı Müslümanlar (Patriotlar) daha ziyade Yanya, Tesalya ve Girit taraflarındadır. Asırlar önce Karadeniz’in kuzeyinden Balkanlara akın eden Peçenekler Bosna’da; Avarlar Sirbistan’da, Kıpçaklar da Bulgaristan’da halka karışmıştı. Osmanlıların gelişiyle bunlar, kendilerine yakın gördüğü yeni hâkimlerin dinine girmekte tereddüt göstermedi.