Z
engezur Koridoru veya “Stalin Parmağı” olarak biliniyor… Başkent Erivan’dan İran sınırına kadar parmağı andıran bir görüntüsü olduğundan bu toprak parçasına “Stalin Parmağı” denmiş. Analistler bu ifadeyi daha çok “bir işin içinde gizli ve kirli bir parmak var” kabilinden kullanıyor.
Azerbaycan’ı Türkiye ve Nahçıvan’dan ayıran Zengezur Koridoru, Sovyet Rusya’nın tarihteki en büyük stratejilerinden birisi olup Türk dünyasının bağrına bir hançer gibi saplanmış ve yüzyılı aşkın bir süredir Türk milletine geçit vermiyor.
Çarlık Rusya’sının yıkılmasıyla birlikte 1918 yılında kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, sınırlarını Osmanlıya dayandırmış, bugünkü Karabağ ve Zengezur koridoru’nu da içine alan müstakil bir devlet olarak Avrupa devletleri tarafından tanınmış ve kısa zamanda Kafkasya’da çok önemli adımlar atmıştı.
Dönemin Azerbaycan Başbakanı Nesip Bey Yusufbeyli tarafından haritası çizilen bu devlet, sırtını Türkistan’a dayamış, yüzünü Osmanlıya çevirmiş, büyük idealleri olan ilk Türk Cumhuriyeti olarak diğer Türk topluluklarına da ilham kaynağı olmuştu.
Ancak ne yazık kı Bolşevik İhtilaliyle iktirada gelen komünistler, kısa zamanda dağılan Çarlık topraklarını yeniden işgal etmeye başladı ve 1920 yılında Azerbaycan’ı da ele geçirip mevcut iktidarı yıktırlar. Bolşevikler, Başbabakan Nesip Bey Yusufbeyli’yi yakalayarak infaz etti ve naaşını Kür Nehri’ne attı. O dönemde görev almış devlet adamları içinde mezarı olmayan tek isim ne yazık ki Başbakan Nesip Bey Yusufbeyli’dir.
Bolşevikler, bu tarihten sonra Kafkasya’daki haritayı yeni baştan çizdiler. Gürcü asıllı Josef Stalin, Türk dünyasını Türkiye’den ayırmak için Azerbaycan ve Nahçıvan arasındaki Zengezur Koridoru’nu Ermenistan’a bağladı. Bu çok şuurlu bir tasarruftu. Amaç açık, hedef netti.
Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti, Karabağ’ı işgalden kurtarmış olsa da Zengezur, Ermenistan’ın toprağı olarak kabul edildiği için problem olmaya devam ediyor. Milletlerarası kamuoyuna 1918 yılında kabul edilen ve Avrupa devletlerince de tanınan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin toprak sınırları etraflıca anlatılmalıdır.
Zengezur Koridoru, Karabağ’dan da daha mühim stratejik ehemmiyete sahiptir.
Bu koridor, 10 Kasım 2020 Mutabakatı ile güvence altına alındı ve o tarihten sonra Azerbaycan, bu koridoru açmak için hızla çalışmalar yapılıyor. Geriye Zengezur’daki 35 km’lik yol kaldı. Bu yollar kavuştuğunda “Stalin kaması” saplandığı yerden çıkarılacak ve bütün Türk dünyası hem kara yoluyla hem de demir yoluyla kavuşmuş olacak. Tabii o tarihe kadar İran ve Ermenistan bir problem çıkarmazsa!
Türk dünyası ülkeleri arasında demir yolu taşımacığılının geliştirilmesi gerekiyor. Bilhassa Yüksek Hızlı Tren seferlerinin de başlatılmasında fayda var zira 300 milyonluk bir millet devasa büyüklükte bir turizm potansiyeline sahip ve bu potansiyelin önündeki tek engel ulaşım problemidir.
Türk milleti, yılda bir kez “Stalin’e Lanet Günü” etkinliği düzenleyip, onun yaptığı tahribatları da konuşmalı ve gelecek nesiller şuurlandırılmalıdır. Bugün ortadaki alfabe, dil farklılıkları ve ayrışmalarının temel sebebi de Stalin’in mirasıdır. Türk milletine bir asır kaybettiren “asrın katili”ni unutmamak ve unutturmamak gereklidir…
Hasılı, her şeye rağmen Zengezur Koridoru açılacak.
Yeniden başlayacağız. Orda Asya’dan yeleli atlarla geldiğimiz Anadolu’dan ata topraklarına bu kez eletrikli otomobillerle gideceğiz. Tarihi yeni baştan yazacağız.
İnşallah her şey çok güzel olacak…
