Haberler

Belgrad Camilerİ

O

Osmanlılar Rumeli’ye geçtikten sonra, Balkan topraklarındaki önemli merkezleri hedef seçerek, peyderpey bu mühim merkezleri fethetmeye başlamışlardır. Varna, Semendire, Selanik gibi şehirler ilk fetih hareketlerinin hedefleri olmuştur. Yine fetih hedeflerinden biri de Balkanların tam orta noktasında ve hem stratejik, hem de psikolojik olarak çok önemli bir konumda bulunan Belgrad şehridir.

Osmanlılar fethettikleri bütün beldelerde büyük bir iskan faaliyetine girişmişlerdir. Bu iskan hareketi bilhassa Rumeli topraklarında açıkça görülmektedir. Osmanlı’nın en önemli vasfı yerleşik şehir kültürünü yaygınlaştırmasıdır. Bu çerçevede fethedilen yerlerde büyük iskan hareketleri başlatılmış; başta cami ve mescid gibi dini mekanlar yanı sıra köprüler, hamamlar, kütüphaneler, hanlar, kervansaraylar, çeşmeler, yollar gibi medeni unsurlar inşa etmişlerdir. Bu eserlerin hepsi de hakikaten birer sanat eseri olarak imar edilmişlerdir.

Belgrad şehri de bu iskan hareketine büyük oranda sahne olmuştur. Bunu şehrin fetih öncesi ve sonrasında çizilen gravürlerinden açıkça görmek mümkündür. İncelediğimiz, Altay S. Recepoğlu tarafından kaleme alınan, “Belgrad Camileri” isimli kitapta, genelde yapılan camiler esas alınarak bu mimari eserler üzerinde durulmaktadır.

Kitabın ilk bölümünde kısaca Belgrad şehri tarihi üzerinde durulmuş ve bilhassa Osmanlı dönemindeki tarihi anlatılmıştır. İkinci bölümde eserin konusunu teşkil eden Belgrad camileri ele alınmış ve bu kısımda 123 cami tek tek yapılış tarihleri ve banileriyle birlikte anlatılmıştır.

Kitabın üçüncü bölümünde Belgrad’da Osmanlı döneminde inşa edilen diğer eserler hakkında bilgi verilmiştir. Bu kısımda, Belgrad’daki hamam, türbe, imarethane, kervansaray, çeşme ve konak gibi eserler üzerinde durulmuştur.

Eserin son bölümünde ise, birinci bölümde verilen Belgrad tarihinin, Sırpça çevirisi yer almıştır.

Balkanlar’daki Türk izleri hakkında bilgi veren bu nevi çalışmalar çok önemlidir. Çünki, bunlar bizim o topraklardaki mührümüzün açık delilleridir. Maalesef Rumeli topraklarındaki pek çok Osmanlı eseri oldukça yıpranmış durumda; büyük bir kısmı da ya geçen zamanın tahribatına, ya da bilinçli asimilasyona maruz kalarak yok olmuştur. Bu bakımdan, bu nevi eserler büyük bir kıymet taşımaktadır ve yenilerinin hazırlanması için araştırıcılara destek olunmalıdır.

Kitabın yazan Altay S. Recepoğlu, bugüne dediği Kosova’yla alakalı 10’a yakın kültürel eser yayınlamıştır. Övgüye kıyık bu çalışmaları tebrik ediyor ve devamını diliyoruz. Umarız Rumeli’nin her bölgesinde bu gibi araştırıcıların sayısı çoğalır ve bu nevi kitaplar kazandırır.

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 74