ursa’nın kalbi ve ruhu olarak kabul edilen Ulucami, 1396
yılında Osmanlı Sultanlarının dördüncüsü olan Yıldırım Beyazıd Han tarafından
yaptırılmıştır.
Osmanlılar zamanında yapılan ilk cami-i kebirdir. Mimarı Ali
Neccar’dır. İnşaası 4 senede tamamlanmıştır. 3.165 m2 alana sahiptir. Yaklaşık
4.500 kişi namaz kılabilir. 20 kubbesi, 59 adet büyük 152 adet kubbelerde küçük
olmak üzere 211 penceresi vardır. 2 minaresi bulunan caminin batıdaki
minaresine 2 ayrı yolla çıkılır. Bir yoldan kubbeye diğerinden şerefeye
ulaşılır.
1396
yılında Haçlı ordusu Osmanlının elinde bulunan Niğbolu kalesini kuşatır. Kale
Komutanı Doğan Bey’in acil yardım isteği üzerine sefer düzenleyen Yıldırım
Bayezid Han:
“Allah bana zafer nasip ederse döndüğümde 20
tane cami yaptıracağım” der. Çok çetin geçen bu savaştan sonra zafer müyesser
olur. Büyük velilerden aynı zamanda Yıldırım Bayezid Han’ın damadı olan Emir Sultan
hazretleri “Sultanım 20 küçük cami yaptırmak
yerine 20 kubbeli büyük bir cami yaptıralım, hem de cuma camisi olur” der. Yıldırım
Bayezıd han bu teklifi kabul eder. Bundan sonra caminin inşasına başlanılır.
Caminin
ortasında abdest almak için şadırvan vardır. Şadırvan üzerindeki kubbenin cam
olması caminin aydınlanmasına büyük bir imkân sağlamaktadır.
Duvarları
üzerinde dünyanın en kıymetli Hat (yazı) sanatları kabul edilen şaheser hatlar
vardır. Cami adeta bir hat müzesi gibidir.
Ulucami’nin en kıymetli yerlerinden biri de bugüne
kadar orijinal halini, muhafaza eden minberidir. Minber, ceviz ağacından olup
oymalı ve geçmelidir. Kapısının tacı sanat yönünden çok kıymetlidir. Üzerinde Altın
yazılı harflerle Yıldırım Bayezıd tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Doğu ve
batı yüzünde bulunan bazı çıkıntılar ise güneş ve bazı gezegenleri göstermektedir.
620 sene önce yapılmış bu minberin üzerinde, Amerika’nın Ancak 1953 yılında
keşfedebildiği Plüton gezegeni bile vardır.