TarihZaferlerimiz

Bursa’nın Fethi

B

ursa, Bizans’ın Marmara
bölgesinde mühim ve müstahkem bir kalesi idi. Osman Gazi zamanından beri
yakınına yapılan iki kale ile sıkı bir kuşatma ve kontrol altına
alınmıştı. Orhan Gazi, hasta olan babasının yerine, 1320 senesinden
itibaren sefer işlerini yürütüyordu.

İlk iş olarak
Bursa’ya deniz yoluyla İstanbul’dan gelecek bir yardıma mâni olmak için
Mudanya’yı fethetti (1321). Akça Koca, Konur Alp ve Abdurrahman Gazi
gibi emirleri de Akyazı, İzmit ve Yalova taraflarının fethine gönderdi.
Bu akınlar sırasında Akyazı, Mudurnu, Konurpa ve Yalova
fethedildi.

Osman Gazi, vefatından bir sene önce
askerini Yenişehir ovasında toplayarak, bütün emirlerin huzurunda
Bursa’nın fethedilmesini oğlu Orhan Gazi’ye havale
etmişti.

Orhan Gazi, 1325 senesinde hazırlıklarını
tamamlayarak uzun bir süreden beri kuşatma altında bulunan Bursa üzerine
yürüdü. İlk Orhaneli’ni aldıktan sonra yanında tecrübeli kumandanları
Köse Mihal, Turgut Alp, Şeyh Mahmud, Ahî Şemseddin ve Ahî Hasan olduğu
halde Bursa önüne geldi. Pınarbaşı mevkiinde karargâhını kurarak
kuşatmayı başlattı. Bursa’nın dışarıyla olan irtibatını tamamen
kesti.

Bursa tekfuru önce savunmaya girmek istediyse
de, çevreden hiçbir yardım gelmeyeceğini anlayınca şehri teslim etmekten
başka çâresi olmadığını anladı. Diğer taraftan Orhan Gazi de, şehrin
kan dökülmeden alınmasını sağlamak için Köse Mihal’i elçi olarak tekfura
gönderdi. Çok zor durumda kalmış olan Bursa tekfuru, kendisine
dokunulmaması şartı ile kaleyi teslim etmek mecburiyetinde
kaldı.

Böylece uzun zamandan beri kuşatma altında
tutulan Bursa fethedilmiş oldu(1326). Orhan Gazi ve beraberindekiler,
kaleden içeri girerken, tekfur da yapılan anlaşma icâbı ailesiyle
birlikte Gemlik’e gönderildi ve oradan da deniz yoluyla İstanbul’a
gitti.

Şehrin teslim şartları kesinleşip Bizans’lı
idarecilerin Bursa’yı terk etmelerinden sonra kaleye ilk önce Ahi
Şemseddin’in oğlu Ahi Hasan girdi ve ezan okudu. Sonra Orhan Gazi ve
ileri gelen kumandanları şehre girerek burada ilk Cuma namazını camiye
çevrilen bir manastırda kıldılar.

Bursa’nın fethinin
en mühim neticelerinden birisi, Bursa’nın Rum ahalisinin İstanbul’a
gitmeyip Osmanlı idaresi altında kalmak istemiş olmasıdır. Onlar Osmanlı
halkının rahat ve huzur içinde olduklarını görmüşler ve kendi din ve
soyundan olan Bizans ülkesine gitmemişlerdi.

Fethedilen bir kalenin ahalisine karşı gösterilen bu
insânî muamele, Osmanlıların yüksek ahlak ve adaletinin en güzel
misalidir.

Orhan Gazi askerlerine verdiği bir emirle
şehir halkına asla eziyet edilmemesini, son derece adaletle davranıp,
hiç kimsenin malına el uzatılmamasını istemişti. Bu arada şehrin tekfuru
İstanbul’a giderken, kumandanı olan Evrenos ise Bursa’da kalarak
Osmanlı hizmetine girdi ve daha sonra İslâm’ı kabul
etti.

Bursa’nın fethedilmesinden sonra Beylik merkezi
buraya taşınarak, şehir, inşa edilen dinî ve sosyal müesseselerle kısa
zamanda bir Müslüman şehri hüviyetini aldı. Orhan Gazi, Bursa’yı
fethettikten sonra babasının cenazesini vasiyeti üzerine Bursa’ya
getirerek buraya defnetti.

Bursa’nın fethi ile Osmanlılar daha
da güçlendiler ve Anadolu’daki Moğol idaresine karşı olan şeklî bağ
tamamen koptu. Böylece Orhan Gâzi’nin ilk yıllarında Osmanlı Beyliği,
başkenti, sınırları ve yerleşik halkı olan, bir devlet hâline gelmeye
başladı.

Orhan Gazi, fetihten sonra, Konur Alp, Akça
Koça ve Abdurrahman Gazi’ye Akyazı ve Kocaeli taraflarında daha önce
başlatmış oldukları fetih hareketlerine devam etmelerini emretti.
Bursa’nın fethedildiği 1326 senesinde Konur Alp Akyazı, Konurpa (Düzce),
Bolu ve Mudurnu’yu fethederken Akça Koca da Kandıra’yı Osmanlı
topraklarına kattı.

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 63