TarihZaferlerimiz

Bakü’nün Kurtuluşu

1

917 Bolşevik ihtilalinden sonra Bakü’de 18 Mart- 1 Nisan tarihleri
arasında Ermeniler Türklere karşı büyük bir soykırım hareketine başladılar. Bu
soykırımda 20 bin Türk şehit edildi. Komünist Ermeni ve Rusların zulmünden
kurtulmak için Bakü ahalisinin bir kısmı şehri terk etmek mecburiyetinde kaldı.

Kafkas İslam Ordusu kumandanı Nuri Paşa 25 Mayıs 1918’de Gence’ye
gelerek karargâhını kurdu. Gence halkı büyük bir sevinç içerisinde kurbanlar
keserek, binalara Türk bayrakları asarak Türk askerini karşıladı. Nuri Paşa Bakü’nün
biran önce kurtulması için zaman kaybedilmeden harekât edilmesini istiyordu.

Bakü’deki Türkler’de şehrin zapt edilmesinin uzamasından ciddi şekilde
rahatsız idiler. Şehrin biran evvel kurtulması için Türk askerine cesaret ve
moral vermek için 10 Ağustos 1918’de bir tebliğ neşrettiler. Bu tebliğde özetle
şöyle deniyordu:

“Bakü’nün kapıları önünde nice gündür galibiyet kuşunun kanatlarını
tutmak isteyen Türk ordusuna: Servetler ve güzellikler şehri Bakü’yü eğer siz
zapt edemezseniz, Türk’ün ve onun ordusunun şerefini şimdi dayandığınız
mevziler içinde bastırmış olacaksınız.

Eğer siz, bu servet ve altın
şehrini zapt edemezseniz ana vatanınıza güzel bir hediye takdim etmek imkânını
elden kaçırmış olacaksınız.

Eğer siz, yeşil denizin bu
meşhur şehrini zapt edemezseniz Kafkas Türkleri ve Türkistan Müslümanlarının
yüreğine batırılmış hançerin üzerine ‘Yazık ki Türk bize yardıma gelmedi’
cümlesi yazılacak.  Kafkas feryad edecek,
Türkistan ağlayacak.

Eğer siz, bu büyük İslam
şehrini zapt edemezseniz Allah diyenleri ortadan kaldırmak isteyen düşmanlar,
önden arkadan sizi çevreleyerek yeni zulümler için diş bileyeceklerdir.

Eğer siz, neft kuyularından
dünyaya servet akıtan bu şehri zapt edemezseniz, tarih karşısında utanarak yere
bakacaksınız. Ve bütün dost düşman ülkelerde, en küçük bir evde, en işsiz
adamların bile dillerinde Bakü şehrinin ve Türkler’in perişanlığı düşmeyecektir.
Düşmanlar çok büyük bir zaferin anahtarını ele geçirdiklerini, ilan
edeceklerdir.

Ey Türk askeri! Eğer sen bu
şehri almazsan Bakü’de senin için hazırlanan sofralar misafirsiz kalacak, senin
için dikilen elbiseleri düşmanın giyecek. Senin için verilen kurbanlar kabul
edilmeyecek, senin için kesilen kurbanlar düşmana kalacaktır. Senin için hazırlanan
altın keseleri düşman eline geçecektir.

Eğer sen bu şehri alamazsan,
gelinlerin duvaklarını kafirler yırtacak, yine mübarek İslam kanı kırmızı
şaraplar gibi vahşi işgalcilerin yolunda akacaktır. Senin zaferin için dua eden
elleri zalimler kesecektir.

Eğer sen bu sarı ışıklı kızıl
şehri alamazsan, kadınlar saçlarını yolacak, aklını kaybedecektir. Şimdiye
kadar akan kanlar boş yere akmış olacak, sen de bu toz-topraklı yerlerde
perişan ve sefil olacaksın. Türk’ün gözlerini çıkarıp iplere dizen düşmanları
şenlendireceksin.

Sen ey Türk askeri! İngilizlerin
gücünü öz gücünle Çanakkale’de darmadağın ettin. En büyük düşman harp
gemilerinin büyük mermilerine göğsünü siper ettin. Kut’ ül Ammera’da 14 bin esir
götürdün. Karşındaki düşmanın çoğunluğu olan Ermenileri, Kars’tan beri önüne
katarak bu şehre kadar sıkıştırdın. 

Türk adını yükseklere kaldıran
Çanakkale, Kut’ül Ammera, Galiçya, Romanya’dan sonra Kafkas gelecek ve Bakü
şehri yiğitlik tacının bir elmas tacı olacaktır.

Al Bakü’nü!  Vatana bir elmas armağan et.”

Bakü Kurtuluyor

1918 yılının Eylül 14’ünde saat gece 2’de Türk ordusu hücuma geçti. Bakü’nün
müdafaa hattını yarmak için Bibiheybat-Bilacrai demiryolu istikametinde
ilerlemeye başladı. Birinci Bakü müdafaa hattı gece saat 3’de, ikinci müdafaa
hattı ise saat 6’da ele geçirildi. Salhana ve Salyanski mevzilerinden hücuma
geçmeye hazırlanan düşman top atışıyla darmadağın oldu. Hücumun esas kahramanı
olan 56. Alay Bakü’nün stratejik yüksekleri ele geçirip, karşısında dağınık
halde kaçan düşman askerlerini şehre doğru sıkıştırmaya başladı. Daha sonra
Türk askerleri saat 16’da şehrin batısındaki mahalleleri ele geçirdi.

Nuri Paşa 14 Eylül akşamı verdiği emirle 15 Eylül günü seher vakti
hücum edilerek şehrin kurtulacağı bildirildi.

15 Eylül günü saat 15’e kadar devam eden harekât neticesinde Bakü’yü
müdafaa eden Ermeni ve Rusların mukavemeti tamamen kırıldı. Şehrin teslim
olmasından başka çare yok idi. Nuri Paşa 16 Eylül’de Bakü’nün kenarında
cephedeki Türk birliklerinin resmi geçişini seyrettikten sonra, muzaffer Türk
askeriyle beraber şehre girdiler. 
Bakü’nün Türklerin eline geçmesiyle, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yüz
yıldır devam eden esareti sona erdi.

Bakü’nün kurtulması mübarek gün olan Kurban Bayramına tesadüf etmişti.
Azerbaycan Türkleri iki bayramı birden yaşıyordu. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Başvekili  “Kafkas
İslam Ordusu’nun kumandanı saadetli Nuri Paşa Cenaplarına
” diye başlayan
mesajında: “Kumandanlığınız altındaki
cesur Türk askerimiz tarafından Azerbaycan’ın payitahtı olan Bakü’nün düşmandan
temizlenmesi münasebetiyle milletim, şahsınıza ve dünyanın en cesur ve soylu
askeri olan Türk’ün oğullarına minnettar olduğumuzu arz etmekle iftihar
duyarım”
dedi.

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 63