Dil ve EdebiyatŞiirlerimiz

Çanakkale

 

Çanakkale

Babam Çanakkale’ye gittiğinde.
Gururla,
Sevgiyle,
Övgüyle, uğurlanırken,
Oğlumuz olursa Umut koy adını,
Kızımız olursa Yadigar demiş,
Anamın kulağına sessizce.
Hani giderde dönmezsem… 

Konuşamamış anam,
Öğlece baka kalmış yiğidinin ardından. 

Babam rahmetli Yiğit Ahmet’i hiç tanımadım.
Bir fotoğrafı bile yoktu. 

Annemin yiğidi gelmedi bir daha.
Geriye.

Vatan uğruna, nerede?
Nasıl?
Ve ne şekilde öldüğünü,
Bilemedik hiçbir zaman

Ve nerede?
Nasıl?
Ne şekilde yattığını da,
Bilmiyoruz rahmetli babamın.
Anam bir daha hiç evlenmedi,
Ömrünü Ahmet’ini beklemeye adadı.
Ve hiç yitirmedi umudunu. 

Ve ne zaman bir yere gitse,
Ben falan yerdeyim,
Baban gelirse beni çağırmayı unutma!
Diye tembih ederdi.
Ne zaman kapımız çalsa,
Ya koşup kendisi bakar,
Veya,
Baban mı geldi? Umudum Ahmet derdi,
Ağlardım. 

Zaman geldi anam yaşlandı.
Hastalandı,
Gözü kulağı hala kapıdaydı. 

Yaşlı bedeni beklemekten yorulmamıştı.
Bir akşam beni yanına çağırdı.
Baban gelirse onu hep beklediğimi söyle, 

Son nefesini verdi ancığım.
Anamı mezarlığın en güzel yerine defnettik.
İsteği üzerine,
Mezar taşına,
Yiğit Ahmet’in karısı yazdırdık. 

Şimdi bende yaşlandım.
Hastayım. 

Oğlum Ahmet’e vasiyet ediyorum.
Babam gelirse:
Hoş geldin dede de.
Babaannem seni çok beklemiş de.
Babamda çok bekledi de.
Bu dükkan senin de. 

Babaannem hançer sevdiğini söylermiş.
Bu hançeri babam sana yaptı de.
Kemik sapında Umudum Ahmet yazıyor.
Söyle onu beline taksın.
Ve oğlum söyle dedene sana iyi baksın…

 

Hayati Dede

 

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 128