MakalelerMedeniyetimiz

Hıristiyan Aleminde Türk Hilalleri

Fordingbridge:

İ

ngiltere’nin Hamphire bölgesinde orman içerisinde bir kasaba. Yıl 1868. kasaba halkı ilk defa bir futbol takımı kuruyor; ancak bu takıma bir isim gerekmekte. Aynı tarihlerde Gazi Osman Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu Plevne’de yaptığı muhteşem savunma dilden dile dolaşmaktadır.  Plevne savunması dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Fordingbridge kasabasında da merak ve heyecanla takip edilmektedir. Fordingbridge futbol takımının rakipleri arasında ortaya koyduğu savunma ağırlıklı futbol, Osmanlı Ordusunun dünya tarihine geçen “Plevne Savunması”na benzetildiği için taraftarlar takımlarına “ Come On Turks” (haydi Türkler) ve “ Live long Turks” ( çok yaşayın Türkler) tezahuratları ile destek verince takımın adı da kendiliğinden ortaya çıkıyor…. Bütün futbolcuları İngiliz olan takımın adı da “Fordingbridge Turks” oluyor.

Türklerden habersiz Türk adını alan ve “Türk bayrağını” takımının adı yapan 142 yıllık “Fordingbridge Turks” kulübü her yıl kuruluş yıl dönümünü törenlerle kutluyor. Ay- yıldızlı Türk bayrağı bu İngiliz kasabasında elden ele dolaşıyor. Ve her hafta sonu yapılan maçlarda taraftarlar yine 142 yıl öncesindeki gibi “ Haydi Türkler”, “ Savulun Türkler geliyor” tezahuratı ile takımlarına destek vermeye devam ediyor.

Faymonville: 

Belçika’nın Almanya sınırına yakın Arden dağları civarında Valonya bölgesinde bir köy… Dağ yolu ile bu köye giderken yol ağzında üç bayrak görülüyor: Belçika, Valonya ve Türk bayrakları…

Köyün merkezinde bir kütüphane var. Kütüphane girişindeki mermer plaka üzerinde de Türk bayrağı mevcut. Bu köyde Türklere özel bir ilgi var. Köyün halkı aslında Türk olmadıkları halde asırlardır kendilerini “Türk” kabul edip, Türkler gibi giyiniyor, Türkler gibi yaşıyorlar. Hatta kurdukları futbol takımlarının adları bile Türk. Peki bu aidiyet duygusunun sebebi ne? Rivayete göre bu köyün sakinleri 17. ve 18. asırlarda Türklere karşı toplanan haçlı ordusuna asker vermeyi kabul etmemişler. Bunun üzerine çevredekiler onları “Türklerin dostu ve Hıristiyanların düşmanı” olarak bellemişler. Hoş, köylüler bu benzetmeden hiç de kocunmamış.

II. Dünya Savaşı yıllarında Belçika’da Nazi orduları her yeri yağmalarken Türk bayrağını ve ay yıldızlı amblemleri gördükleri bu köye hiç dokunmadan geçip gitmişler. Bu köyde her sene yapılan festivallerde köylüler, Türk bayraklar ve elbiseleri törenlere iştirak ediyorlar. 

Drogheda:

İrlanda’nın bir liman şehri. Yıl 1845. İrlanda da patates mildiyösü hastalığı büyük bir salgın yapıyor. Ülkenin en önemli gıdası olan patates üretimi sıfıra düşüyor. Bir milyon kişi açlıktan ölüyor. İki milyon kişi ülkeden göç ediyor. Dönemin Osmanlı Padişahı Abdülmecid Han, bin Sterlin para ve beş gemi dolusu gıdayı İrlanda’ya gönderiyor. İngilizler gemileri Dublin limanına sokmuyor. Bunun üzerene gemiler yüklerini Drogheda limanına boşaltıyor. Bu sebeple Osmanlı’ya duyulan şükranın bir ifadesi olarak şehrin sembolü ay- yıldız oluyor.  İrlanda halkı eşine az rastlanan bu cömertliği asla unutmuyor ve bunun sonucunda Türk bayrağındaki hilal ve yıldız Drogheda futbol takımının da amblemi oluyor.

Moena:

İtalya’nın Manzori dağları eteğinde bir köy… “ la turchia” olarak biliniyor. Moena köylüleri Türkçe bilmiyor. Fakat kendilerini Türk olarak tanıtıyorlar. Bu köyün hikayesi de şöyle:

II. Viyana kuşatması sonrası bir Osmanlı askeri İtalya’da bu köye sığınır. Ölmek üzere olan bu yeniçeri askeri köylüler tarafından tedavi edilir. İyileşince de köyden bir kız ile evlenir. Kasaba halkının “İl Turco”  adını verdiği asker o dönem dükalığının halktan istediği haksız vergilere karşı köyü ayaklandırır ve korur. Kendini ve Türk adetlerini bu yörenin insanlarına öyle sevdirir ki ölümünden sonra dahi bu Türk gelenekleri yaşatılır.  Halk ararsında kahraman ilan edilen Yeniçeri askerinin büstünün de bulunduğu Moena’ya “la turchia” adını verir.

Bir Türk’e inanan ve asırlarca bunu koruyan Moenalılar, “ Moena’daki bizim Türkiyemizde doğduk” diyorlar. Hiçbiri Türkiye’ye gelmemiş. Sokaklarında İtalyan değil, Türk bayrakları dalgalanıyor. Her yıl Ağustos ayının ilk günü düzenlenen festivalde belediye başkanı dahil herkes Türk gibi giyiniyor, yeniçeri kıyafetli askerler ortalıkta dolaşıyor. Festivalde, topluluğun en yaşlısı “sultan” oluyor. “İl Turcihia”yı temsil ediyor. Yeniçeri askerinin büstünün de bulunduğu meydanda festival iki gün devam ediyor.

Portsmouth:

Araştırmacı-Yazar Oktan Keleş, İngiltere’nin Osmanlı devletinin son dönemlerinde kültürel ve sportif faaliyetleri bahane ederek istihbarat çalışması yaptığını, dönemin padişahı 2. Abdülhamid Han’ın da buna karşılık aynı yöntemle istihbarat çalışmaları için İngiltere Premier Lig’de bugün mücadele eden Portsmouth Kulübü’nü kurdurduğunu; Portsmouth Kulübü’nün bu yönünün bugüne kadar deşifre olmadığını belirterek, “Portsmouth Kulübü’nden Osmanlı yeterince faydalanmıştır. İngiltere bu ilişkiyi biz açıklayana kadar asla çözememiştir. Burada istihbarat sadece kulüp ile sınırlı değil, transferlerde de devam etmiştir” diyor. Keleş ayrıca Portsmouth Ay-Yıldızlı ambleminin aynısının Abdulhamid Han’ın  türbesinin duvarlarında bulunduğunu ifade ediyor.


İspanya:

İspanya’nın güney-doğusundaki Sax kasabasında 1920 yılında kurulan, kendilerine ‘Türkler’  (Los Turcos) ismini koyan ve zamanla büyüyen grup, yeniçeri elbiseli bir çikolata ambalajı ve bir kitapta gördükleri Osmanlı döneminin kıyafetlerinden esinlenip kostümler giyerek fes ve pelerinli kostümler yapmış. 

800’e yakın üyesi olan ‘Türkler’ grubu, Saxlıların Türkçe öğrenmeye başlamasına da vesile oldu.

Türkiye’nin Madrid Büyükelçiliği tarafından 2007 yılında, tesadüfen tanınan Sax ve ‘Türkler’ grubu, bu yıl da bir Türk Büyükelçiyi misafir etti. Geçen yaz Türkiye’nin Madrid Büyükelçisi olarak tayin olan Ayşe Sinirlioğlu, ilk defa gördüğü festivalden çok etkilendiğini belirtip, gösterilen misafirperverlik için Saxlılara teşekkür etti. 
 

 

Mehmet Can

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 242