ürk dünyasının folklor yönünden bir çok zenginliklere sahip olduğu yapılan araştırmalarda görülmekte. Bilhassa Türk halk edebiyatında ne zaman ve kimin tarafından söylendiği veya ortaya çıkarıldığı bilinmiyen, halkın zekâsının mahsülü olan mânileri, türküleri ve ninnileri araştırdığımızda Türk milletinin ahlâki, felsefi ve estetik duygu, düşüncesinin ne kadar derin ve zengin olduğunu görürüz. Aynı zamanda bir ortak duygu, düşünceye de sahip olduğunu görmek mümkündür.
Türk milletinde evlât sevgisinin ne kadar ulv’i ve ne kadar büyük bir yer tuttuğunu ninnilerdeki ahenkli sözlerde görülmektedir. Ninniler çoğunlukta annelerin ve büyükannelerin çocuklarını torunlarını uyutmak, avutmak veya istikballeri ile ilgili güzel arzu, istekler için ezgili olarak söyledikleri mâni, türkü niteliğindeki halk şarkılarıdır.
Ninnilerde Türk kadınının ruh inceliğini, düşünce zenginliğini, ezgi ile söylendiklerinden müzik kabiliyetini bulabileceğimiz gibi Türk dünyasının ortak düşünce özelliklerini de bulabiliriz. Bu küçük şiir parçalarında nice ulvi dilekler, nice umutlar dile getirilmiştir.
Dünyaya gözünü yeni açmış çocuğun kulağına okunan ezandan sonra, annesi yanık sesiyle ninniler söylemeye başlar. Bu yanık sesle söylenen küçük şiir parçalarının içerisinde anne, bilerek veya bilmiyerek bir takım telkinlerde bulunur.
Ninnilerin konusunu çocuk teşkil eder. Sağlıklı doğmadan gelen sevinç, fizik güzellik, soy – sop, iyi huy, sünnet, öğrenim, nişan, gelin olma, evlenme gibi geleceğe âit dilekler; yalnızlık, gurbette kalan baba, koruyucu melekler, veliler, madde, tem, motif ve merasimler ninnilerin muhtevâsında belli başlı unsurlardır.
Beşik, salıncak içinde, kolları arasında, bacakları üstünde bebeğini sallayarak uyutan Türk anneleri eski ninni güfteleriyle yetinmezler, özel durumlarına, o günkü ruh hallerine göre yeni ninni güfteleri düzenlerler. Ninniler yapı bakımından mânilere benzer. Anlamları daha çok büyükleri, ritimleri ise çocukları etkileyecek niteliktedir.
Ninnilerin çok eski zamanlardan beri söylenip gelindiği herkes tarafından bilinmekte. Bunu tarihi kaynaklardan da öğrenmekteyiz. Büyük Türk filozofu ve tıp âlimi Ali İbn-i Sina; “Bebeğin vücudunu geliştirmek için iki şey gerekli: Birincisi onu yavaş kımıldatarak sallamak, ikincisi ise – anne şarkısı, yani anne ninnisi. Birincisi bebeğin vücudunun gelişmesi için, ikincisi manevi yönden gelişmesi için gerekli sayılır,” der.
Büyük kilim Kaşgarlı Mahmud’un “Divanü Lügat-it-Türk”ünde Türk anaların çocuklarını uyutmak için makamla “bilü bilü” dedikleri belirtilir.
Türk dünyasının değişik bölgelerinde ninnilere türlü isimler verilir. Anadolu Türkçesinde “Ninni”, Azeri Türkleri “Laylay”, Kerküklüler “Leyley”, Kazan Türkleri “Bişik Cin”, Türkmenler “Hû-di, Huvdu”, Özbekler “Alla”, Kazak Türkleri “Eldiy, Besik Cırı”, Kırgız Türkleri “Aldey, Beşik Irları” adını verirler.
Bugün Türk dünyasının her yerinde anneler çocuklarına ninni söyleyip gelmekteler. Türkistan’da da anneler, büyükanneler çocuklarını, torunlarını uyutmak, avutmak ve onların gelecekleri ile ilgili düşünceleri ezgili şekilde ninniler halinde söyleyip gelmekteler.
Fakat Türkistan’da bugün ne yazık ki annelerin çocuklarına ninni söyleyecek vakitleri olmadığı hususunda orada yayınlanan gazete ve mecmualarda yazılan makalelerden öğrenmekteyiz. Mesela, Taşkent’te yayınlanan gazetelerin birinde:
“Ben bir şeye çok üzülürüm. Daima düşünüp gezerim. Niye annelerimiz, kadınlarımız çocuklarına masal, bilmece, ninni söylemeyi unutmaktalar? Bu neyin sonucu? Bizim fikrimize göre, anneler ninni söylemeyi unutmamaları gerek. Bizim annelerimizin ninni söylemesini isteriz.”
Diye üzüntüsünü belirtmeye çalışır yazar biz bu husus üzerine fazla durmadan Türkistan’daki Türk boylarında söylenen ninnilerden örnekler vermeye çalışalım:
Özbekçe Aslı
Alla – ya, alla, canım balam-a, alla.
Uhla kozım alla – ya, şirin kızım alla.
Alla balam, uhlab kala-a alla,
Kuçağımda aram al, alla…
Tağlardagi şunkarım – ey alla,
Beşikdagi koçkarım – ey alla.
Yigitlarnı sardarı bol, camma,
Yüragimnı madarı bol alla.
Ak uy – ala bargaklarda canıma,
Yanıb turgan grağınısan alla.
Anadolu Türkçesi
Ninni, canım yavrum-a, ninni,
Uyu kuzum ninni, şirin kızım ninni.
Ninni yavrum, uyu kal ninni,
Kuçağımda huzur bul, ninni.
Dağlardeki yırtıcı kuşum – ey ninni,
Beşikteki koçum – ey ninni.
Yiğitlerin serdarı ol, canıma,
Yüreğimin kuvveti ol ninni.
Ak ev elâ dallarda canıma,
Yanıp duran çırağımsın ninni.
Çağatay Koçar