O
smanlı Padişahlarının hemen hepsi şair ve hattattı. Devrin meşhur hattatlarından icazet almışlardı. Pek çoğunun da divanı vardır. Osmanlı Sultanlarının hat üstadlarına verdiği değeri aşağıda sunuyoruz…
II. Bayezid Han tahta çıkmasından evvel Amasya’da vali idi. Hattat Şeyh Hamdullah’ı orada tanıdı. II. Bayezid’ın da yazıya meraklı olması Şeyh’in hayatında yeni bir ufuk açtı. II. Bayezid yazı meşk ederek Şeyh’den icazet almıştır.
II. Bayezid, İstanbul’a gelip tahta çıktıktan sonra, Şeyh Hamdullah’ı İstanbul’a davet etti.
Şeyhe olan sevgisinden, ona yakın olup hat üzerine sohbetlerde bulunabilmek için sarayın harem dairesi civarında Kuran-ı Kerim yazması için bir oda tahsis etmişti. Bu tarihten itibaren Şeyh Hamdullah yazdığı eserlerinde “Sultan Bayezid Han’ın Katibi” ünvanını kullanırdı.
Şeyh Hamdullah’ın saraydaki mevkii, bazı alimleri kıskandırmış ve başköşeye oturtulması itirazlara sebep olmuştu. Bir gün alimlerle Şeyh Hamdullah’ı Padişahın meclisine davet etmişlerdi. Padişah başköşeyi Şeyh’e verince alimler buna alındılar. Durumu fark eden Padişah, onun yazdığı bir Kuran-ı Kerimi getirtip. Orada hazır bulunanlara gösterdi.
Herkes yazıyı beğenince Sultan;
“- Eski hükümdarlardan hiç kimse böyle hattata malik olmamıştır” deyip, alimlerin orada bulunan kitaplarını üst üste koyarak,
“- Kuran-ı Kerimi bu kitapların üstüne mi altına mı koyalım” diye sorunca, mecliste bulunanların “Kuran-ı Kerimi en üste konulması gerektiğini söylemeleri üzerine” latife olarak;
“- Kuran-ı Kerimi içinizde bu kadar güzel yazan bir kişi yoktur. Böyle bir kimseyi sizden aşağı bir yere nasıl oturtabilirim?” dedi
Osmanlı Devleti’nde büyük hat üstadlarından biri de Hafız Osman idi. Çok Kuran-ı Kerim yazdı. Günümüzde dahi “Hafız Osman hattı” olan Kuran-ı Kerimler tercih edilmektedir.
Sultan II. Mustafa da hattat bir Padişah idi. Hattatlara çok kıymet verirdi. Birgün bir meşk esnasında Sultan II. Mustafa saray teşrifatını umursamayarak Hafız Osman’ın okkasını tutarken;
“- Artık Hafız Osman gibi bir hattat daha yetişmez” deyince, Hafız Osman:
“- Sultan’ımız gibi hocasının okkasını tutan Sultanlar geldikçe daha nice Hafız Osmanlar yetişir hünkârım” diyerek mukabelede bulunmuştur.
Kaynak: Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Gündüz – Araştırmacı-Hattat Ömer Faruk Dere: Hat ve Tezhip Sanatı, TC Turizm ve Kültür Bakanlığı Yayını.