nemli Bir Avrupalı Tespiti
İtalya’da Roma Üniversitesinde Ordinaryüs Profesör Anna Masala isimli Şarkiyatçı (Oryantalist) hanımın Türk milleti hakkında önemli bir tespiti var. Diyor ki:
“Türklerin hali şuna çok benzer. Mücevher dolusu sandıkları vardır. Üzerinde otururlar fakat haberleri yoktur. Başkasına el açarlar.“
Bu Tespit Doğru mu?
Nedir mücevher dolusu sandıklarımız?
Maddi, manevi anlamda çoktur da esas 150 milyona yakın Osmanlı arşiv belgeleri bizim için bir hazinedir. Yıllardır binlerce yabancı uzman gelir Osmanlı arşivlerinde araştırmalar yapar bir şeyler bulur alır giderler. (2005 yılında 96 ülkeden 3703 araştırmacı Osmanlı arşivlerinden yararlandı)
Neler mi bulurlar? Birkaç örnek:
Rahmetli eski bakan Adnan Kahveci: Amerika’da tahsil yaptığı yıllarda ABD’de uygulanan eyalet sistemi ile vergi sisteminin Osmanlıdan kopya edilmiş sistemler olduğunu öğrenir. Hayret eder ve gelir Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’e:
“Hocam bunlar doğru mu?” diye sorar.
Doğru olduğunu öğrenince:
“Peki Osmanlının buna benzer başka faziletleri var mıdır?” der. “Hem de binlerce” cevabını alınca o zaman ne olursunuz bana Osmanlının bu yönünü anlatan bir kitap hazırlayın. Ben de bu kitabı yüz binlerce bastırarak genç nesle dağıtayım. Ve bu nesil ecdadını daha yakından tanısınlar.
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün “Bilinmeyen Osmanlı” adlı kitabı bu şekilde ortaya çıkar.
Bir Başka Örnek
Sene 1948. Türkiye’den Londra’ya Maliye Müfettişliği stajı yapmak için giden bir genç vardır. Okuluna kayıt olur. Aradan aylar geçer ülkeyi tanır. Bürokrasinin Türkiye’den çok daha iyi çalıştığını görünce sebebini merak eder ve hocalarına sorar.
İngiliz hocalar gence cevap vermek yerine okulun kütüphanesinde bir kitap alıp takdim ederler. Kitap yaklaşık yüz sene önce (1845’li yıllarda) yazılmıştır. Konusu ise;
Osmanlı Devleti’nin Topkapı Sarayında Devlet Adamı yetiştirmek için açtığı Enderun Mektebi’nin çalışma sistemidir.
Dört İngiliz Parlamenter gelmiş bu sistemi incelemiş, İngiliz hükümetine tavsiye etmiş ve İngiltere 1845’li yıllarda okulun aynısını açar.
1873 yılında Almanlar kopya ederek açar.
1899 Japonlar, Almanlardan kopya ederler.
1960’lı yıllarda Fransa Cumhurbaşkanı General De Gol, okulun aynısını Fransa’da açar.
Sadece Amerika’da Enderun Mektebi sistemi konusunda yayınlanmış 350’den fazla doktora tezi vardır.
Peki, Biz Neredeyiz?
Anna Masala’nın dediği gibi mücevher sandığından habersiz nasıl başkalarına el açıyoruz size bir örnek:
1985’li yıllar Turgut Özal dönemi. Kardeş Yusuf Bozkurt Özal Devlet Bakanı, Metin Emiroğlu Milli Eğitim Bakanı. Bir heyet halinde toplanıp Almanya’ya giderler. Kendilerini karşılayan Alman heyet başkanı:
“Yusuf Bey, hoş geldiniz. Size nasıl yardımcı olabilirim” deyince Yusuf Bozkurt Bey:
“Biz Almanya’daki çıraklık sistemini incelemek için geldik. Bakalım Türkiye’de uygulayabilir miyiz?“
Alman Heyet Başkanı tebessüm ederek:
“Eyvah! Boşuna zahmet etmişsiniz. Çünkü bizim şu anda Almanya’da uyguladığımız çıraklık sistemi sizin dedeleriniz (Osmanlı’nın) Ahilik Sisteminin tıpatıp kopyasıdır.“
Yusuf Bozkurt Bey bu hadiseyi daha sonra bir arkadaşına anlatırken:
“Hayatımda bu kadar utandığım başka bir anı hatırlamıyorum” diyecektir.
Yusuf Bozkurt Bey ki; Milli ve manevi değerleri çok iyi bilen bir insandı. O bile dedesini bir Almandan öğreniyorsa utanmayıp ne yapsın…
Ancak karamsar olmaya gerek yoktur. Çünkü Mustafa Armağan Bey’in yazılarından öğrendiğimize göre Osmanlı arşivlerinde araştırma yapan Türk gençlerinin sayısı son yıllarda oldukça artmış, yabancıları geçmiştir.
Mustafa Güleryüz