smanlı devleti’nde her yıl Ramazan ayının on beşinde Hırka-i Şerif ziyaret edilir. Ziyaret gününden bir gün önce vezirlere kethüda bey tarafından tezkireler yazılıp gönderilir. Şeyhülislâmın gönderdiği defter gereğince İstanbul kadısına, ulemaya, nakibüleşrafa ve selatin şeyhlerine mektubî kaleminden tezkireler yazılır.
Yeniçeri ağasına, defterdara, sipahi ve silahdar ağalarına, cebeci, topçu ve arabacıbaşı ağalara da çavuşbaşı ağa tarafından tezkire yazılır.
Bütün bu tezkireler “divan-ı hümayun” çavuşları ile gönderilir. Harameyn müfettişi, muhasebecisi ve şehr-emini efendilere de haber verilir.
Ziyaret günü sözü edilen devlet adamları öğle namazını kıldıktan sonra “babü’s-saade” önüne yani “kube-i hümayun” tarafına gelip, sağ tarafa vezirler ve bütün ulema, sol tarafa ocak ağaları ile diğer devlet adamları oturup sadrazamın gelmesini beklerler.
Reisülküttabın, şeyhülislâmı evinden alıp Ayasofya Camiine götürdüğü haberi geldiğinde, sadrazam maiyetiyle birlikte camiye gider ve burada öğle namazını kılar. Bu sırada haberci çavuş, davetlilerin “Bâb-î hümâyûn” denilen kapıdan girmeye başladıklarını bildirir. Bunun üzerine sadrazam, maiyetini ve şeyhülislamı alarak Topkapı Sarayı’na gelir.
Orta kapının dışında rikâb ağaları karşılarlar. Sadrazam atından indiği zaman bostancıbaşı sağ tarafına ve birinci mirahur sol tarafına geçer ve koltuklarlar. Şeyhülislamın ise kapıcılar kethüdası ile ikinci mirahur koltuğuna girip hep birlikte babü’s-saadeye doğru yürürler.
Buraya yaklaştıklarında babü-s-saade ağaları karşılar. Sadrazamın sağ koluna babü’s saade ağası, sol koluna hazinedarbaşı, şeyhülislâmın ise sağ koluna kilercibaşı, sol koluna saray-ı-cedide-i âmire ağası girip babü’s-saade önüne gelirler. Burada silahdar ağa karşılar ve sadrazamın sağ koluna girer. Sol koluna has odabaşı, Şeyhülislamın ise koltuklarına iki has odalı ağa girip arz odasına doğru yürürler.
Diğer davetlilere de burada izin verilir. Önce vezirler, sonra Anadolu ve Rumeli kasaskerleri, ulema, rütbesine göre eğer kaptan paşa mir-i miran derecesinde ise önce o, arkasından yeniçeri ağası, defterdar, reisülküttap, çavuşbaşı, birinci ve ikinci tezkireciler, mektubı efendiler, başbakıkulu ağa, maliye tezkirecisi, ocak ağaları, harameyn müfettişi ve muhasebecisi ve teşrifatçı hepsi birden babü’s-saade’den girerek Hırkka-i Şerif odasına gelirler.
Birinci ve ikinci imam efendiler Hırka-i Şerif’in konduğu sandığın önünde oturur ve bir miktar Kur’an okurlar. Şeyhülislam hasta ise, padişahın izni ile oturması teşrifat defterlerinde yazılıdır.
Kur’an okunduktan sonra padişah kendisi sandığı açar ve Hırka-i Şerif’e yüz sürülmesine izin verir. İlk defa sadrazam yüzünü sürer. Yüz sürme işlemi devlet adamlarının rütbelerine göre şu sırayı takip eder:
Şeyhülislâm, vezirler, Anadolu ve Rumeli kazaskerleri, ulema, eğer mîr-i mırân derecesinde ise kaptan paşa, yeniçeri ağası, defterdar, reisülküttap, çavuşbaşı, birinci ve ikinci tezkireciler, mektubi efendiler, başbakıkulu, maliye tezkirecisi, hazine başbakıkulu ağası, çavuşlar kâtibi efendi, çavuşlar emini ağa, sipahi, silahdar, cebecibaşı, topçubaşı, arabacıbaşı, harameyn müfettişi ve muhasebecisi, şehremini, yazıcı efendi, teşrifatçı, teşrifatçı halifesi ve kisedarı.
Bütün bu devlet ileri gelenleri birbirlerinin peşi sıra Hırka-i Şerif’e yüz sürdükten sonra dönüp yerlerinde dururlar. Bu işlem tamamlandıktan sonra şeyhlerin her biri sandığın önüne gelir önce dua eder, yüz sürer ve yerlerine dönerler. Valide sultanın kethüdası ve rikâb ağaları da sıralarını savdıktan sonra, padişah dönüş için izin verir. Herkes dışarı çıkar. Ancak içerdekilerden sadrazam, şeyhülislâm ve vezirler, enderun hademesi de tamam oldukta kalkıp, önce vezirler, sonra şeyhülislam, arkasından sadrazam, padişah huzurundan çıkıp enderuna girildiği zamanki düzenle hareket ederler.
Önce silahdar ve has odabaşı ağalar sadrazamı koltuklayıp babü’s-saadeye kadar getirirler. Burada bu görevi kapı ağası ile hazinedarbaşı üzerine alırlar. Babü’s-saadeden onbeş yirmi adım dışarı çıkılınca bostancıbaşı ile birinci mirahur koltuklama işine devam eder. Kapıcılar kethüdası ile ikinci mirahur, şeyhülislam için yukarıda anlatılan aynı görevi yerine getirirler.
Orta kapıdan dışarı çıkıldığı zaman atlara binilir. Burada sadrazam, şeyhülislâm için bir tören düzenler ve sarayına döner.
Hırka-i Şerif ziyareti gününde yeniçeri ve diğer ocak erlerine baklava vermek gelenek olmuştur. Yeniçeri ağalarının divan günlerinde oturdukları yere çekilen perdelerin sonu olan orta kapı tarafına mutfak emini aşçıbaşı ve diğer mutfak hademesi oturup, her ocağa defterde yazılı olduğu üzere baklavalarını dağıtırlar.
Hırka-i Şerife yüz sürüldükçe sadrazam ve silahdar tülbent ile silip, yüz sürene bu tülbendi verirler. Yüz sürme işi bittikten sonra bu kısım altın maşrapa içinde yıkanır. Yıkanan yer nemli olduğundan öd ve anber yakılarak kurutulur.
Hırka-i Şerif ziyareti sırasında bütün devlet adamları destar-ı adi ve mevsim gereği bölükler samur kürk veya ferace ile bulunurlar.
Esad Efendi