Kültürümüz

Milli Eğitim Bakanı’na Açık Mektup

S

resim

ayın Millî Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk beyefendinin dikkatlerine,
Yük beygirine bol miktarda arpa, fındık, fıstık yedirseniz yine de yarış atı olamaz.
* Kalitesiz, vasıfsız bir elemanın maaşını iki, üç misline çıkartsanız, ondan iki üç misli hizmet ve randıman alamazsınız.
* Kavak ağacından mobilya, ev, kapı pencere yapılmaz.
* İnsanlar insan olmak bakımından adalet önünde eşittir ama ağaçları, kumaşları eşit değildir.
* Tahtası kıymetli olan gençler lisede ve üniversitede okutulmalıdır. Meşe, gürgen, kestane, tek ağacı, ceviz, akaju, abanoz.
* Kaliteli yün kumaş ile patiska veya kaput bezi bir olmaz. Patiskadan veya basmadan, terzi çok mahir de olsa güzel kostüm dikilmez.
* İlköğretimden sonra, okutulmaması gereken gençlerini lisede ve üniversitede okutan bir toplum iflah olmaz, necat bulmaz, yükselmez. Almanya’dan ibret alalım.
* Bir ülkenin, bir devletin, bir milletin istikbali eğitime bağlıdır. Eğitim iyi ise gelecek parlaktır, eğitim kötü ise gelecek karanlıktır.
* Kapısına okul tabelası asmakla bir bina okul olmaz.
* İhtişamlı okul binası iyi ve vasıflı okul olması için yeterli değildir.
* Okulu okul yapan dört temel unsur şunlardır:
Vasıflı öğretmen ve idareci kadrosu… Uygun ve üstün bir eğitim sistemi… Mükemmel ders kitapları… 
İstidatlı vasıflı, kumaşları kıymetli öğrenciler.
* Şu anda dünyada eğitim konusunda birinci olan iki ülke vardır: Singapur ve Finlandiya. Türkiye’nin bu iki ülkeden alacağı dersler vardır.
* Singapur ve Finlandiya eğitimde dünya birincisidir ama onların sistemleri Türkiye’ye uygun değildir. Zaten ikisinin sistemleri de birbirine benzemez.
* Japonya’yı Japonya yapan yazısının çok zor, okullarının mükemmel olmasıdır. Kolay alfabeler ve imlalar geriletir, tembelleştirir.
* Kitap ismi: Arabî Harfleri Terakkimize Mâni Değildir. 
  Yazarı: İstanbul Üniversitesi profesörlerinde Avram Galanti.
Bu zat ondan fazla lisan biliyordu.
Türkiye eğitimi Kemalist ideoloji üzerine değil; millî kimlik, millî kültür, evrensel değerler üzerine kurulu olmalıdır.
* Ders kitapları mükemmel olmayan bir eğitim sistemi vasıflı kuşaklar yetiştiremez.
* Bu ülkenin ismi Türkiye’dir, lisanı Türkçedir; liselerinde zengin edebî yazılı Türkçe öğretemeyen eğitim sistemi ve okullar boştur koftur, bir işe yaramazlar.
* Fransa’da lise mezunu bir genci düşünelim. Bu genç, 1928’den önce yayınlanmış Fransızca kitapları okuyamıyor. 1927’de vefat etmiş büyük dedesinin Fransızca mezar kitabesini okuyamıyor, yine 1928’den önceki aile arşivini, mektupları okuyamıyor. Orada böyle bir şey düşünülebilir mi? Böyle bir cahillik mazur görülebilir mi?
* Liseler hem bilgi ve kültür kazandırır, onun yanında ahlak ve karakter terbiyesi verir, üçüncü olarak da güzellik, sanat, estetik boyutu. Bizim eğitimimizde üçü de yoktur.
* Liselerde estetik, güzellik, sanat boyutu kazanamayan nesiller, ülkelerini çirkinleştirir.
* Ahlak aksiyon boyutu güdük nesiller ülkeyi yolsuzluklar ülkesi haline getirir.
*Bitirme sınavı olmayan lise, lise değildir.
* Eskiden Türkiye’de sıkı zorlu lise bitirme imtihanları yapılıyordu. Bunu kazandıktan sonra ayrıca olgunluk (bakalorya) imtihanları vardı.
* Dünyanın belki de en önemli örnek koleji olan Eton’da niçin kız erkek karışık karma eğitim yapılmıyor? Eğitim ile cinsellik birbirine karıştırılmamalıdır.
* Birleşik krallığın en büyük bölgesi olan Britanya’da 1944’ten bu yana, her gün derslere başlanmadan önce okulun şapelinde (kilisesinde) ayin ve ibadet yapılmaktadır.
* Laik Fransa’da, çok başarılı Katolik liseleri vardır.
* Laik Fransa’da Müslümanlar İslam mektepleri açmıştır ve onların İbn Rüşd (Averroes) lisesi geçen sene (bir ankete göre) ülkenin dördüncü başarılı lisesi olmuştur.
* Dünyanın bütün medenî, ileri ülkelerinin liselerinde çok güçlü bir felsefe eğitimi verilmektedir. (Psikoloji, mantık, ahlak, metafizik, estetik.)
Liselerinde genç kuşaklara mantık kültürü kazandıramayan bir ülke mantıksızlıklar içinde boğulmaya mahkumdur.
İngiltere’yi İngiltere yapan Eton koleji ve benzeri liselerdir.
* Liseler serserilik, itlik, hergelelik, züppelik, şımarıklık, külhanbeylik, soytarılık kabul etmez. Liseli delikanlılar küçük beyefendi, kızlar küçük hanımefendi olmalıdır.
* Liselerde cinsel serbesti kabul edilemez.
* Liseler bütün mezunlarına bitişik güzel el yazısı, kaligrafi öğretmelidir.
* Test sınavları sağlıklı değildir. Mutlaka kompozisyon sınavı yapılmalıdır.
* Türkiye’nin, eğitim ve okullar konusunda dünya birincisi olması için ipe sapa gelir, dört başı mamur, efradını cami ağyarını mani mükemmel bir plan program yapılmalı, proje hazırlanmalıdır. Dünya ikinciliği bile kabul edilemez. Singapur yapabiliyor da biz niçin yapamayacakmışız.
* Üniversite tercihlerinde öğretmenlik, eğitimcilik başta gelmelidir. Mühendis, doktor, hukukçu, idareci olamıyor, çar nâ çar öğretmen oluyor. Bu bir faciadır, rezalettir, intihardır.
* Bugünkü ideolojik eğitim sisteminin tâmiri, ıslahı mümkün değildir. Yepyeni bir eğitim sistemi kurmak gerekir.
* Şifahî kültürle eğitim işleri düzelmez, düzeltilemez.
* Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle eğitim olmaz.
* Klasik Türkçenin en büyük edibi ve şairi Fuzuli’dir. Liselerimiz genç nesillere Fuzulî Divanını, manasını anlamak ve kıraatinden zevk almak şartıyla okutmalıdır.
* Liselerimiz genç nesillere tarih kültürü kazandırmalıdır.
* Gençlerimizin en az onda biri girişimci olmalı, hayata atılınca kendi işini kurmalı, başkalarını istihdam etmelidir.
* Liselerde hukuk, sanat, mimarlık, şehircilik kültürü kazandırılmalıdır.
* Liselerde İstanbul ahlakı, kültürü, nezaketi, kibarlığı, efendiliği öğretilmelidir.
* Liselerimizde arivist yetişmemelidir.
* Edebî sosyal kültüre sahip olmayan bürokratlar, teknokratlar ülkeyi batırır.
* 1868’den 1912’ye kadar Osmanlının en güçlü lisesi Galatasaray Sultanisinde Müslüman öğrencilerin beş vakit namazı okul camiinde, okul imamının ardında cemaat ile kılmaları mecburî idi. Okul camii şu anda kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Konferans salonunun altındadır. Çini mihrabı kontrplakla örtülmüş, üzeri boyanmıştır. Minberi 1924’de vandalca parçalanmıştır. (Galatasaray lisesi camii 1924’e kadar açık kaldı, o tarihte kapatıldı, izci salonu, sonra depo, en son kapalı spor salonu yapıldı.)
* Türkiye Müslümanlarına İslam lisesi açma hürriyeti, izni, imkanı, fırsatı verilse bile açamazlar. Bu iş birlik ile, yazılı medenî kültür ile olur. Bu iki şey Müslüman kesimde yoktur. İstisnalar kuralı bozmaz.
* Devletimiz bir Türk Eton Koleji açmalı mıdır? Açabilir mi?.. Mutlaka açmalıdır ama böyle bir okulun müdürü, idarecileri ve öğretmen kadrosu yoktur. Vasıflı öğrencileri de yoktur.
* Eğitim meselesi Türkiye’nin bir numaralı meselesidir. Bunu çözemezsek ülkemizin, devletimizin, halkımızın geleceği parlak olmaz. Hattâ (ağır konuşacağım) ayakta bile duramayız.

İlgili Gönderiler

1 / 62