T
ürkistan…
Bu güzel ve aydınlık ismi duyduğumuzda nasıl da yüreğimiz titriyor. Çünkü Türkistan demek ceddimizin geldiği topraklar demek, Türkistan demek, şanımız, şöhretimiz, tarihimiz, mazimiz, atimiz, kültürümüz, medeniyetimiz, irfanımız demektir.
Türkistan öncelikle bütün Türk elinin ortak adıdır.
Sonra Hoca Ahmet Yesevi hazretlerinin doğduğu ve o mübarek hayatını geçirdiği ak topraklar demektir. Türk dünyasının manevi lideri Ahmet Yesevi hazretlerinin türbesinin ve külliyesinin bulunduğu kentte, çok sayıda Türk İslam büyüğüne ait tarihî eser mevcuttur…
Bugün Kazakistan’ın güneyinde Özbekistan sınırlarındaki eyaletin hem genel adı hem de başkentidir Türkistan. Tarihi 1500 yıl öncesine dayanan bu kutlu beldede yaklaşık olarak 260 bin soydaşımız yaşıyor.
Kazakistan Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı Elbası Nursultan Nazarbayev “Manevi Uyanış” adlı makalesinde, Kazak halkının millî ve manevi uyanışının mihenk noktası olarak Türkistan’ı işaret ediyor, bu uyanışın bu topraklardan başlayacağını söylüyor.
Kazakistan Cumhuriyeti, Elbası’nın bu tespitini ve nasihatini hayata geçirme kararlılığını göstererek, Türkistan’ı çok önemli bir kültür, turizm ve inanç merkezi yapmak, Türkistan’a hak ettiği itibarı geri kazandırmak için gerçekten çok büyük bütçeler ayırmış. Mesela, 120 milyon dolar bütçe ayrılan Türkistan Uluslararası Havalimanı’nı bir Türk firması inşa etti. Bu limanın en büyük özelliği Sovyetlerden beri Kazakistan’ın sıfırdan inşa ettiği ilk havalimanı olması.
Havalimanının yanı sıra beş yıldızlı otel, turizm ve konaklama tesisleri, restoranlar, müzeler, gençlik merkezleri, Kazak hanları vs. gibi pek çok imar ve inşa faaliyeti de bitmiş veya bitmek üzere…
Kazakistan Egemen gazetesinin haberine göre, ilk uçak 1 Aralık günü Türkistan Havalimanı’na tekerlek koyacak. Bu gerçekten çok önemli bir gelişme.
Türkistan’da bulunan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi bu bölgede hakikaten çok önemli çalışmalar yapıyor. Bütün Türk dünyasının bilim, edebiyat, tarih ve kültür adamlarının buluşup görüş alışverişinde bulundukları Türkistan, öyle görülüyor ki bundan böyle inşa edilen havalimanıyla çok daha zengin ve anlamlı buluşmalara ev sahipliği yapacak.
Gerek kurucu Cumhurbaşkanı Elbası Nazarbayev gerekse şimdiki Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türkistan’a özel bir ilgi gösteriyorlar. Tarihî İpek Yolu güzergâhında bulunan Türkistan’ın içinden geçen uluslararası demir yolu ve kara yolunun güncellenmesiyle şehir stratejik bir öneme de kavuşmuştur.
Türkistan, bugün bizleri tarihe, maziye, kültüre, yani kendine çağırıyor.
Yesevi yolunun takipçileri bu çağrıya kulak vermeli, atalar yadigârı bu kutlu beldeye yepyeni umutlarla, muştularla revan olmalı. Artık yaz ayları tatil planları yapanlar Türkistan’ı da o planlarına dâhil etmelidirler. Tatili Roma, Paris, Londra zanneden genç kuşaklara Türkistan’ı, Türkistan kandillerini biz anlatmazsak, hatırlatmazsak bu çocuklar yarınlarımızı hangi niyet ve düşüncelerle tesis edecekler? Tarihî misyonumuzun hakkını teslim etmek, atalar yurduna gönül seferleri düzenlemek hepimizin ortak borcudur.
1 Aralık Türkistan’a uçmak günüdür!
Artık kadim kültürümüzü, tarihimizi, şehirlerimizi bilmek, tanımak vaktidir. Çok vakit kaybettik, çok ırak düştük, boş işlerle çok oyalandık, asıl hedefi şaşırdık! Menzil çok uzaktı varamadık, şimdi zaman da talih de bizden yana, ne duruyoruz?
Bakınız orada Yesevi hazretleri bize ne fısıldıyor:
“Mürşid-i kâmiller yok ise eğer,
Eski âlimlere ehemmiyet ver!
Onların ilmine vermeyen değer,
Cehlin cezasını ağır ödermiş.”
Vesselam…