Türkistan

Doğu Türkistan’da Komünistlerin Hakimiyet Yolu

D

resim

oğu Türkistan Çin hakimiyeti altında olduğundan ve Çin’de komünistler 1949’da hakimiyeti kazandıklarından, diğer Türk halklarına nisbeten komünizm buraya son zamanlarda girmiştir. Bu Türk ülkesinde Rusya komünistleri Bolşevik İhtilalinden sonra komünizm propagandasına başlamışlardı; lâkin komünist rejimi bu memlekete sokamamışlardı. 

Doğu Türkistan milli inkılâbı zamanında (1930 – 1933) çok sayıda Rus komünisti, Çin (Çan – Kay – Şek) hükümetine milli mücadeleyi bastırmak için yardım perdesi altında Doğu Türkistan’a yerleştirilmişlerdi. Ama, onlar burada komünizmi hâkim kılacak güçte değildiler. Ruslar Doğu Türkistan’a sahip olan Çinlilerin bu ülkeden vazgeçmeyeceklerini anlayabiliyorlardı. 

Çin’de komünist hareketi kuvvetlendiği zaman, Doğu Türkistan Rus komünistlerinin Çin komünistlerine yardım merkezi haline gelmişti. Doğu Türkistan Çin’de komünizm propagandası için mühim bir bölge olmuştu; çünkü Türklerin milli kurtuluş hareketleri Çin hükümetini rahatsız etmekte ve Rus komünistlerini sevindirmekte idi. Meselâ, İli vilâyetinde Ali Han Tura başkanlığında 1944 Temmuzunda isyan başlamış ve milliyetçi isyancılar 7 Ağustos 1944 de Doğu Türkistan Cumhuriyeti’ni ilan etmişlerdi. Bu Cumhuriyetin silahlı kuvvetleri 20 Eylül 1945 de Altay vilayetin’de Cumhuriyet sınırları dâhiline katmışlardı. Bu böyle olmakla beraber, Rusya Milli Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin devlet adamları nezdinde kendi “müsteşarlarını” tayin etmişti. Ali Han Tura Reisicumhurdu, yanında Batı Türkistan’dan gönderilen Muhsin adlı birisi, Maliye Bakanı nezdinde Gorkiy, Din İşleri Bakanı nezdinde Cafer Kâri, Maarif Bakanı nezdinde Abdullahoğlu, Dahiliye Bakanı nezdinde Ali “müsteşar” olarak bulunmaktaydılar. 

Sovyet maslahatçılarının başkanı Vladimir Stepanoviç idi. Sovyetler 12 Kasım 1944’de İli vilâyetinde “Merkezi ihtilâl Karargâhı”, kurmuşlardı. Bu karargâh vasıtası ile Doğu Türkistan’ın Çin aleyhindeki milli hareketi devam ettirilmekteydi. Urumçi’deki Sovyet Başkonsolosu isyancı Türklerle Çin arasında irtibat sağlıyordu. 12 Temmuz 1946’da Çin Hükümeti ile Doğu Türkistan Hükümeti arasında bir anlaşma imzalanmıştır. 

Bu anlaşmaya göre Doğu Türkistan hükümeti 25 kişiden ibaret olacak ve bunların 15’i Türk, 10’u Çinlilerden seçilecek idi. Doğu Türkistan Cumhuriyet Hükümeti ile Çin hükümeti arasındaki ülkenin geleceği hakkında pek önemli olan anlaşmanın ön müzakereleri devam ederken Cumhurbaşkanı Ali Han Tura ortalarda görünmüyordu. 

Onun kaderinin ne olduğunu kimse bilmedi. Sonradan öldürüldüğü öğrenildi. 1946’da Doğu Türkistan yeni hükümeti kurulduğu zaman eski Sovyet ajanı Ahmet Can Kasım bu hükümette Başbakan Yardımcı oldu. Doğu Türkistanlılar Sovyetlerin gerçek yüzünü görememişlerdir. Sovyetlerin “Çinliler aleyhinde” olmalarına Sovyetler “Millî harekete yardım” perdesi altında bu ülkede komünizm hâkimiyeti için temel atmışlardır. 

Çin Komünist ordusu Doğu Türkistan hududuna geldiği zaman, Sovyet Rusya’nın Urumçi’deki Başkonsolosu Çin komünistlerinin isteklerini yerine getirmiştir. Başkonsolos 10 Ağustos 1949’da Doğu Türkistan’daki milliyetçi Çin ordu komutanlığından Doğu Türkistan’ın Çin Komünist ordusu emri altına verilmesini talep etmiştir. 

26 Eylül 1949’da Çin (milliyetçi) Komutanı Tao ve Doğu Türkistan Valisi Burhan Şahidi Kızıl Çin Ordusu ile Doğu Türkistan’ı teslim etme anlaşmasını imzalamışlardır. Çin komünistleri 29 Eylül 1949’da Urumçi’de Doğu Türkistan hâkimiyetini ellerine aldılar. Burhan Şahidi’nin de gizli bir komünist olduğu sonradan ortaya çıktı, Komünist Çin onu Doğu Türkistan Valisi olarak tayin etti, Doğu Türkistan Türkleri komünist rejimine karşı savaşmaya başladılar. Mücahidler milli istiklâl istiyorlardı. Liderlerinden Canım Han Hacı 12 Aralık 1950’de Çin komünistleri tarafından esir alınmış ve 4 Nisan 1951 de asılarak öldürülmüştür. 

Osman Batur, Kansu savaşında esir düşmüş ve 29 Nisan 1951’de öldürülmüştür. Kızıl Çinliler 1951 Nisanına kadar Doğu Türkistan’da komünistlere karşı dövüşen Türklerden 72.000 kadarına ölüm cezası vermişlerdir. Kaşgâr şehrinde 1 Eylül 1950’ye kadar 5.000’den fazla Türk öldürülmüştür.

Bir taraftan Rus komünistlerinin ve diğer taraftan Çin komünistlerinin Doğu Türkistan’da oynadıkları oyunlar neticede bu memlekete de komünist rejimini getirmiştir. Bu Türk ülkesine önce Çin komünist silahlı kuvvetleri girmiş ve arkasından komünizm gelmiştir.

İlgili Gönderiler

1 / 63