Medeniyetimiz

Bir Fransız’ın Kaleminden Sultan Süleyman ve Süleymaniye

K

resim

anuni Sultan Süleyman adına yaptırılmış o devrin ve başşehrin en muhteşem camisi Süleymaniye 16 Ağustos 1550 günü ibadete açıldı. Sultan Süleyman bu eserin yapılması için 800 bin düka altın ve 15 yıl harcamıştı. Bu caminin bahçesinden kendisinin türbesi de bulunacaktı.
Bir zamanlar Venüs’un, sonra Justinien’in heykellerini tutan dikili taşlar, kırmızı granit sütunlar, şimdi dimdik kubbeleri, minareleri, fıskiyelerin gelen sularıyla serinleyen kemer altlarını tutuyorlardı. Paros adası mermerlerinden sütun başlıkları, dehlizleri, mahzen ve minberleri, yaldızlı bronzdan şamdanlıkları, güneş ışınlarının çiçek renklerini veya altın yaldızlı Allah adını ışıklandırdığı renkli camdan pencereleri; çevresindeki okulları, hastaneleri, mabedin dış cephesinin parıltısında koyu yeşillikleriyle fark edilen selvi ve çınar ağaçları ile Süleymaniye gerçekten İstanbul’un tacı olmuştur.
Sultan Süleyman bu İslam mimari şaheserini inşaa ettirirken hanımı Hürrem Sultan ile kızı Mihrimah Sultan, biri Hürrem Sultan’ın Üsküdar’daki diğeri Mihrimah Sultan’ın Haliç kıyısında Eyüp sırtlarındaki türbelerini gölgelendirmek için kendi camilerini inşaa ediyorlardır.
İran Şahı bu mabetleri Sultan Süleyman’ın devrinde tamamlanmasını çok büyük bir tarihi olarak görmüş olacak ki, açılışını kutlamak için bir heyet göndermiştir. İran Şahı’nın mektubundaki ifade doğu hükümdarlarının Yavuz Sultan Selim’in oğluna gösterdikleri hürmeti gözler önüne sermesi bakımından önemlidir. Mektupta şöyle diyordu:
“Ey, ilahi lütufûn tercihine mazhar ve yüce Allah’ın ihsanına layık olan sen, dünyanın iki yüzünün hükümdarı, iki devrin hanı! Sen ki, Hazreti Süleyman’a benzeyen Sultan Süleyman’sın, sancakların ebediyen göklerde dalgalansın, devrinin şöhreti insanların hafızalarında ebedi levhalara kazınsın.”
İran Şahın’ın gözde hanımı da, padişahın gözde eşi Hürrem Haseki Sultan’a ve kızı Mihrimah Sultan’a inşaa ettirdikleri dini abideler için ayrıcı tebriklerini yolluyordu. İranlı Sultanhan’ın, eski Hristiyan Sultan’a şöyle hitap ediyordu: 
“Allah için en güzel dualar, Çorpan Yıldızının ihtişamıyla çevrilmiş Ferengiz gibi güzel, Belkıs gibi güçlü, Züleyha gibi soylu, Meryem gibi temiz ve saf, Haseki Sultan efendisinin üzerine olsun; çünkü Kur’an-ı Kerim Cenabı Hak adına abideler yaptıranları ve onun gölgesinde yatanları sever!”
Hürrem Haseki Sultan’ın cevabı da din, tarih ve şiirden ilham ile kaleme alınmıştır.
Kaynak: A. de Lamartine – Cihan Hakimiyeti (Türkiye Tarihi), Tercüman Gazetesi Yayını, (s.827-829.)

İlgili Gönderiler

1 / 48