Dil ve EdebiyatŞiirlerimiz

Altaylar’dan Geldim

 

Altaylar’dan Geldim

Ben Altay dağlarından koparak geldim,
Yüreğimde Türkistan’dan binbir nakış var.
Çok şükür aslım da, neslim de belli,
Türküm, Müslümanım o dağlar kadar.
 Dokuz tuğ taşıdım ben dokuz davula vurdum,
 Dokuz evliyâ gücüyle yürüdüm geldim,
 Büyüdü benimle mübârek yurdum,
 Ebed-müddet bu devleti ben kurdum.
Yol gösterdi kükreyerek bana Bozkurt’um
Atımla hep yanyana gözelerden su içtim.
Baykal’da da çimdim ben, Hazar Denizi’nde de,
Toprağıma bağdaş kurup oturdum.
 Ben ki, Alper Tunga’ya gönül verenlerdenim,
 Yurt uğruna dolu dizgin göğüs gerenlerdenim,
 Sonra durgun sulara Bismillâh’larla,
 Kilim seccadesini serenlerdenim.
Ben Türkmen’im, Özbek’im, Kazak’ım, Kırgızım ben,
Azerbaycan Türkleriyle aynı kandanım.
Kıpçaklar’ı, Uygurlar’ı, aşkla duyanlardanım,
Ben ki Tatar’lardan, Gagavuz’lardan,
 Çuvaş’lardan, Başkurt’lardan, Oğuz’lardanım.
 İşte Bilge Tonyukuk, Kültiğin, Bilge Kağan,
 Hepsi birbirinden daha mübârek:
 İşte Dede Korkut, kaftanı ipek.
Ve Yusuf Hashacib, Mahdum Kulu, Fuzulî,
Sonra Kaşgarlı Mahmud gönlüme düşen cemre,
Ali Şir Nevaî, Gaspralı İsmail…
Şiiri bir bakraç süt gibi Yunus Emre.
 Cengiz Aytmatov ki, Cengiz Dağcı ki,
 Ayın ondördünden sağılan huzur.
 Sâbir Rüstemhanlı… Ruh kadar eski
 Ve daha binlerce nur üstüne nur.
Servetim Buharî’nin, Yusuf Hemedanî’nin,
Ahmet Yesevî’nin nur servetinden,
Güzelliğim, merhametim, şefkatim,
Hep Şah-ı Nakşibent Hazretlerinden.

 

Yavuz Bülent Bâkiler

 

Kaynak

İlgili Gönderiler

1 / 128