Yüreğimi Azatlıkta Bıraktım
İstanbul’dan havalanan yüreğim,
Azerbaycan diyarına süzüldü.
Hak yol üzre kabul olan dileğim,
Bayrağımın yıldızına yazıldı.
Bakü toprağına ayak basanda,
Ay yıldız altında özüme döndüm.
«Gardaşım» sözünü duyduğum anda,
Vuslatın aşkıyla kor gibi yandım.
Azerbaycan, istiklâli kutlarken,
Öz kardeşler birbirine karıştı.
Türküler, şiirler ve marşlar derken,
Kadîm dostlar güzellikte yarıştı.
Kanım dondu Azatlık’ı gezerken,
Sandım 20 Ocak bende canlandı.
Şehidlerim gökyüzünde yüzerken,
Al bayrak altında rûhum dinlendi.
Bir mavi çarşaftı Hazar Denizi,
Apardı rûhumu şehid katına.
Yüce Rabbim, mahzun etme Sen bizi;
Erelim cümlemiz gül berâtına.
Gence’de bir akşam söz dile geldi,
Şiir bülbülleri bir bir şakıdı.
Ozanlar elinde saz dile geldi,
Gönül atlasına kilim dokudu.
Bir yiğit tanıdım, adı: Hüseyin.
Namaz kılmam için seccade verdi.
Dilleri bülbüldü, kalbi güvercin;
Say ki yüreğini kalbime serdi.
Tohuz’da bir sabah bülbül dinledim;
«Karabağ esirken susmam!» diyordu.
Her nefeste tâ yürekten inledim;
«Ölmeden figanı kesmem!» diyordu.
Kışlada gururla «halay»a durdum,
Azerbaycan askeriyle kol kola.
Çifte bayrakların altında girdim,
Milletime ışık veren bu yola.
İstanbul’a doğru yelken açarken
Bakü semâsına son defa baktım.
Öz kardeşim için candan geçerken
Yüreğimi Azatlık’ta bıraktım.
|
Not:Şiir, 15-18 Haziran 2014 tarihleri arasında Azerbaycan’a yaptığım ziyaret sonrasında, 28 Haziran 2014 günü İstanbul’da yazıldı.
Yusuf Dursun