Türkistan

Türkistan Tektir

T

resim

arihte kimi şahsiyetler vardır ki tek bir cümleleri dahi
tarihtir, yöndür, istikamettir.

Uzun zamandır
kendisinden bahsetmek istediğim ancak her defasında bir türlü nasip olmayan çok
önemli bir şahsiyetten “Mustafa Çokay”dan
söz etmek istiyorum.

Alaş Orda Hareketinin
ve Türkistan yakın tarihinin en önemli aksiyon adamlarından birisi olan Mustafa
Çokay 1890 ve 1941 yılları arasında yaşamış. Sen Petersburg Hukuk Fakültesi
mezunu olan Mustafa Çokay, Almanların Berlin’de öldürdüğü bir isim olarak da Türkistan
tarihine geçmiştir.

Aslında Sovyetler’in
ismini bile yasakladığı Mustafa Çokay’ın şu sözleri bile onun şahsiyeti
hakkında bizlere ipucu vermektedir:

“Her dış Türk’ün iki vatanı vardır. Biri kendi
doğduğu topraklar, ikincisi Türkiye’dir.

“Türkistan Tektir. Bunu Kazak, Özbek ve
Türkmen gibi ayrı devletlere bölmek Rusların işidir!”

“… Rus çarlığının Türkistan’da ve diğer Türk
ülkelerinde kabilecilik fikirlerinden destek bularak uyguladığı böl ve yönet
siyasetini tatbik etmekte olan kızıl Rusları, Türkistan, Azerbaycan, İdil-Ural
ve Şimalî Kafkasya’nın millî birliği yıkacaktır.”

Sovyetler onu bu
düşüncelerinden dolayı “Çokaycılık”
kavramıyla zikrediyorlardı. Mustafa Çokay, daha öğrencilik yıllarında Çarlık
Rusya’sına karşı gelen çalışmalar içinde olmuş, hayatı boyunca bütün Türklerin
tek çatı altında olması gerektiğini anlatan yazılar yazmıştır. Özellikle Alaş
Orda Hareketi’nin önemli isimleri arasında bulunmuş ve Hokant isyanına bizzat
katılmış ve Hokant’ta Türkistan Muhtar Cumhuriyeti’nin ilanını sağlamıştır.

Merkezi Kazakistan
Semey’de bulunan Alaş Orda Muhtar Cumhuriyetini 1917 yılında ilan eden
Türkistan aydınları, Hükûmetin Başkanı olarak Alihan Bökeyhan’ı, Dışişleri
Bakanı olarak da Mustafa Çokay’ı seçtiler. 
Ancak bu devlet ve hareket üç ayını doldurmadan Sovyet Kızıl Ordusu
tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı ve Mustafa Çokay hakkında gıyabi idam
kararı verildi.  Alaş Orda Hareketinin
öncü liderlerinden birisi olarak Tiflis’e geçti ve burada dergiler çıkararak
Türkistan halkına ve aydınlarına seslenmeye devam etti.

Sovyetlerin peşine
düşmesi, aranması sebebiyle bu kez Fransa’ya geçti ve burada Türkistan’dan
gelen gençleri ve münevverleri organize etmeye devam etti. Fransa ve Avrupa’daki
gazete ve dergilerde Sovyetlerin karanlık yüzünü ve Türkistan halkının
hürriyetini savunan yazılar yazdı. Türkiye’deki “Yeni Türkistan” dergisinin dış ilişkilerini yürüttü. 

Ancak
Sovyetler Birliğinin yoğun baskısıyla Türkiye’de bu dergi ne yazık ki 1931
yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı. Ve maalesef 27 Aralık 1941 yılında
Mustafa Çokay Berlin’de Almanlar tarafından öldürüldü. Mezarı Berlin Türk
Şehitliğindedir. Aradan uzun yıllar geçti, hafızalardan silindiği zannedildi.
Oysa onun adı hâlâ Türkistan topraklarında yaşıyor. Bugün bütün Türkistan
topraklarında “Alaş ruhu” adında bir kavram var!

Bolşevik ihtilali
Türkistan aydınlarının kıyımı manasına da gelir bir yönüyle. Zaten bu “Kızıl
Kırgın” adıyla anılıyor. Çünkü Türkistan tarihine baktığımızda Kafkasya dâhil
olmak üzere neredeyse bütün Türkistan aydınları takibe uğramış, çeşitli suçlama
ve iftiralarla idama mahkûm edilip infaz edilmiş kimi de zindanlarda
çürütülmüştür.

Bugün Türk Devletleri
Teşkilatı, işte bu kahramanların emekleri, hayatları, idealleri üzerine
kurulmuş çok büyük bir oluşumdur. Onlar bugünleri görmedi. Ama hayal ettiler.
Bir gün bunun mutlaka ama mutlaka gerçek olacağına inandılar. Bu büyük ideal
uğruna hayatlarından oldular.

“Türkistan Tektir” diyen Türkistan
Hareketinin bu büyük ülkücüsünü rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

İlgili Gönderiler

1 / 63